13.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
CİHAT ASLAN İstanbul
Çoğu maske ve eldiven kullanmayan atık toplayıcıları, virüsü ailelerine bulaştırmaktan endişeli. Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği Başkanı Recep Karaman ise, “Öleceğimizi bilsek de çalışmak zorundayız” diyor.
500 bin kişi var
Türkiye’de kağıt ve plastik atık toplayarak geçimini sağlayan ve geri dönüşüm sektörüne hizmet eden yaklaşık 500 bin insan var. Zorlu yaşam şartlarında hayatını geçindiren plastik ve kağıt atık toplayıcıları, salgın sürecinde de çalışmak zorunda kaldı. En büyük risk grubu arasında gösterilmelerine rağmen sokaklardan her türlü atığı toplayan kağıt toplayıcılarının kimi günlük, kimi mevsimlik kimi de meslek olarak bu işi yapıyor.
Özellikle kağıt ve plastik toplayıcılığını günü birlik ve meslek olarak yapan vatandaşlar, salgın korkusu olsa da çalışmak zorunda olduklarını söylüyor. Güngören bölgesinde çalışan kağıt toplayıcısı Mustafa Koç (42), “Bu dönemde işlerimiz çok etkilendi. Günlük kazanan biriyim. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde sıkıntı çektim. Maske ve eldiven alamıyorum. Ona para ayıramıyorum. Çalışmak zorundayım. İki çocuğum var onları okutmak zorundayım. Plastiklere oldukça dokunmamaya çalışıyorum. Bu hastalığı kaparsam aileme bulaştırmaktan korkuyorum” ifadelerini kullandı. Esenler’de gezen Suriyeli Mahin ise, “Maskem ve eldivenim yok. Evde çocuklar, hanımım var. Onlara bakmak zorundayım. Virüs inşallah beni bulmaz” dedi.
‘AİLELERİMİZ ENDİŞELİ’
Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği Başkanı Recep Karaman ise şunları söyledi: “Çalışmamamız için bazı önlemler geldi. Ancak hastalıkta olsa, öleceğimizi de bilsek çalışmak zorundayız. Hem çalışmadığımız için büyük geri dönüşüm sanayisini de etkiledi. Salgına yakalanan 2-3 arkadaşımız oldu, ama süreci kısa sürede atlattılar. Demek ki bağışıklık sistemimiz bu tür mikropları sokaklarda çalıştığımız için kaldırabiliyor. Ama ailelerimiz endişeli.”