28.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Seyfettin Ersöz / Ankara
Türkiye, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imza attığı ortak operasyonla terör örgütü PKK’nın üst düzey yöneticilerine, yuvaları Kandil’de ağır darbe vurdu. Kandil bölgesindeki üst düzey PKK’lı yöneticileri tespit eden MİT, koordinatları TSK’ya bildirdi. Bayraktar İHA ile takibe alınan PKK elebaşı Cemil Bayık’ın en yakın adamlarından Rıza Altun ve beraberindekiler, PKK’nın kendini en güvende hissettiği merkez üssü Kandil’de F-16’lar tarafından nokta atışıyla vuruldu.
PKK’nın sözde “Dışişleri Bakanı” Altun’un ağır yaralandığı operasyonda, aralarında PKK’nın sözde Dış İlişkiler Sorumlusu “Navdar” kod adlı Mikail Özdemir, PKK’nın Sözcüsü “Serhat Varto” kod isimli Emrullah Dursun ve Kandil Bölgesi Sorumlusu “Sinan Sor” kod adlı Ali Aktaş’ın bulunduğu üst düzey örgüt mensupları etkisiz hale getirildi.
PKK’nın hafızası ‘silindi’
“Terörle kaynağında mücadele” konseptiyle hareket eden MİT ve TSK’nın operasyonu, PKK’nın dış ilişkiler kadrosunun çökertilmesi, örgütün yıllardır geliştirdiği ve diğer kadrolara aktardığı hafızanın yok olması anlamına geliyor. Operasyon, MİT’in sahadaki etkinliğini gösterirken, sağlanan koordinasyonun yanı sıra insansız hava araçlarının ve lazer güdümlü roketlerin kullanım başarısını da ön plana çıkardı.
Operasyonun düğmesine 21 Mart’ta Nevruz kutlamaları sırasında basıldı. MİT’in sahadaki istihbarat elemanları, Rıza Altun’un, Kandil’in İran sınırına yakın bölgede bir toplantı yapacağı bilgisine ulaştı. Operasyon hazırlıklarına başlayan güvenlik güçleri, Altun’un kullanabileceği tüm yollar ve araçları takip ve kontrol altına aldı. PKK’nın tepe kadrosunda bulunan Altun’un, Mikail Özdemir ve Emrullah Dursun ile İran sınırı yakınlarındaki Abu Bakra köyüne gittiği, havadan Bayraktar TB2 ile izlendi.
Ardından, F-16 uçakları tarafından harekât için gerekli bilgi akışı kuruldu. Ve 21 Mart Perşembe günü MİT’in tespit ettiği hassas koordinat, F-16 tarafından lazer güdümlü roketlerle vuruldu.
Altun’un akıbeti belirsiz
Harekât sonucunda Özdemir, Dursun ve Aktaş’ın aralarında bulunduğu üst düzey teröristler öldürüldü. PKK’nın bölgedeki uluslararası aktörlerle temaslarını sağlayan, bazı yabancı basın organlarında sözde “Dışişleri Bakanı” diye lanse edilen Altun, operasyonda ağır yaralandı. Altun’un akıbeti henüz bilinmiyor.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SÖZDE DIŞİŞLERİ BAKANI
PKK’nın kurucu kadrosunda ve Cemil Bayık’a en yakın isimler arasında yer alan Rıza Altun, geçmiş dönemde terör örgütünün sözde İran Sorumlusu ve Avrupa Alanı Sorumlusu olarak görev yaptı. 1956 Kayseri doğumlu olan Altun, terör örgütünün sözde Yürütme Konseyi üyeliğinin yanı sıra sözde Siyasi Komite ve sözde Dış İlişkiler Komitesi’nde sorumlu düzeyde yer alıyor. Bölgedeki uluslararası aktörler ile temaslar gerçekleştiren Altun, İçişleri Bakanlığı’nın terörden aranlar listesinde kırmızı kategoride yer alıyor. Terörist başı Abdullah Öcalan ile birlikte çekilmiş çok sayıda fotoğrafı bulunan Altun’un ismi, hem Interpol’ün aranan şahıslar listesinde hem de ABD’nin uyuşturucu kaçakçısı listesinde bulunuyor. 2017’de Türkiye’de yapılan anayasa değişikliği referandumunda yaptığı açıklamalarla da gündeme gelen Altun, Ankara Merasim Sokak’ta, 17 Şubat 2016’da PKK/KCK iltisaklı TAK tarafından düzenlenen ve 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısı davasında Cemil Bayık, Murat Karayılan gibi PKK’nın sözde üst düzey yöneticileriyle birlikte sanık olarak yer almıştı.
DIŞ TEMASLARI KOORDİNE EDİYORDU
PKK terör örgütüne 1990’da katılan Mikail Özdemir, ilk olarak terör örgütünün kırsaldaki birimlerinde faaliyet gösterdi, ardından Kandil’e geçerek PKK’nın sözde istihbarat birimlerinin kurucu kadroları arasında yer buldu. Terör örgütü PKK’nın lider kadrosundan Murat Karayılan’a bağlı olarak mali işlerden sorumlu olan Özdemir, Cemil Bayık’ın en güvendiği isimler arasında bulunuyor. Terör örgütünün sözde Dış İlişkiler Komitesi’nde yer alan ve “Navdar” kod adını kullanan Özdemir, PKK’nın dış temaslarını koordine ediyordu.
