10.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökçer Tahincioğlu / Ankara
Emniyetin, Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin fezlekesinde, IŞİD başta olmak üzere terörist grupların militanlarını nasıl topladıkları, sınırdan nasıl geçirdikleri detaylarına anlatıldı. Fezlekede, yaralı militanların sınırdan geçip Suriyeli isimleri kullanarak hastanede tedavi oldukları da vurgulandı. Haziran 2015 tarihli fezlekede, o dönem sınırda bulunan terörist kamplar da anlatıldı. Fezlekeye göre, sınırdaki Atme Kampı’nda ağırlıklı olarak Azerbaycan, Çeçenistan, Kazakistan, Doğu Türkistan’dan gelen militanlar bulunuyor.
Saldırıya yönelik Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanarak savcılığa gönderilen 16 Haziran 2015 tarihli fezlekede, Suriye’de El Kaide’den IŞİD’e uzanan şeriatçı gruplar anlatıldı, buralarda nasıl örgütlendikleri özetlendi.
IŞİD’in de El Kaide ile irtibatlı olarak faaliyet yürüten bir örgüt olduğunun anlatıldığı fezlekede, Afganistan/Pakistan bölgesinde bulunan çatışma gruplarının bu örgütlerce Suriye’ye kaydırılmaya çalışıldığı, IŞİD’in facebook üzerinden de birçok militan topladığı anlatıldı.
Ajan testi yapılıyor
Fezlekede, militanların Suriye’ye Türkiye üzerinden geçişleri konusunda şunlar yer aldı:
“Yabancı şahısların ülkemize çoğunlukla havayolu, bazen de karayolu üzerinden İstanbul, Ankara ve Antalya’dan giriş yaptıkları, anlaştıkları şahısların kendilerini karşılaması ile birlikte karayolu üzerinden Suriye’ye geçiş yapacakları sınır illerden birine geçtikleri, yaptıkları kısa araştırmadan sonra illegal yollardan kendilerini geçirecek kişileri tespit ettikleri, ve 20-30 TL gibi cüzi bir miktar karşılığında kendilerini Suriye’ye geçirttikleri, Suriye’ye geçen şahısların öncelikle burada kısa bir teste tabi tutuldukları ve gelenlerin yabancı ajan olup olmadıkları, uyrukları, mezhebi, silah eğitimi alıp almadığı gibi sorulara muhatap oldukları, testten sonra silah eğitimi olanların çatışma alanlarına gönderildikleri, eğitimi olmayanların ise ya lojistik hizmetlerde görevlendirildiği ya da silah eğitiminden geçirilip çatışma alanlarına gönderildiği anlaşılmıştır.
Hastanede tedavi
Silah konusunda çatışma bölgesinde yaşanan sıkıntı nedeniyle ortalama 3-4 bin dolar civarında ücret karşılığında şahıslara silah temin edilmekte, ayrıca şahıslara hücum yeleği, telsiz, ekipman temininde bulunulmaktadır.
Çatışma bölgesine geçişlerin akşam saatlerinde havanın kararması ile birlikte, sınıra yakın olan çatışmaların yaşanmadığı bölgelerden sağladıkları, geçiş zamanını çatışma bölgesinde bulunanların belirlediği, Suriye’den dönenlerin sınır illerinde faaliyet yürüten örgüte müzahir şahısları telefonla arayarak, çatışma bölgesinde kaldıkları bölgenin komutanının adını vererek kendilerini tanıttıkları, yaralanan yabancı ve Türk uyrukları şahısların genellikle sınır il ve ilçelerindeki hastanelere gelerek Suriye isim ve soyismi ile kayıt yaptırdıktan sonra ilk tedavilerini yaptırdıkları anlaşılmıştır.”
Sayıları 2-3 bin
Fezlekede, sınıra yakın bölgelerde eğitim ve toplama kampları bulunduğu belirtilerek, bu kamplar şöyle sıralandı:
Atme Kampı: Atme kasabasının konaklama-toplanma merkezi olarak kullanıldığı, buraya gelen şahısların ilk olarak bu kampa geldiği, kampın Azerbaycan, Çeçenistan, Kazakistan, Doğu Türkistan, gibi orta Asya ülkeleri başta olmak üzere Türkiye, Tunus, Fas, Cezayir, Lübnan, Mısır vatandaşlarından oluştuğu, şahısların yüzde 30-35’inin aileleriyle geldiği, Atme’ye tamamen hakim bir grubun olmadığı ancak IŞİD Kuzey Saha Koordinatörü Ebu Ömer’e bağlı grupların faaliyetlerinin görüldüğü, sayılarının 2-3 bin olduğu anlaşılmıştır.
Akrobat Kampı: Reyhanlı/Kuşaklı köyü sınır hattına yaklaşık 700-800 metre mesafede 1 ev, 1 koyteynır, 2 büyük, 4 küçük çadından oluşan eğitim-toplanma kampının bulunduğu grubun Ketibet-ü Taliban olarak adlandırıldığını, liderliğini Ebu Hattab kod isimli İsmet Altın adlı şahsın yürüttüğü, sayılarının 1000-1500 olduğu, çatışmaların yoğun olduğu yerlere buradan gidildiği, kampa yeni gelenlere 15 günlük eğitim verildiği, kampın eğitim sorumluluğunu Diyarbakırlı Ebu Selem, sözde dini sorumluluğunu Yalovalı Ebu Meryem’in yaptığı anlaşılmıştır.
Hanedan Kampı: Kampta IŞİD ve Nusret cephesi mensubu şahısların bulunduğu, grupların sayısının değişkenlik gösterdiği, yaklaşık 8 bin ila 10 bin kişi oldukları, çatışma bölgelerine buradan gittikleri anlaşılmıştır.
Harım/Kafar Takharim Kampı: IŞİD, Nusret Cephesi, Ketibet-ül Taliban grubu kişilerin Harim kabasında bulunduğu, kabasanın yaklaşık 10 km. güneyindeki Kafar bölgesinde yaklaşık 200 kişiden oluşan kampın bulunduğu yönünde bilgiler alınmıştır.