10.08.2021 - 10:58 | Son Güncellenme:
DHA
Orman yangınları sonrası karbondioksit, karbon monoksit, kimyasallar, azot oksitler açığa çıkıyor. Bu durum insan sağlığı özellikle de akciğerler açısından risk oluşturuyor. Kronik hastalığı olan insanlarda nefes darlığının ön plana çıktığını anlatan Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Selvi, “Göğüste hırlama hissi olur, bu kişilerin nefesi çabuk bitmeye başlar. Yani dumanın zararlı etkileri nefes darlığıyla ortaya çıkar. Balgam miktarında artış olur, rengi değişir, koyulaşır. Yoğun karbon monoksit ya da karbondioksit gaz maruziyeti olayın boyutuna göre solunum yetmezliğine kadar götürebilir” diye konuştu.
“HASAR BRONŞLARDA MEKANİK TIKAÇLARA YOL AÇABİLİYOR”
Yangının çıktığı bölgeye yakın alanda olan ve dumana maruz kalan kişilerde ısı travması görülebileceği uyarısında bulunan Uzm. Dr. Ahmet Selvi, “Bronşların içini döşeyen hücre tabakasında yanıklar meydana gelebiliyor. Onun haricinden ortamda yoğun bir partikül oluyor ve insanlar bunları soluduğundan bunlar ciğerlerde birikiyor. Yine yangına yakın bölgelerde ortaya çıkan gazlar özellikle karbonmonoksit gazı zehirlenmelere ve boğulmalara kadar götürebiliyor. Karbonmonoksit gazı kanımızdaki oksijen taşıyan dokulara oksijenden çok daha güçlü bağlanıyor. Dolayısıyla vücuttaki dokuların kanlanması ve oksijenlenmesi bozuluyor. Sıcaklığın meydana getirdiği yanıklar nasıl cilde zarar veriyorsa benzer şekilde solunum sistemini döşeyen hücre tabakasında da yanığa neden oluyor. Bu gelişen hasar bronşlarda mekanik tıkaçlara yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
“KOAH HASTALARININ KAPASİTELERİ SON DERECE DÜŞÜK”
Astım hastalığı olan kişilerin solunum sisteminin daha hassas olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Selvi, “Bu tür dış etkenlere, yoğun partikül maruziyetine, duman, gaz gibi kokulu şeylerle karşılaştığında aşırı tepki gösterebiliyor. Solunum etkileri çok daha belirgin hale gelebiliyor. KOAH hastalarının kapasiteleri son derece düşük. Bu tür olumsuz durumlardan çok daha fazla etkileniyorlar. Daha kolay zarar görüyorlar” dedi.
“N95 ADI VERİLEN MASKELER BİRAZ DAHA ETKİLİ”
Yoğun dumanın olduğu yerden bir an önce uzaklaşmak gerektiğini anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Selvi, şöyle devam etti:
“Partikül sayısından kendimizi mümkün mertebe korumamız lazım. En pratik çözüm maske kullanımı. Maskenin geçirgenliği ne kadar azsa o kadar partikül sayısını azaltabilir ama geçirgenlik azaldıkça da solunum zorlaşır. Partikülden korunmada N95 adı verilen maskeler daha etkili. Ama bu tür maskeler gazdan korumaz. Gazdan korunmada daha özel maskeler kullanmak gerekiyor. Profesyonel yangına müdahalede bulunan ekipler bunları kullanıyorlar. Gazları hapsedebilen maskeler var. Bizim pratikte günlük yaşamda partiküllerden korunmak için maskeli önlem almamız mümkün. Bu maskelerin 6 saatte bir değiştirilmesi tavsiye ediliyor."