Oktar davasında ilginç ‘tesadüf’

Adnan Oktar, ilk kez gözaltına alındığı 1986 yılında, bir gün sonra dönemin DGM Savcısı Aytekin Gani Ataman tarafından suçsuz bulunup serbest bırakıldı. İlginç bir rastlantı ise aradan geçen yıllar sonra anlaşıldı. Savcı Ataman, 8 Ağustos 1985’te Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi Adatepe köyünde gözaltına alınan ve o dönem “Nurcu” olarak kayıtlara geçen 34 FETÖ’cü hakkında takipsizlik kararı veren savcıydı.

Adnan Oktar, ilk kez 2 Haziran 1986’da gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan Oktar’a, kolejlerde okuyan zengin çocuklar arasından seçtiği ve mürit haline getirdiği gençlere dini telkinlerde bulunduğu, bu gençlerin beyinlerini yıkayarak ailelerinden kopardığı suçlaması yöneltildi. O dönem, Oktar’a yöneltilen suçlamalardan biri de Atatürkçülük ve laikliğe aykırı beyanatlarıydı.

Adnan Oktar, bu suçlama nedeniyle dönemin DGM savcısı Aytekin Gani Ataman tarafından sorgulandıktan bir gün sonra serbest bırakıldı. O günlerdeki gazetelerde, şeriatı övdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan Adnan Oktar’ın DGM savcısı Aytekin Gani Ataman tarafından bir saat boyunca ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı yer aldı.

Kampta 34 Nurcu

Oktar ise serbest bırakılmasını “Allah doğrunun yardımcısıdır” sözleriyle yorumlamış, “Atatürk gençlerle konuşmaktan, bilimsel tartışmadan, fikir alışverişinden zevk alırdı. Ben onunla bu konuları tartışmak isterdim” açıklamasında bulunmuştu.

Adnan Oktar’ı sorguladıktan sonra serbest bırakan dönemin DGM savcısı Aytekin Gani Ataman, ilginç bir rastlantı olarak FETÖ/PDY’nin kod adı kullandığı ilk soruşturma olarak kayıtlara geçen soruşturmayı da yürütmüştü. 23 Temmuz 1985 tarihinde Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi Adatepe Köyü’ndeki FETÖ kampına yapılan jandarma baskını o dönem kayıtlara, “Yakalanan 34 adet Nurcu ve laikliğe karşı faaliyetler” olarak geçmişti.

Takipsizlik kararı

DGM’ye intikal eden soruşturmayı İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Aytekin Gani Ataman, 14 günde bitirmiş ve 34 kişi hakkında 8 Ağustos 1985 tarihinde takipsizlik kararı vermişti. Savcı Ataman, öğrencilerin evde gürültü yaptıkları, müzik dinledikleri, laikliğe aykırı davranışta bulunduklarına dair herhangi bir delil bulunmadığına, evde bulunan kitapların suç unsuru oluşturmadığını kanaat getirmişti.

Bu soruşturmadan 31 yıl sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcıları Bülent Başar ve Hikmet Pak tarafından hazırlanan “15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Teşebbüsü Hava Harp Okulu Öğrencileri-Kavacık Bölgesi” başlıklı iddianamede; FETÖ elemanlarının deşifre olmamak için ilk kez 1985’te Adatepe köyünde yapılan operasyon sonrası tespit edildiğine yer verildi. Dönemin DGM Savcısı Aytekin Gani Ataman ise, 9 ocak 2015’de İstanbul’da öldü.