Gündem‘Interstellar’daki uzay temsili doğru’

‘Interstellar’daki uzay temsili doğru’

16.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

Geçen akşam IMAX formatında izleyiciyle buluşan ve uzaydan çekilen gerçek görüntülere yer veren ‘A Beautiful Planet’ı görüntü yönetmeni James Neihouse ile konuştuk.

‘Interstellar’daki uzay temsili doğru’

ABD Başkonsolosluğu ve Başka Sinema, önceki gece İstinye Park’taki IMAX salonunda “A Beautiful Planet” (Güzel Bir Gezegen) adlı filmin ücretsiz gösterimini gerçekleştirdi. Jennifer Lawrence tarafından seslendirilen belgesel, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotların yaşantılarından kesitler sunmanın yanı sıra uzaydan Dünya’ya detaylı ve etkileyici bir bakış sunuyor. Toni Myers’in yönettiği ve NASA’nın katkılarıyla çekilen filmin görüntü yönetmeni James Neihouse’a filmin gösteriminin ardından sorularımızı yönelttik.

Haberin Devamı

- Dünyaya uzaydan bakmak astronotların sahip olduğu bir ayrıcalık. Sizce bu filmin amacı bu ayrıcalığı geniş kitlelere taşımak mı?

- Evet, filme bu amaçla başladık. Micheal Collins, Apollo 11’da Ay’a ilk giden ekipteydi. National Air and Space Museum’un yöneticisi. O demişti ki, “Kamerayı uzaya taşımalıyız çünkü benim gördüklerimi göstermenin tek yolu bu. Ve bunu halka ulaştırmamız gerekiyor”. Bence bu, bugün de geçerli. Bu deneyim dünyayı bir bütün olarak görme olanağı sağlıyor. Sınırların olmadığı bir dünyayı.

- Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Rusya, Avrupa, Japonya ve ABD’den astronotları birlikte çalışırken izliyoruz. Malum, Soğuk Savaş döneminin en sert rekabetlerinden biri uzayda yaşanmıştı.

Haberin Devamı

- Evet, işler değişti. Artık uluslararası bir iş birliği söz konusu ve herkesin bir arada çalışması gerekiyor. Eğer sınırları aşmaya ve mesela Mars’a gitmeye çalışacaksak Çin’den Rusya’ya ABD’den Japonya’ya herkese ihtiyacımız var. Veya Mars’ın ötesine gideceksek de… Eğer Dünya’ya böyle davranmaya devam edersek ya Dünya’nın ötesine geçeceğiz, ya koruyacağız ya da tür olarak sonumuz gelecek. Başka bir ihtimal yok. Açıkçası Dünya’yı korusak iyi olur çünkü bu filmin de gösterdiği gibi başka bir gezegene gitmek çok çok zor.

‘Interstellar’daki uzay temsili doğru’

- Filmde, aday bir gezegenden bahsediliyor.

Evet ancak ışık hızında hareket edebilsek de oraya ulaşmak 500 yıl sürecek. Üzerine düşünülecek bir bilgi.

- Film küresel ısınma ve çevre bilinciyle ilgili birçok söz söylüyor. Ancak kızgın bir ton tercih edilmemiş, yanılıyor muyum?

Bu, bilinçli bir tercih. Öfkeli bir film çekmek istemedik, izleyicide empati uyandıran bir film çekmek istedik. Amacımız izleyiciye, “Bu harika bir gezegen, en iyisi ona iyi bakalım” dedirtmekti. Birilerine parmak sallayıp siz şunu, onlar bunu yaptınız demek istemedik. Bunu söyleyen yeterince film var. Birilerinin bir şeylere bakmasını sağlamak yolu onu sevmesi bence. Mesela İstanbul’daki kediler gibi. Herkes kedileri sevdiği için onlara bakıyor.

- 1980’lerden beri uzay çekimleriyle çalışan biri olarak yakın dönem uzayda geçen filmlerden hangisini gerçekçi buluyorsunuz? Mesela ‘Gravity’ hakkında ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

‘Gravity’i ilk izlediğimde berbat olduğunu düşünmüştüm. Büyük bölümü uydurma. ‘Marslı’yı iyi buluyorum. En beğendiğim ‘Interstellar’ oldu. Christopher Nolan’a hayranım. Bir yandan da Nolan, bizimle çok zaman geçirdiği ve filmleri izlediği için ‘Interstellar’daki uzay temsili doğru.

‘Interstellar’daki uzay temsili doğru’

IMAX formatında çekilen belgesel filmin özgün anlatımı Oscar ödüllü oyuncu Jennifer Lawrence tarafından yapıldı.

‘Görüntüler yörüngede 10 ay döndü’

-Ne kadar görüntü üzerinde çalıştınız? En büyük zorluk bu muydu?

40-50 saatlik görüntüden bu 45 dakikalık filmi meydana çıkardık. En zoru bu değildi, görüntülerin Dünya’ya gelmesini sağlamaktı. Mesela görüntüleri getirecek araçlardan biri bozuldu ve 10 ay yörüngede döndü. Onu getirmek büyük problem oldu. Görüntülerin format değişiklikleri de canımıza okudu. Bilgisayar başında geçen uzun saatler… Bugüne kadar böyle bir film çekilmemişti. 4.5 yıl sürdü bütün süreç.