GündemHüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

07.02.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

6 Şubat 2023, saat 04.17... Kimileri için hiç bitmeyen bir alaca karanlık vakti... Aradan geçen iki yıla rağmen ne akrep ne yelkovan bir milim bile kımıldamıyor bazı saatlerde. Depremde hayatını kaybedenlerin yakınları, dün sessiz yürüyüşlerle attılar çığlıklarını. Hatay’da karanfiller ve reyhanlar gözyaşları içinde Asi Nehri’ne bırakıldı.

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

ÇİĞDEM YILMAZ/ UĞUR YILDIRIM- Hatay, 6 Şubat 2023’te Kahraman-maraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı kentlerin başında geliyor. Dün kentte felaketin ikinci yıl dönümünde anma saatinden önce Cumhuriyet Meydanı’na (Köprübaşı) gelmek isteyen binlerce kişi polise bariyerine takıldı. Köprübaşı’na çıkan tüm yollar kapatılırken, vatandaşlar Vali Konağı Kavşağı’na yönlendirildi. Girişlerin yapılacağı söylenen noktaya gelenlere, resmi protokol saatinin beklenmesi söylendi. Sevdiklerini anmak isteyenler ise “Bırakın da acımızı yaşayalım” diyerek tepki duruma tepki gösterdi. 03.45 itibariyle vatandaşlar alana alındı. Antakyalılar ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile bahur ve reyhan taşıyarak sloganları attı. Saatler 04.17’yi gösterdiğinde de 65 saniyelik saygı duruşunda duruldu.

Haberin Devamı

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

Üç dinden dualar...

Törende, Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, milletvekilleri ve Hatay’da bulunan dini cemaat temsilcileri protokolde yer aldı. Saygı duruşunun ardından, üç semavi dinin temsilcileri depremlerde hayatını kaybedenler için dua etti. Ortodoks ve Katolik Kilisesi, Protestan, Ermeni ve Musevi cemaatleri ile Alevi kanaat önderi ayrı ayrı dualarını okudu. Duaların ardından da Kur’an tilaveti yapıldı. Anmanın sonunda, hayatını kaybedenlerin yakınları, ellerindeki reyhan ve karanfilleri Asi Nehri’ne attı.

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

Sessiz çığlıklar

Depremin vurduğu tüm illerde vatandaşlar, siyasiler ve STK temsilcilerinin katıldığı “sessiz yürüyüşler” düzenlendi. Hatay’ın yanı sıra Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ’da da dün anma törenleri vardı. Depremin simgesi haline gelen bazı binaların önünde de anma törenleri düzenlendi. Kahramanmaraş’ta Ebrar Sitesi’nin yerine inşa edilen konutların önüne gelen aileler de burada ateş başında nöbet tuttu. -DHA, AA, İHA

Haberin Devamı

Reyhan ve bahur: Yas ritüeli

Reyhan, Hatay’da yas ve anma ritüellerinde sıkça kullanılıyor. Güzel kokusu nedeniyle mezarlıklara bırakılıp kayıpların ruhuna huzur vermesi için dualarla birlikte sunuluyor. Bahur (tütsü) ise özellikle Hristiyan ve Alevi-Bektaşi inancında ruhani bir arınma ve saygı göstergesi olarak yakılıyor ve duaların göğe yükselmesini simgeliyor.

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

SERAY ŞAHİNLER/ D SERCAN ÖZKURNAZLI- YIKINTILAR ARASINDA AYİN

Hatay’da depremde hayatını kaybeden Hristiyanlar vatandaşlar için Antakya Rum Ortodoks Kilisesi’nin yıkıntıları arasında ayin yapıldı. Ayini Antakya Rum Ortodoks Patrik Vekili Peder Pavlus Orduluoğlu ile pederler Jan Dellüller ve Dimitri Doğum yönetti. Orduluoğlu, “Hüzün bizleri umutsuzluğa iter lakin umut bizi diri tutar. Tekrar yeşereceğiz. Allah bütün idarecilerimize burayı yeniden inşa etmek için sağlık versin. Devlet ve millet olarak Hatay’ı birlikte inşa edeceğiz” dedi. Orduluoğlu, “Hüzün yok, artık umut var. Kaybettiklerimizi kalplerimizde taşıyacağız, Antakya’yı var etmek için umutla ileriye bakacağız” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

KALABALIK AMA SESSİZ

Deprem şehitliğinde büyük acı

Hatay’da depremde hayatını kaybeden binlerce can da Narlıca’daki Deprem Şehitliği’nde yad edildi. Yakınlarını kaybedenlere destek için gelen vatandaşlar da depremzedeleri yalnız bırakmadı. Şehitlik çok kalabalık ama çok sessizdi. Kabir ziyaretinde konuştuğumuz Ahaska Ailesi, “Dayanması çok zor. Depremden sonra buradan taşındık ama yapamadık, konteyner de olsa vatanımıza geri döndük” sözleriyle acılarını paylaştı. Kimsesiz çocukların yer aldığı bölüm ise rengarenk balonlarla donatılmıştı.

