21.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Elif Altın - Liseli Münevver Karabulut (17), 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilerek öldürülmüş, Karabulut’un cansız bedeni, çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştu. Türkiye’yi sarsan bu cinayetin ardından kaçan ve 197 gün sonra teslim olan Cem Garipoğlu tutuklanarak cezaevine konuldu. Garipoğlu, 18 Kasım 2011 tarihinde “çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Hücresinde intihar etti
Garipoğlu tutukluluğunun 1849. gününde 10 Ekim 2014’te Silivri 5 No’lu Cezaevi’ndeki tek kişilik koğuşunda, kendini asmış halde bulundu. Yapılan incelemenin ardından Garipoğlu’nun cesedi, Adli Tıp’a gönderildi. Garipoğlu’nun avukatı Aytekin Kaya, o dönem müvekkilinin ruh sağlığının bozuk olduğunu, savunmalarında da Garipoğlu’nun akli dengesinin bozuk olduğunu belirttiğini söylemişti.
‘DNA profilleri uyuyor’
Cem Garipoğlu’nun ölümünün üzerinden geçen 8 yıla rağmen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un aklındaki şüpheler gitmedi. Süreyya Karabulut avukatı aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasını talep etti. Başsavcılık “Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince yapılan incelemede ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu’nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 ihtimalle analık-babalık indeksinin hesaplandığı, dolayısıyla ölenin Cem Garipoğlu olduğu tespit edilmiştir. İddiayı destekler nitelikte maddi bir delilin mevcut olmaması nedeniyle kamu adına kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir” yanıtını vererek talebi reddetti.
‘Soru işaretleri gitmedi’
Milliyet’e konuşan baba Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu’nun ölümüyle ilgili kafasında soru işaretlerinin halen gitmediğini belirterek şunları söyledi::
“Eşime ve avukatına ölenin resmini göstermişler bana ikna edici gelmedi. Resmi ben görmedim. Mezarın açılmasını istiyorum. Görüp içimi rahatlatmak istiyorum. Onun gerçekten öldüğünü görmek beni rahatlatacak, kafamdaki şüpheleri yok edecek. Rahatlayacağım ‘cehenneme gitsin’ deyip çıkarım işin içinden. Tek isteğim öldüğünü görmek ve kafamdaki bütün şüpheleri yok etmek. Eşimin de şüpheleri var.”Ailenin avukatı Rezan Epözdemir de Başsavcılığın kararına sulh ceza hakimliği nezdinde itiraz edeceğiz” dedi.