07.05.2023 - 14:44 | Son Güncellenme:
İsmail AKKAYA/KONYA (DHA)
Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde, 3 Eylül 2018'de saat 22.00 sıralarında, kar maskeli kişinin kapısı açık olan eve girip, emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen'e ateş ederek öldürülmesiyle ilgili dava geçen cuma günü sonuçlandı. 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik (47) ile azmettirdiği iddia edilen Esra Taş (28) ve sevgilisi Abdullah Başdemir'i (47), Büyükşen çiftinin öldürülmesi nedeniyle 2'şer kez müebbet hapis, 'konut dokunulmazlığını ihlal etmek' suçlarından da 4'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Ertuğrul Çelik, ayrıca saldırı sırasında Büşra Büyükşen'i yaraladığı için de 9 ay hapis cezası daha aldı. Yardım ettiği öne sürülen tutuksuz sanık Zekeriya Okşen ise, delil yetersizliğinden beraat etti.
'ADALET YERİNİ BULDU'
Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen bugün, anne ve babalarının öldürüldüğü evin önünde basın açıklamasında bulundu. Saldırıda ölü gibi yapıp kurtulan Büşra Büyükşen, adaletin yerini bulduğunu belirterek, ''Tutuklanan kişilerin cezaları belli oldu. Bizim için buruk bir sevinç oldu, ama sonuçta adalet yerini buldu'' dedi.
'ANNEM VE BABAM MEZARLARINDA RAHAT EDECEKLER'
Büyükşen çiftinin çocuklarından doktor Osman Büyükşen, adaletin geç de olsa tecelli ettiğini belirtti. Anne ve babasının mezarında rahat edeceğini ifade eden Osman Büyükşen, ''Annemle babamı, geri getirmeyecek belki ama bu saatten sonra artık biz sadece yasımızı tutacağız. Annem ve babam bu saatten sonra artık huzur içerisinde uyuyacaklarını, mezarlarında rahat edeceklerini düşünüyorum. Bu eve girerken artık biraz daha alnımız ak, başımız dik olacağını düşünüyorum. Çünkü bu süre içerisinde mezarına giderken utanarak gidiyordum. Eve girerken utanarak gidiyordum. Şimdi biraz daha rahatım ' 'dedi.
Anne ve babasının kimseyle husumetinin olmadığını belirten Osman Büyükşen, ''Kamuoyunda yanlış dezenformasyon nedeniyle farklı algılar oluşturuldu. Bunun da biz sıkıntılarını yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz. Fakat olay aslında şöyle; 28 klasör, 7 bin 500 sayfadan oluşan bir dosyanın içerisinde her şey çok titizlikle araştırılmış. Dinlemeler sadece bu yanlış adres mevzusu ilgili olmamış her şey detaylı bir şekilde araştırılmış ve dosya bu şekilde aydınlatılmış. Dosyanın içeriğini bilmeyenler, okumayanlar, bu dosyayla ilgili ekrandan gördükleriyle ilgili yorum yapmalarını, doğal karşılamakla birlikte, biraz daha anne ve babasını kaybeden insanlara karşı empati yapmalarını istiyorum. Biz anne ve babamın, dava dosyasını kapatacak insanlar değiliz. Böyle bir algıyı oluşturuluyor. Böyle bir şeyden bahsediliyor. Biz bu şüpheli şahısları tutuklanana kadar isimlerini duymadık. Dolayısıyla bunlarla ilgili bizim bir ifade vermemiz, bunlara iftira atmamız gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil'' diye konuştu.
'KATİL OLARAK GÖSTERDİLER, ANNEMİN, BABAMIN ACISINI YAŞAYAMADIM'
Büyükşen çiftinin öldürülmesinin hemen ardından şüpheli sıfatıyla ifade veren Uğur Büyükşen de, bugüne kadar toplumda katil olarak gösterildiğini kaydetti. Uğur Büyükşen,''Bu zamana kadar hep toplumda katil olarak gösterdiler. Annemin, babamın acısını yaşayamadım. Çok şükür ki katiller bulundu. Gereken cezayı aldılar.'' dedi.
Büyükşen kardeşler, açıklamanın ardından anne ve babasının mezarı başına gidip dua etti. (DHA)