20.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gülden Çoktan - Bugün 20 Haziran 2019 Dünya Mülteciler ve Göçmenler Günü. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye’de 3 milyon 600 bin civarında Suriyeli mülteci bulunurken İstanbul en çok Suriyeli barındıran şehrimiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), geçici koruma statüsünden bulunan Suriyeli göçmenlerin istihdam, konut, mekan, eğitim, sağlık, sosyal uyum ve ayrımcılık boyutlarını ortaya koymak amacıyla İstanbul Göç Araştırması gerçekleştirdi. 2020 Şubat ayında, akademisyenlerden oluşan proje ekibi öncülüğünde ve Frekans araştırma şirketinin desteği ile gerçekleşen araştırmaya göre Suriyeli göçmenler, Türkçe bilmemek, haklarında çıkan olumsuz haberler ve iş imkanlarının dar olmasından dolayı topluma ayak uydurmakta zorlanıyor.
Yapılan araştırmada Akşemsettin Mahallesi gibi Suriyeli mültecilerin yoğun yaşadıkları yerlerde Türk kadınları, hareket alanlarını kısıtlandığını belirtirken bu mahallelerde yaşayan yerel halk ile Suriyeli göçmenler arasında bazı çatışma alanları da tespit edildi.
Suriyeli göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişiminde karşılaşılan en büyük sorun Türkçe bilmemeleri. Her 12 kadından ikisinin küçük çocukları yüksek ateş nedeniyle gelişim sorunu yaşıyor. Kadınların çoğu dil bilmediği için eşlerinin ya da Türkçe bilen yakınlarının gelmesini beklediği için tedavi için müdahalede gecikiliyor.
Suriyeli göçmenlerin, özellikle de kadınlarının birçoğu psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu durumun önemli sebepleri arasında savaş ortamında birinci derece yakınlarını yitirmek geliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 34’ü savaşta birinci derece aile üyelerinden bir ya da daha fazla kişiyi yitirdiğini belirtti. Buna ekonomik sıkıntılar ve sağlık sorunları da eklendiğinde özellikle kadınlarda yaygın bir bıkkınlığın ve baş edememe psikolojisinin ortaya çıktığı tespit edildi. Suriyeli göçmenlere Türkiye’de en çok neyin özlemini duydukları sorulduğunda kaybedilen ya da uzakta bırakılan aile, memleket, geçmiş hayat, iş ya da okul ortamı gibi cevaplar alındı.
Mahremiyet yok
Araştırmaya göre çoğu Suriyeli göçmen, ev kirası vermekte zorlandığını, kötü koşullara sahip evlerde ikamet ettiklerini söyledi. Suriyeli oldukları için çoğu zaman kendilerine ev verilmek istenmezken verenlerin de daha yüksek ücret istediklerini söylüyor. Ev sahipleri ise göçmenlerin sık sık adres değiştirmelerinden rahatsız. Suriyeli göçmenlerin yüzde 33’ü evdeki oda sayısını yeterli bulmuyor. Çoğu kaldıkları evleri rutubetli ve eski görüyor. Suriyeli çocuklarının okula gidememesinin önündeki en büyük engel ise maddi imkansızlık. Çocuğunu okula gönderemeyen hanelerin oranları yüzde 61 iken, yüzde 14’ü çocukları çalışmak zorunda oldukları için okula gidemediğini belirtti. Suriyeliler arasında kız çocukların okula gitmesini destekleyenler yüzde 82, çocuk yaşta evliliğe karşı olanlar ise yüzde 83.
Irkçılık şikâyeti
Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin Türkiye’yi tercih etmesindeki en büyük etkenler ise işsizlik, iç savaş, Avrupa’ya gitme hayali, Türkiye’deki ucuz iş gücü talebi. Yapılan görüşmelerde Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin en fazla vurguladığı sorun Türkiye’de yaşadıkları ırkçılık ve ayrımcılık. Göçmenlerin hemen hepsi kendilerine yönelik, başta ev sahipleri, komşular ve kurumlar olmak üzere yaygın ırkçı ve ayrımcı davranışlarla karşılaştıklarını belirtti.
Özbekistanlılar tercih ediliyor
Özbekistan’dan gelen göçmenler ise Türkiye’de çalışmayı hedeflemiş ve bu sebeple göç etmişler. Özbekistanlı göçmen kadınlar ise çocuklarının bakımı için yeterli parayı kazanmak, ev almak, aldığı evin borcunu ödemek ya da yetişkin çocuklarını evlendirmek için Türkiye’ye geldiklerini söylüyor. Özbek erkekler lokantalar, marketler, pastane ve kasap gibi yiyecek içecek sektöründeki işletmelerde bulaşıkçı, komi ya da paket servis elemanı olarak çalışıyor. Kadınlar ise tekstil, otel ya da ev temizliği, yaşlı ve çocuk bakımı işlerinde yoğunlaşıyor. Türkçe’yi kolay öğrenmeleri ve çalışma disiplinlerinin yüksek olması bakımından Özbekistanlı göçmenlerin istihdamda tercih edilen bir göçmen grubu oldukları anlaşıldı.
Sedyedeki o çocuk umut yolunda öldü
Umuda yolculukta sönen hayatların adresi bu sefer İspanya’nın ünlü Kanarya Adaları oldu. Avrupa’ya sığınmak isteyen 46 kaçak göçmeni taşıyan bot, alabora oldu. Arama kurtarma ekipleri 41 göçmeni kurtardı. Ancak 5 göçmen Akdeniz’in serin sularında can verdi. Bedenleri lüks otelleri barındıran Orzola sahiline vurdu. Sahil güvenlik jet-ski ile ceset aradı. Aracın arkasında mültecilerin tutmaları için 1 metrelik bir rampa var. Kenarlarında da plastik tutacaklar. Ekipler buldukları Afrikalı bir çocuğa ait nefes almayan bedeni bu rampaya koydu. Çocuk o kadar küçüktü ki; rampaya boylu boyunca sığdı. Kıyıya yanaşınca cesedi sedyeye aldılar. O sedyeyi 3 kişi taşıdı. 20-25 kilo civarındaydı ama tam da Dünya Mülteciler Günü arifesinde bu küçük bedeni taşımak kurtarma görevlilerine ağır geldi.