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

Bir şehrin yas evreleri

Herkes bilir ki kaybın ardından insanın ruhu iç içe geçmiş pek çok duygu katmanına ev sahipliği yapar. Fakat sadece bireyler değil toplumlar da aynı yas evrelerini kolektif bir şekilde deneyimler. İkinci yıl dönümünü andığımız deprem bu gerçeği tüm yalınlığıyla gözler önüne seriyor.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Hatay’ın Atatürk Bulvarı boyunca uzanan yeni TOKİ konutlarının ışığında bir kortej hâlinde yürüyen kalabalığa bakınca koca bir şehrin yas tutuşunun evrelerini görmek mümkün. Geçen sene aynı yerde yıkılmış binalar arasında toplanmış öfkeli bakışlar vardı. Depremde kaybedilen canların derin acısı, ihmallere duyulan tepkiyle iç içe geçiyordu. Bir yıl önceki anma töreninde yükselen sesler haksızlığa duyulan isyanın da ifadesiydi.

Haberin Devamı

Ancak bu yıl her biri büyük bir hasret taşıyan yüreklerin tutumunda bir değişim seziliyor. Saat tam 04.17’de depremi hatırlatan o sarsıcı anda Cumhuriyet Meydanı’nda hemen Asi Nehri kıyısında toplanan topluluk artık öfkeyi öyle yüksek tonda dillendirmiyordu. Deprem günlerinin hayata tutunuş sembolü haline gelen “Üç, iki, bir… Sesimi duyan var mı” haykırışları ortalığı inletiyordu. Ama tonu geçen yıla göre farklıydı. Protokol konuşmalarının yapılmadığı bu yılki tören daha sadeydi. Hatay’ın çok renkli inanç haritasından gelen din adamları -caminin, kilisenin, havranın ve diğer ibadethanelerin temsilcileri- birer birer söz aldı. Dualar göğe yükselirken kalabalığın yüzünde gözyaşıyla örülü bir sükûnet vardı. Daha sonra hep birlikte Asi Nehri’ne bırakılan kırmızı karanfiller sessizce akıntıya karıştı. Sanki toplum kişisel

Haberin Devamı

yas süreçlerinde olduğu gibi “inkâr” ve “öfke” evrelerinin eşiğinden geçmiş ve şimdi “kabullenme”ye daha yakın bir yerde duruyor.

Küllerinden doğma çabası

Toplumsal yas da tıpkı bireysel yas gibi adım adım şekil alıyor. Kimi zaman hüzün kimi zaman öfke kimi zaman çaresizlikle dolu anları geride bırakanlar, bugün “Yaraları sarmak için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam ediyoruz” diyerek yola devam ediyor. Yeni inşa edilen konutlar, açılan dükkânlar, her şeye rağmen sanatla uğraşan insanlar… Tüm bunlar bir kentin küllerinden yeniden doğma çabasının simgesi.

Yine de kabullenme evresine yaklaşmak acının yok olduğu anlamına gelmiyor. Tıpkı bireysel yaslarımızda olduğu gibi kayıplar hâlâ can yakıyor. Zaman zaman öfke dalgalarının geri geldiği de oluyor. Fakat tüm bu duyguların içinden geçerken Hataylılar bugünlerde öfkeden çok sükûnet ve derin bir hüzün taşıyor. Toplumun ortak hafızasında yer etmiş bu felaket bir yandan dayanışma ruhunu pekiştirirken bir yandan da yarınların nasıl inşa edileceğine dair dersler veriyor.

Bir kez daha anlıyoruz ki yas yalnızca bireylere özgü bir süreç değil. Bazen bir şehir, bir ülke ya da bir dünya aynı anda yas tutabiliyor. İşte afetzede diğer kentlerimiz gibi Hatay da depremden bu yana kendi yas evrelerini yaşıyor. İki yıl sonra öfkenin yerini kabullenmenin yavaş yavaş almaya başladığına tanık oluyoruz. Belki de toplumların yasına dair en büyük umut tam da bu dayanışma ve yeniden ayağa kalkma arzusunda saklıdır. Asi Nehri’ne bırakılan karanfiller yitip giden canların anısını taşıdığı kadar geleceğe dair umudun da akışını simgeliyor.

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü

‘Ateş hiçbir zaman sönmüyor’

Kahramanmaraş’ta Mesut Hançer’in enkaz altındaki kızı Irmak Leyla Hançer’in elini tuttuğu fotoğraf, depremin simgelerinden biri oldu... Depremin ikinci yılında kızının mezarını ziyaret eden Hançer, “Ateş hiçbir zaman sönmüyor. Kızımın mezarına sürekli ziyarete geliyoruz. Acısı hiçbir zaman geçmeyen bir şey” dedi. -AA

Hüzün çiçekleri Asi’ye döküldü