04.03.2008 - 02:00 | Son Güncellenme:
SİBEL KAHRAMAN İstanbul
Sözel puan türüyle öğrenci alan hukuk fakülteleri, geçen yıllarda eşit ağırlık (EA) puan türüne geçmişti. Bu yıl da bazı bölümler, sözel puan türünden EA puan türüne geçti.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, iletişim ve Türk dili ve edebiyatı fakültelerinin de EA puan türüne geçmesi yönünde istekleri bulunduğunu belirterek, üniversitelerin sosyal bilimlerden kaçtığını söyledi.
Prof. Yarımağan, Milliyet’in gündeme getirdiği bazı bölümlerin alan değişikliğine gitmesini şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’de iyi öğrenci fenne gider. Oraya giremeyen Türkçe matematik, oraya da giremeyen sosyal mezunu olur gibi bir anlayış var. Puan türlerinde ciddi sorunlar var. Hukuk, neden Türkçe matematik devamı anlamıyorum. Sosyal bilimlerin devamı olmalı. ‘Daha iyi öğrenci gelsin’ denilerek, sosyalden eşit ağırlığa geçiş yapılmış. Türk dili ve edebiyatı bölümleri, eşit ağırlık olmak istiyor.”
‘İş bulamıyorlar’
Yarımağan, sayısal mezunu öğrencilerin ÖSS’de çok daha avantajlı olduklarını söyledi.
Sınav sistemlerini de eleştiren Yarımağan, Türkiye’nin dünyada tüm yükseköğretim programlarına sınavla girilen tek ülke olarak kaldığını söyledi.
Yarımağan, “Sınavsız girilen tek bir lisans programımız yok. Ayrıca, ilköğretim 5’ten başlayarak lise sona kadar tüm sınavları çoktan seçmeli sorularla yapan da biz kaldık. Bunları aşmalıyız” dedi. Yarımağan, lise, meslek lisesi mezunlarının iş bulamadığını, herkesin mezun olduğunda kolay iş bulabileceği belirli alanlara yöneldiğini belirterek şunları söyledi:
‘Hepsi aldatmaca’
“Herkes mühendis olmak istiyor. Hukuk, tıp, uluslararası ilişkiler okumak istiyor. Bu bölümlerin de kontenjanları sınırlı. Boğaziçi’nin bu bölümlerinden mezun olanların hayatı değişiyor veya ODTÜ’den. Ama, oralara gidecek öğrenci sayısı çok az.
ÖSS’ye giriyor. Kazanamazsa bir daha giriyor, bir daha giriyor. Kazananların da üçte biri tekrar sınava giriyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle değil. Bu çark içinde ne yaparsanız yapın, çözüm değildir. Hepsi aldatmacadır. Üniversiteye giren sayısı azalırsa, bazı programlara sınavsız girilirse ve yarışmanın olduğu bölümlere girmek isteyenler bu yarışmadan geçerlerse çok daha anlamlı olur ve olumsuz etkileri olmayan sınavlar yapabiliriz.”