02.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
KARADENİZ DİRENİYOR - 3 / BURCU ÜNAL
Fotoğraflar:BÜNYAMİN AYGÜN
Kazım Delal, Karadeniz’in ‘İneğini satan çevreci’si... Meryem Demircan, “Gerekirse adam da döverim” diyen Karadeniz’in gözü kara kadınlarından... Karadeniz ve HES kelimeleri yanyana geldiğinde akla ilk onların isimleri geliyor. Fındıklı ve Çamlıhemşin HES’le hep beraber mücadele ederken onlar HES’lere karşı tek başlarına durarak, direnişin sembol isimleri olmuşlar.
Şarkıcı Tarkan’ın da kuzeni olan Meryem Demircan, Rize’nin İkizdere ilçesi Rüzgarlı köyünde yaşıyor. Rize’de kendisini tanımayan neredeyse yok. Meryem’in HES’e karşı mücadelesi 2001 yılında başlıyor. Bir dönem İstanbul’da yaşayan Meryem, doğduğu Rize’ye geri dönünce HES projeleri ile karşılaşıyor. O gün HES’e direnmeye başlayan Meryem, Rüzgarlı köyünden de tam destek alınca, direnişleri güçleniyor. Meryem’in hayvancılıkla geçinen köyünde derelerin önemi bir başka. Zira hayvanlarını beslemek için dere yatağının suladığı otlara ihtiyaçları var. “HES dendiğinde bana bir şey oluyor, elim-ayağım titriyor” diyen Meryem, bu nedenle konuşmamızın başında da aslında kendini ifade etmekte zorlanıyor. Hatta “HES’e karşıyız ve yaptırmayacağız, aslında dediğimiz budur. Siz bunu istediğiniz cümlelerle yazabilirsiniz” diyor. Fakat sohbet uzadıkça başlıyor anlatmaya.
Köylerine gelen HES yetkililerini defalarca kovmuşlar. Fonda hukuki mücadele devam ederken gün gelmiş arabaların yolu kesilmiş, gün gelmiş yürüyüşler düzenlenmiş. Hatta Meryem ‘adam da dövdüklerini’ söylüyor ve ekliyor: “Gerekirse yine adam döveriz.” 350 haneli köyün sakinleri genellikle Rüzgarlı’ya yazın gelir, kışın büyük şehirlerde yaşarken; HES’le mücadele için gerektiğine İstanbul’dan otobüsler kaldırılmış. “HES deyince akan sular duruyor. Akşam arıyoruz İstanbul’dakiler sabah buradalar” diyen Meryem, onların da gelişi ile brilikte köyün girişini tutup “HES’çilere geçit vermediklerini” anlatıyor.
Tüm köyün birlik olmasında başı çeken Meryem olmuş. Avukatlarla birlikte bölgede HES yapılan yerleri, HES tesislerinin içini gezen, oradaki kadınlarla konuşan Meryem burada gözlemlediklerini kendi köyündekilerle de paylaşmış. “HES yapılan yerde yaşayan kadınlar şimdi dert yanıyorlar. ‘Eskiden dağdan su alıyorduk şimdi aşağıdan yukarı su taşıyoruz’ diyorlar, çok pişmanlar ama iş işten geçti. Biz izin vermeyeceğiz. Ancak bizi öldürürlerse yapabilirler.” Peki Meryem’in bu mücadelesinin nedeni ne?
HES yerine turizm
Meryem HES’lere neden karşı olduğunu ve bu direnme gücünü nereden bulduğunu şöyle anlatıyor: “Biz bu sudan vazgeçemiyoruz, niye? Doğduk burada, büyüdük burada... Bizim aşkımız, anamız, babamız, yaşam kaynağımız bu su. Bu su geçiyor, ot büyüyor, ot büyüdükçe kesip hayvanlara veriyoruz. Hayvancılıkla geçiniyoruz. Ben burayı biliyorum, dedem burayı biliyor, dedemin dedesi burayı biliyor. Şimdi bu köy 400 senelik bir köy. Benim 400 senelik suyumu sen nasıl alırsın? Ben şimdi dere sesi ile uyuyorum, kulağımın sesi bu derenin sesi...”
Fakat hayvancılık ve tarımla geçinmekte zorluk çeken köyün bir gelir kaynağına da ihtiyacı var. Meryem’in önerisi ise HES’lerin sağlayacağı ekonomik gelir yerine HES yapılmayınca doğallığını koruyacak doğayı turizme açmak.
Vatandaş Kazım
Meryem HES’lere karşı direnmeye köylülerinin desteği ile devam ederken Kazım Delal mücadelesini tek başına veriyor. Yaşadığı Andun Köyü’ne HES yapılmaması için 2006 yılından bu yana büyük bir mücadele yürüten ve bu uğurda varını yoğunu ortaya koyan Kazım Delal’i kamuoyu; “Vatandaş Kazım” olarak tanıyor. Kazım Delal, HES mücadelesinde binlerce lirasını ve ineğini feda etmiş. Davalara verdiği paralar nedeniyle emekli olmasına karşın halen çalışmaya da devam ediyor.
İneğini sattı, kredi çekti
Delal’in tek kişilik dev mücadelesi 2006’da başlıyor. Oturduğu 50 hanelik Delaller Mahallesi’ndeki derenin tünelle yerin altına indirileceğini öğrenince harekete geçen Kazım Delal, projeyi durdurmak için dava açmaya karar veriyor. Bir yandan neler olup bittiğini sabahlara kadar inceler, sayfalarca dosyalar hazırlarken diğer yandan da yürütmeyi durdurma kararı için dava açıyor. Dava masraflarını karşılayabilmek için ineğini satan, bankadan kredi çeken Kazım Delal bu sırada bir yandan da köyündekilerle mücadele ediyor. Çünkü, birçoğu Kazım Delal’ın akrabası olan Andun köyü sakinleri iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle HES yapımını destekliyor. Rize’deki bir çok bölgeden farklı olarak köyündekilerin desteğini alamayan Delal, “Bizim köyümüzde yanımda ailem dahil 10 kişi var. Üstüne üstlük bunları yapıyorum diye köyümde bana karşı bir düşmanlık var. Hep tek başıma mücadele verdim. Keşke Fındıklılı, Çamlıhemşinli olsaydım” sözleriyle yalnız bırakılmaktan yakınıyor.
Yarın: GELEVERA DERESİ’NDE YOK OLAN YAŞAM!