GündemO, insanları ayıran her şeye karşı çıkardı...

O, insanları ayıran her şeye karşı çıkardı...

11.11.2008 - 00:41 | Son Güncellenme:

Atatürk araştırmalarıyla ünlü Mango, Atatürk’ün tek, evrensel bir uygarlığa inandığını ve insanları ayıran her şeye karşı çıktığını açıkladı

O, insanları ayıran her şeye karşı çıkardı...

İngiliz yazar Andrew Mango, Atatürk’ün içki alışkanlığıyla ilgili sorulara, Ata’nın kendi açıklamalarıyla yanıt veriyor; O’nun bu konudaki alışkanlığını “İçmediğim zaman uyuyamıyorum, aklım çalışmaya devam ediyor” sözleriyle açıkladığını hatırlatıyor.
“İçki onu rahatlatıyor, huzurlu olmak ve dinlenebilmek için içiyordu diyen Mango, “Çünkü durmadan düşünüyor, durmadan planlar kuruyordu. Kafası devamlı çalışıyordu. Onun mücadelesinin bir bedeli vardı: Gerginlik. Atatürk ayrıca çekingen biriydi. İçki, gerginliği ve çekingenliğini biraz hafifletiyordu” diyor.
Atatürk’ün hanımlarla sohbet etmekten çok zevk aldığını da belirten Andrew Mango, “Ama dediğim gibi ‘çekingenlik’ vardı. Kadınlarla beraber içki içerken, konuşmaktan, onların yakınında bulunmaktan hoşlanıyordu. Gazinolarda gece kulüplerinde daha çok Park otelin salonlarında kadınlara beraberdi. Kadınlardan hoşlanır ama onları yatak odasına asla götürmezdi” diye devam ediyor.
Mango, Atatürk’e melankolik denemeyeceğini de belirtirken, “Melankolik bir işi başaramayan insandır. O, gergindi ve yalnızlığı idare edemiyordu” diyor.

‘Medeniyet tekti, evrenseldi’
Mango, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türk milletinin yeteneğine çok inanıyordu. Batı’da ne varsa bizimkilerde yakalayabilir diye düşünüyordu. Tek medeniyete inanıyordu. İslam medeniyeti diye bir şey yoktu aklında. Medeniyet tekti, evrenseldi, esas inancı buydu.”

Askeri mektebi istiyordu
Mustafa Kemal, Mustafa Kaymak hafızdan dayak yedikten sonra mı askeri okula gitmeyi kafasına koydu sorusuna ise Mango şöyle yanıt veriyor: “Hatıralarında bu konuya ilişkin hoş bir hikâyesi var. Mahalle mektebinden kaçıp Şemsi Efendi mektebine geçiyor, ama burası da onu da tatmin etmiyor.
Kuran kurslarında dayak atılıyordu. Osmanlı Rumeli’sinde Türk Müslüman çevresinin en parlakları aynı yolun yolcusuydu. Hepsi askeri mektebe gitmek istiyordu. Rumeli’deki Türkler kendilerini nasıl kurtarabileceklerini düşünüyorlardı. Toplumu nasıl kurtarabilir ve savunabilirlerdi? Savunmak için subay olmak lazımdı. Şemsi Bey Selanikliydi, yenilikçi sayılırdı. Ama yine Mustafa’ya göre değildi. Okula şalvarla gidiliyordu. Burası da Atatürk’e göre değildi. Ona göre erkeğe yakışan askeri üniformaydı.”
Atatürk’ün Çanakkale’de çok başarılı olduğunu belirten Mango, “Mustafa Kemal’in burada iki derdi vardı. Alman komutanla anlaşamıyordu. Enver Paşa kendisini çok kıskanıyordu. Başarısının duyulmasına engel oluyordu” diyor.
Mustafa Kemal’in halktan korkmadığını vurgulayan Mango, yakın arkadaşlarıyla arasının bozulmasına neden olarak “arkadaşları demokrasi değil söz sahibi olmak istiyorlardı” diyerek bir açıklama getiriyor.

Haberin Devamı

Herkes tarihi gözden geçirmek istiyor
Mango, “Mustafa” filminin zamanlamasına ilişkin olarak “Herkes tarihi gözden geçirmek istiyor, doğru algılanırsa faydası bile olabilir. Atatürk dış dünyadan korkmuyordu, halbuki bugünlerde dış dünyadan korkanların sayısı fazla. Bu bakımdan bence Atatürkçülük son derece önemli. Hangi Atatürkçülük? Dünyadan korkmama yaklaşımı. Yoksa içiyormuş, önemli değil. Tabii içecek” dedi.
Mango, Atatürk’ün karanlıktan korktuğuna dair hiçbir kayıda rastlamadığını da söyledi.