24.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Burak Dursun
Havaların iyiden iyiye ısınmasıyla birlikte İstanbul plajlarında da sezon açıldı. Çeşitli sahillerinden alınan deniz suyu örneklerine göre kentteki 86 yüzme noktasının da yüzmeye uygun olduğu açıklandı. Açıklamayı yapan İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı Çevre Sağlığı Şube Müdürü Hüseyin Özyurt, yüzme sezonunun 1 Haziran’da başladığını kaydederek, sezondan 15-20 gün önce plajlardan numune almaya başladıklarını kaydetti.
Ancak müdürlüğün sitesinde yer alan verilerdeki kısa zamanlı değişimler dikkat çekici. Örneğin, Beylikdüzü West İstanbul Marina Plajı’nda 3 Haziran 2016 tarihinde “toplam koliform” 23 bin 700, “fekal koliform” 3 bin 640, “Fekal Streptekok” ise bin 10 olarak ölçülürken 5 gün sonra “toplam koliform” bin 300, “fekal koliform” 300, “fekal streptekok” ise 0 olarak tespit edilmiş. Uluslararası kriterlere göre 0-500 arası toplam koliform ‘çok temiz’, 501-10 bin arası ‘iyi kalite, yüzülebilir’, 10 bin üstü ise ‘yüzme amaçlı kullanılamaz’ olarak nitelendiriliyor.
İstanbul’un en kalabalık plajlarından Menekşe’de ise 30 Mayıs’ta “toplam koliform” 11 bin 200 çıkarken 4 gün sonra alınan örneklerde bu oran 180’e olarak ölçülmüş. 13 Haziran 2016 sonucu ise 140. 31 Mayıs’ta 11 bin 200 olarak ölçülen Silivri Selimpaşa Duruman Plajı’nda ise 3 gün sonra “toplam koliform” bin 100 olarak tespit edilmiş.
‘Büyük farklar normal değil’
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya göre, bu farklar normal değil; “Toplam Koliform, bir mikroorganizma ve suların kirliliğini değerlendirmek için kullandığımız bir ölçüt. Koliformun denizlerde bulunması suya kanalizasyon karıştığının kanıtıdır. Bizim bakışımıza göre koliform oranının yüzülebilecek alanlarda 0 olması gerekir. Parametrelerdeki ölçüm sonucu farklılıkları deniz suyunu kirleten kaynaklar, iklimdeki değişiklikler ve ölçüm zamanı gibi farklılıklardan kaynaklanabilir. Büyük farklılıklar normal olarak kabul edilemez. Farklılıklar örneğin atık suların arıtma olmaksızın denize bırakılması nedeniyle oluşuyorsa, insan sağlığına yönelik büyük bir tehdit söz konusu olabilir.”
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Onur Hamzaoğlu da şunları söyledi:
“Koliform değerlerindeki inişler ve çıkışlar atıkların denize deşarj edilme zamanına denk gelmesiyle yaşanıyor. Kanalizasyonlar belirli aralıklarla denize gönderiliyor. Aradaki sürede ise bekletiliyor. Koliform dediğimiz şey insanların bağırsaklarında bulunan bir bakteridir. Denizde insanların bağırsaklarına ait bir bakteri varsa orası insan katı atığı bulunuyordur. Burası her türlü bulaşıcı hastalığa açık bir alandır.”
Günde 4.5 milyon metreküp atıksu denize veriliyor
Denizlerin kirlenmesinin en önemli etkeninin evsel ve endüstriyel atıklar olduğu belirtilen Çevre Mühendisleri Odası’nın raporunda ise şu ifadeler yer alıyor: