Salgında obezite vakaları patladı

ÖNDER YILMAZ Ankara - TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesindeki “Obezite Alt Komisyonu” aylar süren yoğun çalışmaların ardından raporunu tamamladı. Milliyet’in ulaştığı raporda, Kovid-19 pandemisi döneminde eve kapanma nedeniyle obezitenin yoğun artış gösterdiği tespiti yapılırken, “obezitede gözlenen artış bir salgın olarak değerlendirilmektedir” denildi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır’ın başkanlığını yaptığı Dilekçe Komisyonu bünyesinde hazırlanan raporda  diyabet, kalp ve kanser hastalıkları başta olmak üzere obeziteden kaynaklanan hastalıklar sıralandı. Raporda, “Farklı çalışma grupları tarafından da yapılan araştırmalarda obezitenin doğudan batıya gidildikçe artış eğiliminde olduğu gerçektir” tespiti yapıldı. Raporda, Türkiye’de obezitenin en yüksek oranda görüldüğü bölgeler; yüzde 37,5 ile Batı Karadeniz ve yüzde 36,9 ile Orta Anadolu olarak belirtilirken, en az görüldüğü bölgeler ise yüzde 24,2 ile Güneydoğu Anadolu ve yüzde 24,5 ile Ortadoğu Anadolu olduğu ifade edildi.

Kadınlarda yüksek

Rapora göre; obezite oranı kadınlarda yüzde 39,1, erkeklerde ise yüzde 24,5. Kadınlarda obezitenin yüksek olmasının nedenleri ise, “Türk kadınlarında fiziksel aktivite azlığı, yüksek doğum sayısı, emzirme dönem ve doğumlar arası sürenin kısa olması, eşlik eden diyabet gibi hastalıklar, psikolojik sorunlar, düşük gelir ve düşük eğitim düzeylerinin obezite üzerinde önemli ölçüde etkili olduğunu düşündürmektedir” şeklinde ifade edildi.

İstanbul’da yüzde 30,7

İstanbul’daki obezite oranı yüzde 30.7. Nüfusun yüzde 34’ü aşırı kilolu. Erkeklerde bu oran yüzde 39,9 kadınlarda ise yüzde 27,6 oranında. TÜİK verilerine göre, 15 yaş ve üstü obez bireylerin oranı 2008 yılında yüzde 15.2, 2016’da yüzde 19.6 ve 2019’da ise yüzde 21.1 olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye’deki araştırma sonuçlarının ele alındığı raporda, “Türkiye’de her 3 kişiden 1’i obez” değerlendirmesi yapıldı.

Masraflı hastalık

Raporda, obezlerin normal bireylere göre yaklaşık 2.5 kat daha fazla sağlık harcaması yaptığı, gelecekte Türkiye’nin sağlık harcamalarının yüzde 12’sini obeziteye bağlı hastalıklara ayıracağı öngörüsüne yer verildi.

2021-2050 arasında obeziteye bağlı hastalıklara en çok bütçe ayıracak ülkeler arasında ise Türkiye, 99 dolarla; ABD, Almanya, Kanada, İtalya, İspanya, Avustralya, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın ardından 10. sırada yer alacak.

Tedavi yöntemleri

Raporda, obezitede tedavisinde kullanılan yöntemler; “Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi, Egzersiz Tedavisi, Davranış Değişikliği Tedavisi, Farmakolojik (ilaçla) Tedavi ve Cerrahi Tedavi” şeklinde beş grupta sıralandı. Kamuoyuna yansıyan yanlış tedavi ve “malpractice” olarak nitelendirilen hekim hatalarından kaynaklanan ölümlere vurgu yapılan raporda, “bu ölümler Komisyon tarafından takip edilmekte ve asla kabul edilemez bir durum olarak görülmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Pandemide arttı

Obezite tedavisinde kilo kaybının hedeflendiği, altı ayda yüzde 10’luk bir azalmanın obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağladığı belirtilen raporda, 2019’da Türkiye’de beslenme tedavisi için başvuran kişi sayısının 285 bin 135 olduğu, bu rakamın 2020’de pandemi şartları nedeniyle 130 bin 977 olarak gerçekleştiği dile getirildi.

Mutsuzluktan kaçmak için aşırı yiyoruz

Raporda, obezitenin artış nedenlerinden bazıları şöyle sıralandı:

- Modern dünyanın stresli ve daha yarışmacı koşullarına uyum gösterememe. l Akıllı cep telefonları, televizyon, bilgisayar, tablet, asansörler, arabalar, uzaktan kumandalar vb. gelişen teknoloji nedeniyle haraketliliğin azalması. l Depresyonda olanların, kendilerini sakinleştirmek, hoş olmayan durumlardan kaçmak ve olumsuz duyguları azaltmak için aşırı yemek yemesi. l Fast-food gibi sağlıksız aşırı yağlı hazır gıdaların yoğunlukla tüketilmesi.