01.05.2008 - 11:09 | Son Güncellenme:
Özgür CEBE/DİYARBAKIR (DHA)
DİYARBAKIR Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 5 koruma polisinin şehit edildiği suikaste katıldığı iddiasıyla yargılanan ve örgüt üyesi olmak suçundan 9 yıl 4.5 ay hapis cezasına çarptırılan 43 yaşındaki Ş.F. ile ilgili gerekçeli karar açıklandı. Kararda, sanığın suikast eylemine katıldığına dair hiçbir kanıt ve emareye rastlanmadığı belirtildi.
Antalya'da yakalanan Ş.F., Diyarbakır'a getirilirken, Emniyet eski Müdürü Gaffar Okkan ile 5 koruma polisin şehit edilmesi, 6 polisin yaralanması suikastının yanı sıra 1992'de Silvan İlçesi'nde yol kesip Salih Bayrak ve Faysal Akın'ın öldürülmesi eylemlerine bizzat katıldığı iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Yargılandığı 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 yıl 4.5 ay hapis cezasına çarptırılan Ş.F ile ilgili gerekçeli karar açıklandı. Kararda, sanığın 20 yıl önce terör örgütü Hizbullah'a katılarak örgüte ‘biat etmek' anlamına gelen özgeçmiş raporu verdiği, bu raporun 17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz'daki örgüt karargahı olarak kullanılan villaya yapılan baskın sonucu bilgisayar harddisklerinde ele geçirildiği, bu raporda sanığın adının askeri kanat yapılanmasında yer aldığı, bu nedenle terör örgütü üyesi olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
Kararda, sanığın yol kesip 2 kişinin öldürülmesi eylemine katıldığına dair dosyada bulguya rastlanmadığı, araç içinde bulunan olayın tek tanığı Diyaettin Gülen'in, yüzleri poşu ile sarılı 5 eylemci arasından teşhis edemediği belirtildi. Ayrıca, Ş.F.'nin amcasının oğlu olan PKK itirafçısı M.F.'nin söz konusu olayı sanığın yaptığını söylemesine karşılık, görgüye dayalı olmayan bu sözleri dışında bir kanıt bulunamadığı hatırlatıldı.
Gerekçeli kararda, sanık Ş.F.'nin 24 Ocak 2001 tarihinde Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 koruma polisin şehit edilmesi, 6 polisin yaralanması eylemine katılmak suçundan yapılan yargılamada, saldırıdan yaralı kurtulan polislerden M.D.'nin 21 Şubat 2007 tarihli teşhis tutanağında, sanığı Beykoz'da ele geçen özgeçmiş raporundaki fotoğrafından teşhis ettiği bildirildi. Kararda, M.D.'nin, “İl Emniyet Müdürümüz ve koruma memurlarına yönelik bombalı ve silahlı saldırı eylemine katılan şahıslardandır” diye ifade verdiği bildirildi. Suikastten 2 gün sonraki teşhis tutanağında ise, yaralı polis M.D.'nin, sanık Ş.F. ile halen aranan Hizbullah tetikçisi Necmettin Şanlı'nın fotoğraflarının kendisine gösterildiğinde 2 şahsında olay esnasında gördüğü 3 kişiden birine çok benzediği, fotoğrafların birbirine çok benzemesi nedeniyle hangisi olduğunu ayırt edemediğini, ancak ikisinden birinin suikaste katılan kişi olduğuna dair eklinde ifade verdiği belirtildi.
Kararda, M.D. adlı polisin alınan yeminli ifadesinde, ateş edenleri karanlıkta birkaç saniye gördüğü, simalarını net hatırlayamadığı, sanığı sadece benzettiği ve olaya katılıp katılmadığı yönünde net beyanda bulunamadığı vurgulandı. Mahkeme, tanık polis memurunun ateş edenleri çok kısa süre görmesi nedeniyle tam teşhiste bulunamadığını, sanığın suikast eylemine katıldığına dair çelişkili fotoğraf teşhisleri dışında kanıt ve ifade bulunmadığı için bu eyleme katıldığının sabit görülmediği belirtildi.
Kararda, sanığın Hizbullah örgütü olmak suçundan aranması nedeniyle sahte kimlik taşıması ve uzun yıllar farklı bölgelerde gizlenmesi nedeniyle TCK’nın 314/2, 204/1 maddesi uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi.
13 KİŞİ YAKALANDI, 9’U AKLANDI
Gaffar Okkan suikastine katıldıkları iddiasıyla olaydan sonra yakalanan 13 sanıktan 9'unun bu olaya katıldığına dair mahkemelerce hiçbir kanıt elde edilemedi. Sadece 3 sanığın bu olaya katıldığı yönünde karar verildi, ancak bu karar henüz Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi’nde görüşülüyor. 1 sanıkla ilgili yargılama ise halen tutuklu olarak Diyarbakır’da devam ediyor. Diyarbakır, Elazığ ve Batman’da polisle girdikleri çatışmada öldürülen Hasan Sarıağaç, Hüseyin Sarıağaç, Şafi Kırtay ve Bedri Esmer’in ise bu suikaste katıldıkları iddia edilmişti.