09.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
PELİN ÜZEK KILIÇ - FATİH ERDOĞAN DHA
İnternette ‘Mavi Bebek’ uygulamasının diğer oyunlardan farklı olarak çok hızlı yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Eraslan, “Mavi Bebek çok yeni değil. Daha önceden var olan fakat ülke gündemine yeni giren bir uygulama. Özellikle sosyal medya üzerinden insan beynini amigdala adı verilen kaygı ve korku bağlamına vurgu yaparak, ses, görüntü ve multimedya gibi destekleyici vurgularla etkiliyor. Bu oyunlarda arkadaş faktörü çok ön planda. Arkadaş grupları birbirini meydan okumalara davet etmektedir. Bu yüzden çocuklar farkına varmadan kendilerini gösterme, önde olma, onanma, rekabet duygularıyla beraber kademeli tehlikeli oyunların da eline düşmektedir” dedi.
‘Hipnotize ediyor’
Prof. Dr. Levent Eraslan, ‘Mavi Bebek’ oyununda çocukların telkinle korkutulduğunu anlattı. Oyunun ayna karşısında, elinde bebek var gibi 13 kere ‘blue baby’ diye sallayarak oynandığını belirten Eraslan şunları söyledi: “Tipik bir illüzyon, hipnoz. Çocuk sosyal medyada bu sürecin kölesi oluyor. ‘Mavi Bebek’ şu anda TikTok, Facebook, Messenger ve Instagram üzerinden yürümekte. ‘Jonathan Galindo’ adlı sahte bir hesaptan başlayan bir uygulama. Çocuklar bu sürece girdikten sonra gelen emirleri uyguluyor. ‘Mavi Balina’da olduğu gibi basitten zora çeşitli talimatlar veriliyor. ‘Mavi Bebek’ uygulaması, kolunda küçük kesiklerle başlıyor; ‘intihar et, zarar ver, arkadaşının bir uzvunu kes’ gibi böylesi korkunç ve trajik talimatlara kadar giden bir uygulama.”
‘Gece korkusunu kullanıyor’
Prof. Dr. Levent Eraslan anne ve babaları uyardı:
Anne ve babaların çocuklarının sosyal medya davranışlarını ve dijital kültürlerini bilmesi lazım.
‘Mavi Bebek’ daha çok gece 02.00-05.00 arasında kendini göstermekte.
Çünkü ‘Mavi Bebek’ evde herkes uyurken sakin ortamı ve gecenin verdiği korkuyu kullanır.
Anne babaların çocukların davranışlarını dikkatli izlemeleri önemlidir.
Çocuk bu sarmala girdiği zaman kendini kademe kademe talimatları yapmak zorunda hissediyor.
Yapmazsa elde ettiği kişisel verileri yaymakla korkutuluyor.
Mesaj atan kişi çocukları ebeveynlere zarar vermekle korkutuyor.
Çocuk böylesi durumlara düşmemek adına ister istemez kademenin içerisine giriyor ve normalden anormale davranışlarda bulunuyor.
Çocuk böylesi bir şeyle karşılaştığı zaman korkuyor, anne babaya açıklamıyor.
Çocuklarlla aramızda güven ortamını sağlamalıyız.
Çocukların ‘hangi programlara gerçek adlarıyla girdiler, geçmiş dosya sistemlerinde ne var’ bunların hepsini kontrol etmemiz gerekiyor.
Böylesi durumları gördüğümüz zaman da Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na bu sayfayı göndermeliyiz.