20.11.2019 - 16:03 | Son Güncellenme:
Orhan Gazi, Osmanlı Devletinin ikinci padişahı olarak bilinir. Osman Gazi'nin oğlu olan Orhan Gazi babasının sağlığında alamadığı Bursa'yı fethetmiştir. Devletin sınırıları bu dönemde genişlemiş. Askeri, Ekonomik alanda birçok yenilik bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Yaya ve Müsellem adı altında Mete Han'ın onlu sistemine benzeyen bir ordu bu dönemde kurulmuştur. İlk gümüş akçe bu dönemde bastırılmış Vezirlik teşkilatı ilk kez bu dönemde kullanılmıştır.
Orhan Gazi veya Orhan Bey d. 1281, Söğüt – ö. Mart 1362, Bursa), Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahı. 1326 ile 1359 yılları arasında beylik yapmıştır. Babası Osman Gazi'den 16.000 km² olarak aldığı devleti, oğlu I. Murad'a 95.000 km² olarak bırakmıştır.
Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi ve Malhun Hatun'un oğludur. Sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü, halk tarafından çok sevilen, ulemaya saygılı, merhametli bir hükümdar olarak tanımlanır. Sık sık halkın arasına karıştığı, ve dertlerini dinlediği söylenir. Babası Osman Gazi'nin vefatı üzerine 1326'te bey olmuştur. Orhan Bey'e Şücaeddin, "İhtiyareddin" ve "Seyfeddin" unvanları verilmiştir. Ölüm tarihini 1359, 1360, 1361 ve 1362 gösteren kaynaklar da vardır.
Bey olmadan yaşamı ve bey olması
Menâkıb-ı Orhânî adlı çağdaş kroniğe göre, Orhan Bey 1280/1281 yılında doğmuş ve 80 yıl yaşamıştır. Daha sonraki kaynakların bir kısmında doğum tarihi 1281 olarak verilmekle beraber, "doğum tarihini 1274, 1279, 1287 olarak veren kaynaklar vardır.
Osmanoğullarının en uzun ömürlüsü olan Orhan Bey'in çocukluğu ve gençliği bilinmemektedir. Nasıl yetiştiği, nasıl eğitim aldığı, hatta okur yazar olup olmadığı bilinmemektedir. Osmanlı tarihlerinde adının ilk geçişi 1298'de Nilüfer Hatun (Yarhisar Tekfuru kızı Holofira) ile evlendirilmesi nedeniyle olmuştur. 1300'de Köprühisar'ın fethinde bulunmuş ve Karacahisar uç beyliği verilmiştir. Osman Bey oğlunu emir-i kebir (beylerbeyi) rütbesi ile küçük beylik ordusuna komutan atamış ve bundan sonraki babasının her askerî eylemine katılmıştır.
Beyliğe babasının sağlığında mı yoksa ölümünden sonra mı geçtiği konusu tartışmalıdır.
Bizans tarihçisi Laonikos Halkokondiles, kaynak göstermeden, babası ölünce oğlu Orhan'ın Uludağ'a çekildiğini ve sonra yanına asker toplayarak kardeşlerini alt ettiğini bildirir.
Orhan Bey
İlk Osmanlı tarihçilerinden İbn-i Kemal tarihinde Orhan Bey'in ahi liderlerinin kararı ile bey olduğunu bildirmekte ve
Ru'us-i hadem ve vücuh, Uluğ oğlu Orhan'i riyasete lâyik gördűler. demektedir.
Aşıkpaşazade, Oruç Bey, Nesri gibi ilk Osmanlı tarihçileri ve geleneksel kabul edilen anlatıma göre Beylik ileri gelenleri ve Osman Bey'in çocukları Osman Bey'in ölümü ardından bir toplantı yapmışlar; bu toplantıda Orhan Bey kardeşi Alaaddin'in Bey olmasını önermiş ama Alaaddin bunu kabul etmeyip, kardeşi Orhan'ın askerî başarılarından dolayı, devlet ileri gelenlerinin uygun gördüğü gibi küçük kardeşi Orhan'ı Beylik tahtına münasip gördüğünü ifade etmiş ve böylece Orhan tahta geçmiştir.
Adına kesilen ilk Osmanlı akçe sikkesi Rebievvel 724 (Şubat 1324) tarihi taşımakta ve Orhan'ın en geç bu tarihte Bey olduğuna kanıt sağlamaktadır.