09.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul
İçeriği Boğaziçi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, TESEV ve Columbia Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kent Laboratuvarı, Studio-X İstanbul tarafından oluşturulan program Beyoğlu, Maltepe, Sarıyer ve Sultanbeyli belediyeleri tarafından yürütülecek.
İki yıl sürecek
Pilot olarak uygulanacak ve iki yıl sürecek olan İstanbul95 programı kapsamında, dört belediyede toplam 480 dezavantajlı aileye hamilelikten başlamak üzere doğum sonrası depresyon, beslenme, 0-3 yaş arasında beyin gelişimi, aile-çocuk ilişkisinin önemi gibi pek çok konuda rehberlik hizmeti verilecek.
Program süresince ayrıca İstanbul’a 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun boyundan, 95 santimden bakabilmenin sağlayacağı faydalar ve bunu yapmanın yöntemleri tartışılacak. Bu amaçla, 0-3 yaş arası çocuklar ve ailelerine yönelik park ve yeşil alanlar tasarlanırken, gerçekleşecek seminer, konferans ve atölye çalışmaları ile kamuoyunda erken çocukluğun önemine dikkat çekilecek. İstanbul95 programı aynı zamanda belediyelerin yürütmekte oldukları çocuk ve aileleri destekleyici program ve projelerle ilgili mevcut kapasitelerini de güçlendirmeyi hedefliyor.
‘10 dolarlık dönüş’
Programın tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu, İstanbul95’in İstanbul’un 0-3 yaş arası çocuklar ve ailelerine uygun bir kent haline gelmesine öncülük edecek, yerel yönetimlerin desteği ile kentin toplumsal refahına önemli katkılar sağlayacak örnek bir program olduğunu söyledi. Aksakoğlu, “Erken çocukluk dönemine harcanan her 1 dolarlık yatırım, ekonomiye 7 ila 10 dolar olarak geri dönüyor. Ancak bu yatırımın yapılmadığı durumlarda hem bireyler hem de toplumlar ağır bedeller ödüyor” dedi.
‘Toplumsal fayda’
Bernard van Leer Vakfı Program Direktörü Cecilia Vaca Jones da, “Uzmanların altın çağ olarak tanımladıkları 0-3 yaş döneminde, çocuğun beyin gelişiminin yüzde 85’i tamamlanıyor. Bu dönemde çevrenin ve özellikle de ailelerin desteği büyük önem taşıyor. Erken müdahale edilen çocukların ilerleyen hayatlarında eğitime devam, iş gücüne katılım gibi alanlarda yaşıtlarına göre daha avantajlı olduğunu görüyoruz. 0-3 yaş arası dönemde yapılan yatırımın bireysel olduğu kadar toplumsal açıdan da büyük faydalar sağladığına görülmektedir” diye konuştu.