01.02.2020 - 12:06 | Son Güncellenme:
AA
YPG/PKK'nın Suriye'deki kamplarında 3 yıl kaldıktan sonra Diyarbakır'da yaşayan yakınlarına telefonla örgütten kurtulmak istediğini belirten, ailesinin ve emniyet güçlerinin çabasıyla bir süre önce terör örgütünden kaçan M.Ş.Ç. (20) hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Etkin pişmanlık hükümleri kapsamında itiraflarda bulunan M.Ş.Ç. iddianamedeki ifadesinde, 2016'da Diyarbakır'da bir dönercide çalışırken boş zamanlarını internet kafede geçirdiğini ve oradaki biri aracılığıyla örgüte katılmaya karar verdiğini anlattı.
İlk olarak Suriye'nin Derik bölgesindeki toplanma kampına gittiğini, daha sonra Irak'taki Gare bölgesine götürüldüğünü belirten M.Ş.Ç, oradaki yaklaşık 3 aylık eğitimden sonra kendisine "Reber Amed" kod isminin verildiğini ifade etti.
MURAT KARAYILAN İLE GÖRÜŞMÜŞ
Gare'deki bir kampta 6 kişiyle kalırken yanlarına PKK elebaşı Murat Karayılan'ın geldiğini anlatan M.Ş.Ç, şöyle devam etti:
"Görevlendirmemiz Rojava bölgesine olduğu için Murat Karayılan bizimle özel ilgilendi. 5-6 gün o bölgede bekledik. Sonrasında düzenlememiz olan Rojava bölgesindeki Til Temir'e geçtik. Buradaki kampta tabura dahil olduk. Ben tim komutanı olarak göreve başladım. 1,5 ay Münbiç bölgesinde kaldıktan sonra gözümden yaralanmamdan dolayı ABD'ye ait helikopterle Süleymaniye'ye getirildim."
M.Ş.Ç, yaklaşık 2 ay süren tedavisinin ardından Mahmur Kampı'na getirildiğini bildirdi.
"KÖLE GİBİ KULLANILMAKTAN RAHATSIZLIK DUYDUM"
Örgütün elinden kurtulmak için plan yapıp ailesiyle irtibata girdiğini ve emniyet güçlerinin yönlendirmesiyle kaçmayı başardığını ifade eden terörist M.Ş.Ç, şunları kaydetti:
"Örgütte verilen mücadelenin ve bize anlatılanların yalan olduğunu, sürekli olarak cepheden cepheye sürüklenerek yeri geldiğinde Türk askeriyle savaştırılmak istendiğimizi anladım. Bizi adeta kendi amaç ve çıkarları için bir piyon olarak kullandıklarına defalarca şahit oldum. Örgütün sorumlu düzeyindeki şahısların, rahat içinde yaşarken bizleri köle gibi kullanmasından rahatsızlık duydum."
M.Ş.Ç, örgütteki Türk vatandaşı 5-6 kişinin teslim olmak istediğini ancak PKK tarafından cezalandırılabilecekleri korkusuyla kimsenin buna cesaret edemediğini anlattı.
İddianamede, şüphelinin Zeytin Dalı Harekatı kapsamında YPG/PKK terör örgütüyle organik bağ içerisinde bulunarak çatışmaya girmiş olmasından dolayı "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağılaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.
M.Ş.Ç. ile birlikte teslim olan V.İ. hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.