28.01.2022 - 15:13 | Son Güncellenme:
Damla GÜLER / milliyet.com.tr
İzmir’de bir hastanede hemşire olan 29 yaşındaki Şebnem Köker, 4 Haziran 2021 tarihinde İstanbul’da yaşayan erkek arkadaşı Timuçin Bayhan’ı ziyarete geldi. Köker, 6 Haziran 2021 gecesi ise erkek arkadaşı ile birlikte kaldığı pansiyonun 3. Katının camından düştü.
Zemindeki istinat duvarının üzerindeki demir parmaklıkların üstüne düşen Köker olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan 33 yaşındaki Timuçin Bayhan ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Bayhan hakkında, “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
"BEN ÖLDÜRMEDİM"
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşmaya tutuksuz sanık Timuçin Bayhan avukatıyla birlikte katıldı. Şebnem Köker’in babası Abdullah Köker de avukatlarıyla birlikte duruşmada hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak kimlik tespiti yapılan evli olduğunu ve gemi kaptanı olarak çalıştığını söyledi. Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan sanık Timuçin Bayhan, “Şebnem’i ben öldürmedim. Ölümüne sebep olacak duruma sokmadım. Darp etmedim” dedi. Hakimin, “Nasıl tanıştınız? Baştan anlat” demesi üzerine 2020 yılında tanıştıklarını ve ara ara görüştüklerini söyleyen Bayhan, “Olay günü aramızda sorun yoktu. Akşam pansiyona gelince eşimle telefonda konuştum. Konuşmamızı dinlemiş. ‘Sen beni kandırdın. Hani aranız kötüydü? Canım dedin telefonda’ diye kızdı. Ben de kendisine umut vermediğimi, evliliğimin kötü olduğunu söylemediğimi anlattım. Kızıp yalnız kalmak istedi” dedi.
"CAMIN PERVAZINA OTURDU"
Köker’in tek başına sahile indiğini ve geri geldiğinde telefonunu denize düşürdüğünü söylediğini anlatan Bayhan, “Babasını benim telefonumdan aradı. Babasıyla konuşurken panik halinde olmasının sebebi telefonunun pahalı bir model olmasıydı. Benim telefonumdan daha üst bir modeldi” dedi. Şebnem Köker’in kendi telefonundan 4 kere de annesini aradığını söyleyen sanık, “Fazla alkol aldığı için yalnız bırakmak istemedim. Camın pervazına çıkıp oturdu. Sigara içiyordu. Bana ben salonda yatacağım dedi. Ben de kapıyı kapatma o zaman dedim. Ben yatak odasına gittiğimde bana içeriden, ‘Seni seviyorum’ diye seslendi. Ben de seni seviyorum yarın konuşuruz dedim. Tam dalmak üzereyken bir ses duydum. Çöp kutusuna çöp atılır gibi bir sesti. Hemen kapıya koştum. Kapı kilitliydi. Salona gittim. Şebnem yoktu. Cam açık olduğu için camdan baktım ve onu gördüm” dedi.
"ELLERİMDE ÖLDÜ"
Hemen aşağı indiğini anlatan sanık Timuçin Bayhan, “Benden önce biri inmiş. Hemen ambulansı ve polisi aramalarını söyledim. Ben Şebnem’e hiçbir şekilde zarar vermedim. Evet sorunları vardı. Dertleştiğimizde anlatıyordu. Ben babasını aradığımda, ‘Tutamadım’ demedim. Kurtaramadım. Ellerimde öldü dedim” dedi.
"BU ŞAHIS BENİM KIZIMI TUTUP ATTI"
Sanığın savunmasının ardından söz verilen Şebnem Köker’in babası Abdullah Köker, sanığın 4 kere ifade verdiğini, 4’ünde de farklı şeyler söylediğini iddia ederek, “50 kere ifade değiştirdi. Sürekli kızımın çok alkol aldığını öne çıkarmaya çalışıyor. Bu şahıs benim kızımı tutup 3. kattan attı. Balkona çıkıp çamaşır asamayan benim kızım nasıl pencerenin pervazında oturacak. Hangi normal insan sırt üstü aşağı atlar?” dedi.
"BU ELLİ SENE YATSA BENİM KIZIM GERİ Mİ GELECEK?"
Sanığın olaydan sonra kendisini arayıp, “Tutamadım amca kollarımda öldü” dediğini anlatan baba Köker, “Ben acılı bir babayım bana, ‘yalan söylüyorsun demedim’ diyor. Ben yalan söylesem elime ne geçecek? Bu içeri girse 50 sene yatsa benim kızım geri mi gelecek? Ben doğruları söylüyorum” dedi.
Alınan savunma ve beyanların ardından tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteleyen mahkeme heyeti sanığın tutuklanması yönündeki talepleri de reddetti.
"MÜEBBET İSTENEN BİR İNSAN NASIL TUTUKLANMIYOR?"
Duruşmanın ardından basın açıklaması yapan baba Abdullah Köker, sanığın tutuklanmamasına tepki gösterdi. Sanığın sürekli ifade değiştirdiğini söyleyen Köker, “Biz başından beri aynı ifadeyi veriyoruz ve bana ‘yalan söylüyorsun’ diyor. Mahkeme heyeti bunu kabul ediyor ve adamı tutuklamıyor. Yeniden söylüyorum, müebbet hapis istenen bir insan nasıl serbest kalabiliyor, nasıl tutuklanmıyor? Neyi bekliyorlar?” dedi.