TERÖR AMAÇLI GASP, SOYGUN SABIKALISI
Terör örgütü PKK’ya 1990’lı yıllarda katılan Emrullah Dursun’un, terör amaçlı gasp ve soygundan, güvenlik güçleriyle çatışmaya girmeye kadar birçok suç kaydı bulunuyor. “Serhat Varto” kod adını kullanan Dursun, PKK/KCK’nın sözcüsüydü. Bir dönem örgütün sözde Yürütme Konseyi’nde yer alan Dursun, son yıllarda sözde Dış İlişkiler Komitesi’nde faaliyet gösterdi.
KANDİL BÖLGE SORUMLUSUYDU
PKK terör örgütüne 1978’de katılan Ali Aktaş, 2009’dan bu yana üst düzey örgüt üyeleri arasında yer alıyor. “Sinan Sor” kod adıyla uzun süre Rusya ve Ermenistan’da faaliyet gösteren Aktaş, Avrupa ve Rusya alanından Kandil’e para aktarım faaliyetlerini yürüttü. Irak’a 2011’de döndükten sonra terör örgütünün sözde gümrük sorumlusu olan Aktaş, 2014’te PKK’nın Mahmur Sorumlusu oldu. Aynı yıl PKK terör örgütünün sözde Dış İlişkiler Biriminde görev alan Aktaş, 2017’de Kandil’e çekildi ve Kandil Bölge Sorumlusu oldu.
Artık Kandil de güvenli değil
Örgütün ilişkilerini yöneten kadroların büyük darbe aldığı ve bölgedeki aktörlere mesaj niteliği taşıyan operasyon, aynı zamanda PKK’nın TSK’dan saklanmak için sığındığı Kandil’in iç bölgelerinde de kurtuluşu bulunmadığını ortaya koydu. Operasyon, MİT’in sahadaki etkinliğini gösterirken, İHA’ların ve lazer güdümlü roketlerin kullanımı operasyonun başarısını ön plana çıkardı.
Darbe girişiminin ardından MİT ve TSK arasındaki eşgüdüm, koordinasyon, karar alma ve operasyonel icra süreci en üst seviyede arttı. Humint (insani) istihbaratıyla sahadan elde edilen spesifik hedeflere nokta operasyonları gerçekleştiriliyor. MİT ve TSK 15 Ağustos 2018’de yaptığı ortak operasyonda da, kırmızı kategoride bulunan ve PKK/KCK’nın sözde yürütme konseyi üyesi, Sincar sorumlusu “Mam Zeki Şengali” kod adlı İsmail Özden’i İHA’larla tespit edip, F-16’larla vurdu.
Mağaralara kaçacaklar
Korku veren operasyonla birlikte PKK üst yönetiminin daha az görünür olmaya çalışacağı ve Kandil’deki mağaralara çekileceği değerlendiriliyor. Operasyon aynı zamanda Türkiye’nin kendi kaynaklarıyla geliştirdiği kapasitenin geldiği noktayı, bölgesel ve küresel güçlere de gösteriyor.
‘Güvenlik birimlerimiz artık daha başarılı’ ANKARA Milliyet Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT-TSK’nın, PKK’nın tepe kadrosuna yaptığı ortak operasyonuyla ilgili, “Güvenlik birimlerimiz FETÖ’den temizlendikten sonra artık daha güçlü, daha kararlı, daha başarılı” dedi. Kalın, Twitter’daki hesabından MİT ve TSK’nın Kandil’deki ortak operasyonuna değindi. Kalın, “(Silahlı kuvvetler 15 Temmuz’dan sonra zaafa uğradı, güvenlik boşluğu oluştu) söylemi bir kez daha çöktü. Güvenlik birimlerimiz FETÖ’den temizlendikten sonra artık daha güçlü, daha kararlı, daha başarılı. Hiçbir ihanete, kumpasa, gevşekliğe prim vermeden yolumuza devam” dedi. |
‘Destan yazıyoruz’ Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter hesabından, “PKK’ya ağır bir darbe daha indirdik. Suudi Arabistan’ın Okaz gazetesinin 2017’de ‘PKK’nın dışişleri bakanı’ diye takdim ettiği PKK’lı terörist Rıza Altun ve beraberindekiler, güvenlik güçlerimizin başarılı hava harekatıyla vuruldu. Devletimiz terörle mücadelede destan yazıyor” dedi. |
‘Bu haberde özgüven var’ Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, TSK’nın başarılı operasyonunun ardından Twitter’dan açıklama yaptı. Bayraktar, “Bu haberde özgüven var. Tam bağımsız ve güçlü Türkiye var, Bu haberde Milli Teknoloji Hamlesi var. Milli Teknoloji Hamlesi’nin her adımı başarıya, huzura, bağımsızlığa atılıyor. Güvenlik güçlerimize dua ve şükranla” ifadelerini kullandı. İSTANBUL DHA |