25.10.2019 - 12:24 | Son Güncellenme:
Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlı ve etkin girişimleri gerek sahada gerekse de masada olumlu neticelere vesile olmuş, güney sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoru projesi sonsuza kadar tarihe gömülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti yurtiçinde başarılı bir şekilde yürüttüğü terörle mücadele sürecini, yurtdışında da, özellikle Irak ve Suriye’de gerçekleştirdiği harekâtlarla perçinlemiştir. Teröre karşı kararlı ve tavizsiz tavrımız tüm Dünyanın saygı duyduğu bir noktada bulunmaktadır. Özellikle sınırötesi harekâtlardaki uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Anlaşması ve kararlarına yapılan vurgu, terörle mücadele için bölgesel gelişmelere paralel olan işbirliği süreçleriyle perçinlenmiştir.
Türkiye’nin Zeytindalı ve Fırat Kalkanı Harekâtlarıyla yedi düvele ilan ettiği terörle mücadele kararlığı nihai aşamada Barış Pınarı Harekâtına ulaşmıştır. Her üç harekâtta da sahada büyük ve önemli başarılar elde edilmiş, ayrım yapılmadan tüm terör örgütleri hedef alınmıştır. Barış Pınarı Harekatında 8 gün içinde sahadaki başarılı ve kararlı harekat neticesinde Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlığı masaya da taşınmış; önce 17 Ekim günü ABD ile, ardından 22 Ekim günü Rusya ile mutabakat metinleri imzalanmıştır.
Dünyanın iki büyük gücüyle varılan mutabakatlar Türkiye’nin sahadaki başarısının masada teyidi anlamına gelmektedir. Barış Pınarı Harekâtına başlarken öne sürdüğümüz gibi, bu mücadelenin haklı, hukuki, meşru olduğu tezi bu mutabakat metinleriyle kabul edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, Barış Pınarı Harekâtının meşruiyeti ve haklılığı ABD ve Rusya tarafından kabul edilmiştir.
Her iki ülkeyle varılan mutabakattan çıkan ortak sonuç Türkiye’nin terörle mücadeledeki meşru gerekçe ve endişelerinin ABD ve Rusya tarafından kabul edilmiş olmasıdır.
ABD’den sonra Rusya ile yapılan mutabakat Türkiye’nin Suriye’nin geleceğinde masadaki yerini sağlamlaştırmıştır. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik kara harekâtlarında öncelikli olarak terörle mücadele ve Suriye’nin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturma amacı Barış Pınarı sonrasındaki gelişmelerle gerçekleşmenin arifesine getirmiştir. Bundan sonrası sadece zaman meselesidir.
Başta ülkemiz olmak üzere komşu coğrafyalarımızdan tüm Ortadoğu bölgesine yayılan küresel projeler karşısında Türkiye Cumhuriyeti zalimin çarkını durdurmuştur. Türkiye’nin terörle mücadelesine iki yüzlü ve kusurlu bakışla yaklaşanlar mahcup ve mağlup olmuştur.
Mutabakatlar neticesinde Suriye sınırımız boyunca terör unsurları temizlenecek, bölgede Türkiye’nin de yer aldığı ortak devriyeler düzenlenecek ve ülkemizdeki Suriyeli mültecilerin vatanlarına dönüşü için uygun ortamlar tesis edilecektir. Suriye’nin geleceğinde terör örgütlerinin yerinin olmayacağı sahadaki başarımız ve masadaki mutabakatla onaylanmıştır.
Barış Pınarı Harekâtı ve sonrasındaki mutabakatlarla;
Hiç şüphesiz ki, Barış Pınarı Harekâtından mutabakatlara giden sürecin en önemli kazanımlarından birisi PYD/YPG’nin bir terör örgütü olduğunun ABD ve Rusya tarafından bir kez daha kabul edilmesidir. Bu husus bir taraftan Türkiye’nin mücadelesinin haklılığını kabul anlamına gelirken, diğer taraftan da bu terör örgütüyle mücadele kapsamında başta taraf ülkeler olmak üzere uluslararası topluma da sorumluluklar yüklemektedir.
Barış Pınarı Harekâtı başlarken Türkiye Cumhuriyetine yönelik gerek içeriden gerekse de dışarından gelen işgal isnatlarıyla kara propaganda girişiminde bulunanların yaşanan gelişmeler karşısında bir kez daha tarihin yanlış yerinde durduklarını anladıklarını ümit ederiz. Tüm Dünyanın kabul ettiği şekliyle PYD/YPG’nin bir terör örgütü olduğu gerçeğini ülkemizdeki bazı siyasi partilerin ve mahfillerin de kavramasını umut ederiz. Bu gerçeği yine de hâlâ görmek istemeyenler varsa gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz.
Elbette Türkiye varılan mutabakatların sonuçlarını dikkatle takip edecektir. Daha uyanık olmak mecburiyeti vardır. Su uyur, düşman uyumaz!
Bu vesileyle, ülkemizin haklı, hukuki ve meşru duruşunu gerek sahada gerekse de masada hakkıyla temsil eden, terörle mücadele kararlılığımızı dünyaya defalarca duyuran başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetlerini kutluyor, her birine Türk milleti adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Barış Pınarı Harekâtı kapsamında şehit olan sivil ve asker tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.