03.04.2018 - 16:26 | Son Güncellenme:
AA
Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 9 firari sanık ile tutuksuz sanık Erdal Öztürk'ün dosyasının ayrılmasından sonra 14 tutuklu sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ndeki büyük konferans salonunda görülen duruşmaya 14 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken, sanık ve müşteki avukatları da salonda hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunması alınan tutuklu sanık eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “32 yıldır yanlış emrini almadığım Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yanlış bir eylem içinde olacağını düşünemedim. Aldatılarak olaylara bulaştırılan benim için kesin bir delil yoktur. Bilerek ve isteyerek hiçbir eylemde bulunmadım” dedi.
“KALKIŞMA TOPLANTISI DEĞİL, BİLGİLENDİRMEDİR”
Sanık, "Darbe toplantısı olduğu iddia edilen 13-14 Temmuz’daki bilgilendirmeler kalkışma toplantısı değildir. Söz konusu bilgilendirme toplantısında kalkışma konuşulmadığının ispatı için o güne ait kamera kayıtlarının incelenmesini talep ediyorum. Kalkışmayı önceden bildiğime dair bir belge yoktur” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'da Hava Harp Okulu'na gittiğini ve hiçbir ortak faaliyete katılmadan oradan ayrıldığını kaydeden sanık Gürler, “Olay gecesinde Selimiye 1. Ordu Karargahı’ndaydım ve oradan bir yere ayrılmadım. Selimiye Kışlası'nda ya da 1. Ordu Komutanlığı’na bağlı herhangi bir silah, araç kışladan çıkmadı” diyerek bu yönde bir emir vermediğini ileri sürdü.
“MESAJLARIN BİR KISMINI BEN ATMADIM”
Tutuklu sanık eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler, olay günü 21.15’te telefonundan "Yurtta Sulh" isimli whatsapp grubuna dahil edildiğini söyleyerek, "Gruptaki telefon numaralarını görebiliyor ancak hiç birisinin ismi bende kayıtlı olmadığı için mesaj geldiğinde kimden geldiğini göremiyordum. Grupta yoğun bir mesaj akışı vardı. Toplamda 15 anlamlı mesajla gruba dahil olduğum görülmektedir. Mesajların bir kısmını ben atmadım” ifadelerini kullandı.
Mesajları firari sanığın atabileceğini ileri sürdü.
“Teknik olarak benim cep telefonumdan yazılmış. Kabul etmemek çok mantıksız gibi görünmekle birlikte bu mesajları ben atmadım” diyen sanık, ordu komutanıyla ilgili mesajları kendisinin atmadığını söyleyerek, “Telefonuma başkası tarafından yüklemiş olabilir. Ya da günahını almak istemem ama eski Albay Ahmet Zeki Gerehan tarafından atılmış olabilir” dedi.
Harekat komutanlığına gelen ve tanımadığını iddia ettiği 4 kursiyeri 1’inci Ordu Komutanını enterne etmeleri için Fenerbahçe Orduevi'ne yollamadığını savunan sanık, “Ordu komutanının enterne edilmesiyle ilgili zihinsel ve eylemsel olarak hiç bir faaliyetim olmamıştır. Ben ordu komutanını alınması için emir vermedim, plan yapmadım” dedi.
ÜZERİNDE BULUNAN 1 DOLARI İNKAR ETTİ
Üzerinde bulunan 1 dolara ilişkin suçlamayı da kabul etmeyen Gürler, “Ben hiçbir örgüte üye değilim, yönetici de değilim. Hiçbir eylemi organize etmedim, kalkışmayı başlatmadım. Hiçbir görev taksimatı yapmadım. Halka ateş açılması, sivillere müdahale edilmesi gibi emirlerim olmadı” ifadelerini kullandı.
MAHKEME BAŞKANI: “KİMSE BİZİ YANILTAMAZ”
Sanık Gürler’in savunmasında, dava dosyası ayrılan tutuksuz sanık Erdal Öztürk'ün mahkeme heyetini yanılttığını ileri sürdü.
Bunun üzerine mahkeme başkanı Cem Karaca sanık Gürler’e, “Bazı sözlerinin maksadını aştığını düşünüyorum. Erdal Öztürk savunmasını yaptı. Kimsenin bizi yanılttığı yok. Kimse bizi yanıltamaz” dedi. Duruşma salonundaki şehit ve gazi yakınları mahkeme başkanının bu sözlerini alkışladı.
Duruşma, tutuklu sanıkların esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanlarıyla devam ediyor.