Gündem‘Özgürlükçü bir anayasa lazım’

‘Özgürlükçü bir anayasa lazım’

11.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın kuruluş yıl dönümü törenindeki konuşmasında “yeni ve sivil anayasa” mesajı verdi.

‘Özgürlükçü bir anayasa lazım’

Aslıhan Altay Karataş - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’in de katıldığı Danıştay’ın 155. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

DEMOKRASİ STANDARDI: Devlet ile vatandaş arasındaki itilafların hukuki sınırlar içinde ve hakkaniyet duygusuna uygun şekilde çözülmesinde Danıştay, çok önemli görevler ifa etmektedir. 2017’deki anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kurarken, güçler ayrılığı ilkesini de tahkim ettik. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri daha keskin hatlarla belirleyerek demokrasimizin standardını yükselttik. Yargının bağımsızlığı umdesine, ‘tarafsızlığı’ ibaresini de ekledik.

MİLLİ İRADE: Milletimiz kendi adına karar veren yargı kurumlarına, giderek daha güçlü bir şekilde güvenmekte, sarıp sarmalamaktadır. Amacımız, ülkemizi yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturarak diğer alanlarla birlikte yargımıza da önemli bir hizmet yapacağımıza inanıyoruz. Türkiye’yi milli irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması anlamına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin ardından bu konuyu hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız.

Haberin Devamı

EN YÜZ KIZARTICI DÖNEM: Aklımızın ermeye başladığı yıllara dair ilk hatıramız, 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan acı görüntülerdir. İlk gençlik yıllarımızı muhtıra tartışmalarıyla geçirdik. Ardından ülkenin ideolojik çekişmelerinden, sokak kavgalarına, terör eylemlerine evrildiği süreci yaşadık. Bu sürecin aslında 12 Eylül Darbesi’nin zeminini hazırlama oyunu olduğunu, ilerleyen dönemlerde bizzat projenin sahiplerinin ikrarıyla öğrendik. Siyasetin yeniden toparlanmaya çalıştığı 1980’li yılları, 1990’lı yılların siyasi istakrsızlık ve sosyal gerilim dönemi izledi. Demokrasi tarihimizin en yüz kızartıcı dönemi 28 Şubat’ta, kimin nerede durduğu hafızalarımızda hala tüm ayrıntılarıyla canlıdır. Ülkemize bu utancı yaşatanların, siyasetçisinden akademisyenine kadar hiçbirini asla unutmayacağız.