19.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
İZMİR DHA AA
İzmir’de, terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD’li rahip tutuklu sanık Andrew Craig Brunson’un yargılanmasına devam edildi. Duruşma sonunda tutukluluğun devamına karar verildi.
ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir araya geldiği zirvede de serbest bırakılma talebiyle gündeme gelen Brunson’un, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 15 yıla kadar, “devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek” suçlamasından da 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasına dün İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
ABD’liler de izledi
Duruşmada, tutuklu sanık Brunson ve avukatı katıldı. Duruşmayı, yabancı basın mensupları ile Brunson’ın eşi Norine Brunson, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Kosnett ve bazı yetkilileri, ABD Dini Özgürlükler Komisyonu üyeleri ve kilise görevlileri de takip etti.
Duruşmada yoklamanın ardından ilk olarak tanıklardan kilise cemaatinden Levent Alkan, dinlendi. Edremit’te bulunan ve SEGBİS sistemi üzerinden bağlandığı duruşma salonunda ifade veren Alkan, Brunson’u yaklaşık 10 yıldır tanıdığını ve Brunson’un terör örgütü sempatizanlarıyla yakın ilişki içinde olduğunu, onlara yardım ettiğini ve kendisini uyarmalarına rağmen geri adım atmadığını söyledi.
Tanık Alkan, Brunson’un verdiği talimat ile hiçbir kiliseye giremediğini belirterek, “Muhbir olarak görülüyorum” dedi.
‘Görünce şaşırdık’
Brunson’un terör örgütü sempatizanlarına yardım ettiğini belirten Alkan, “Bir çok şeye şahit oldum. Bir gün kilisedeki vaazında ‘Türkler ile Kürtler arasında savaş var’ ifadesini kullandı. Biz buna katılmıyoruz, bizim böyle bir düşüncemiz yok. Kendisi neden böyle düşünüyor?” dedi.
Kilisede Türkler ile Kürtler arasında ayrımcılık yapıldığını da savunan Alkan, “Bir gün kiliseye gittim. Koltukların üzerinde ‘Türkler oturamaz’ yazısı yazmışlardı” ifadesini kullandı. Alkan, şöyle devam etti: “O yazıyı görünce çok şaşırdık. Sorduğumuzda misafirlere ayrıldığı için öyle yazdıklarını söylediler. Madem misafirlere ayrıldı, protokol yazsınlar. Neden ‘Türkler oturamaz’ diye yazıyorlar. Bunlar Türk düşmanıdır. Ayrıca kilisede bir gizli odada toplanıyorlardı. Biz o toplantılara alınmıyorduk. Bir gün o odaya girdiğimde terör örgütünün dokümanlarını gördüm. Koliler içinde PKK’ya ait broşürler vardı. Bir de terör örgütlerinin kurmak istediği Kürdistan ile ilgili harita bulunuyordu, haritada belli yerler işaretlenmişti.”
Tanığın ifadesi üzerine söz alan Brunson ise iddiaları yalanlayarak, “Kürtlere özel ilgi gösterdiğimiz ve Türkleri arka planda tuttuğumuz doğru değil. Bunu reddediyorum. Kilisede kimseye ayrıcalık yok. Biz görev verirken, Tanrı’ya yakın mı, adanmışlık var mı ona bakıyoruz. Kürtçe İncil bastırmadık, dağıtmadık. Özellikle Kürtlere özel ilgi gösterdiğimiz ve Türkleri arka planda tuttuğumuz doğru değil. Çoğu kişi tehdit etti beni ama terk etmedim. Çünkü kurtarıcı bir görev ihsan etti. Hakkımda çok şey söylendi. FETÖ’cü, PKK’lı. Bunlara karşıyım. Türkiye’nin toprak bütünlüğüne inanıyorum ve destekliyorum. Benim hakkımda yalan söyleyen ve yalancı tanıklı yapanları affediyorum” dedi.
Ardından tanık Murat Çamdan konuştu. 12-13 yıl önce Hıristiyan olduğunu, Brunson’u görevli olduğu kilisede tanıdığını söyleyen Çamdan, “Son 4-5 yıla kadar olumsuz bir durum sezmedim. 4-5 yıl önce ‘Suriyeli Mehmet’ dediğimiz bir şahıs bir arkadaş vasıtasıyla bana Kürt kilisesi kurulduğunu ve orada ibadet edebileceğimizi söyledi. Gittim ve akıl almaz işler gördüm. Adamlar leşler üzerine dua ediyorlardı. Bir daha gitmedim. Kilisede üç kutsal kitabın üzerinde PKK amblemlerini gördüm. Kilisede ‘Nasıl olur böyle bir şey’ diye düşündük. Gitmemeye karar verdik. Biz Türk’üz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Gerekli yerlere bu durumları yazdım” diye konuştu.
Kitapta PKK amblemi
Duruşmada Brunson’un tanık olarak gösterdiği Umut Doğan da rahibi 2007’den bu yana tanıdığını, son 5 yıldır Diriliş Kilisesi’ni kurduğundan bu yana samimi olduklarını anlatarak “Son 3.5 yıldır kilisenin derneğinin başkanlığını yürütüyorum. Söylendiği gibi konularla hiç karşılaşmadım. Eşim de orada. Halka açık, yoldan geçen herkesin girebildiği bir kilise. Hıristiyanlardan çok Müslümanlar giriyor. Gönüllü olarak hizmet ediyoruz. Bizim sadece mülteci kardeşlerimizle ilgili faaliyetimiz oldu. Haftada 1 gün o da hepsinin ortak dili Arapça toplantı yapmalarına izin verdik. Ama Kürtçe değildi” dedi.
Duruşma ertelendi
Duruşma savcısı rahibin tutukluluk halinin devamını istedi. Söz verilen Brunson ise suçlamaları kabul etmeyerek, terör olaylarıyla ilgisinin olmadığını, terör faaliyetlerine izin vermediğini söyledi. İddianamede yer alan fotoğrafların ise Belçika’da çekilenler olduğunu, kendi kiliseleriyle ilgili olmadığını savundu. Taleplerden sonra mahkeme, Brunson’un tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 12 Ekim’e erteledi.
‘Hayal kırıklığına uğradık’
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Kosnett, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada sonucunun kendileri için hayal kırıklığı olduğunu söyledi. Kosnett, “İddianameyi okudum, üç duruşmaya katıldım. Pastör Brunson’un herhangi bir suçu olduğuna dair bir işaret olduğuna inanmıyorum. Hükümetimiz, Brunson’ın yanı sıra diğer Amerikan vatandaşlarının ve Olağanüstü Hal şartları altında gözaltına alınan ABD diplomatik misyonundan yerel Türk çalışanların durumundan derin endişe duymaya devam ediyor. Türkiye’nin tüm vatandaşların inançlarına sığınak olan yasalarına ve geleneklerine büyük saygı duyuyoruz. Bu davanın bu geleneklerin dışında kalan yanlış bir adım olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.