GündemParamparçaydı, yeniden doğdu

Paramparçaydı, yeniden doğdu

17.11.2008 - 12:16 | Son Güncellenme:

.

Paramparçaydı, yeniden doğdu

ÖĞRETMENLİK yaptığı Şırnak'a giderken bindiği otobüsün kaza yapmasıyla bacakları 9 yerinden kırılan, iç kanama geçiren, bel ve kalçasından yaralanan 28 yaşındaki Leman Kartal, 16 ayrı ameliyat geçirdi. Tedavisi 1.5 yıldır devam eden Leman Kartal, “Şimdi doktorum kısa bacağımı uzatacak ve öğrencilerimin karşısında eskiden olduğu gibi sapasağlam çıkacağım” dedi.
2004'te Şırnak Kız Meslek Lisesi'ne tayini çıkan matematik öğretmeni Leman Kartal'ın hayatı 7 Nisan 2007 gecesi, Konya Ereğli yakınlarında geçirdiği kazayla değişti. Öğrencilerine kavuşma heyecanı yaşarken, içinde bulunduğu otobüsün bir kamyonla çarpışması sonucu gözlerini Ereğli Devlet Hastanesi'nde açan, ama ne kazaya ne hastaneye ait hiçbir şey hatırlamayan Leman öğretmen, ardından kendini Konya Tıp Fakültesi Hastanesi'nde buldu.
Vücudu içten dıştan neredeyse darmadağın olan Leman Kartal, memleketi Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Akçay Beldesi'nde oturan anne Selman Kartal ile baba Muharrem Kartal'ın Konya'ya gelmesinin ardından moral buldu. Kartal çifti acil müdahalenin yapılmasının ardından ambulansla İzmir'e getirdi. Anne Kartal, “Kızımızı iyi ki İzmir'e getirmişiz. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Ortopedi Kliniği'nde Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu ve ekibi kızımızı hayata döndürdü. Doktorumuz bize Leman'ın mucize gerçekleştirdiğini söyledi. Kızım aylarca hastanede yattı. O parçalanmış bacağı, yaralar açılan sırtında oluşan iltihaplar yüzünden her an ölebilirdi. Ama yaşamsal tehlikesi olduğunu ona hiç hissettirmedik. Kızım bu hastanede yeniden doğdu. Başta Hasan Havıtçıoğlu olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekür ediyorum” dedi.
PTT'den emekli Selman Kartal ile Telekom'dan emekli Muharrem Kartal, biricik kızlarını kaybetme korkusuyla kabus dolu günler yaşadıklarını dile getirirken, Leman Öğretmen yeniden doğuş mücadelesini şöyle anlattı:
“13'ü 7 ay içinde olmak üzere toplam 16 ameliyat geçirdim. Kalın bağırsağım dışarıya torbaya bağlandı, tam 15 ay böyle yaşadım. Hem kırıklar nedeniyle bacaklarımda hem de sıkışma nedeniyle sırtımda oluşan yaralarda iltihap oluşuyordu. Sırtımdaki yaralar nedeniyle sırt üstü yatmamam gerekiyordu, ama bacaklarım yüzünden de yüz üstü yatamıyordum. Doktorum Hasan Bey, kendi elleriyle bana sert süngerden yaralarımın açıkta kalacak şekilde özel yatak hazırladı. Bir cumartesi gecesi beni kontrole geldi. Bacağım morarmış, o fark etti. Sağ ayak bileğim kopacak kadar incelmiş sallanıyordu. Bacağımın kangren gelişen bölümü 15 santimetre kadar kesildi. Sonra illizarov denilen onlarca çivinin, metalin yer aldığı cihaz bacağıma takıldı. Eğer o gece beni kontrole gelmeseydi, bugün belki sağ bacağımdan olmuştum. Ortopedi, genel cerrahı, plastik cerrahı kliniklerinde yattım. 3 Temmuz ve 19 Ağustos'ta genel cerrahide neşter altına yattım. 5 Kasım 2007'de taburcu oldum. 7 ay 7 gün yattığım hastaneye 9 Nisan'da geri döndüm. Bacağımdaki cihaz çıkarıldı. Bacağım yaklaşık 10 santimetre kadar uzamıştı. Diğer bacağımla fark olup aksamasın diye özel ayakkabı yapıldı. Koltuk değnekleriyle yürümeye başladım. Şimdi tekrar cihaz takılacak ve bacak boylarım arasındaki fark kapatılacak. Yaşadıklarından sonra ‘bir daha ölmem’, diyorum. Bir an önce iyileşip öğretmenliğe başlamak istiyorum.”
Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu, Doç. Dr. Önder Baran'ın yanı sıra genel cerrahi ve plastik cerrahi kliniklerinden hekimlerle ekip çalışması yaptıklarını söyledi. Prof. Dr. Havıtçıoğlu, Leman öğretmenin idealistliğinden, mesleğine duyduğu sevgiden etkilendiğini belirtirken, “Genel durumunun toparlanması gerekiyordu. Çünkü ciddi travma vardı. Sağ ayağının tamamına yakını kopuk durumdaydı. Damar, sinir tedavilerini yaptık. Diz altından bacağını kısalttık. Biz tedaviyi iyi planladık. Biz üzerimize düşeni yaptık, o da çok gayretliydi. Damarları iyileştikten sonra bacağını uzattık. Daha sonra bir kez daha aynı yöntemi uygulayıp bacaklarını eşitleyeceğiz” dedi.