08.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural - Antalya
52’nci Antalya Film Festivali’nden ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’ (Nadir Sarıbacak) ödülleriyle dönen ‘Sarmaşık’, Tolga Karaçelik’in ‘Gişe Memuru’ndan sonra ikinci filmi. 4 Aralık’tan beri gösterimde olan ve el konulan bir gemide kalan altı gemici arasındaki hiyerarşik ilişkiye odaklanan filmi Tolga Karaçelik ile konuştuk.
-Filmin merkezinde erkeklerin güç mücadelesi var. Bu temadan bahsedebilir misiniz?
- Karakterleri erkekler değil, insanlar diye yarattım. Gemi olduğu için erkekler oldu. Erkekler olarak biz çok daha açıkça yaşıyoruz güç savaşını. İktidar deyince de bunu erkekler daha saplantılı yaşadığı için malzeme bulabildim. Kadınlar olsaydı çok daha katmanlı olurdu.
Gemide hiyerarşi ağı var. Karakterler arasındaki dinamiği nasıl kurdunuz?
- Bu insan, toplumun bu kesimini temsil ediyor diye düşünmedim. Gemilerde, uzun yolculuklarda gördüğüm tipler ve sosyal gruplardan beslendim. Gemide ilk öğle yemeğinde belli olur. Bir bakarsın bu esrarkeş, bu alkolik, bu dinci, bu kumarbaz... Orada gördüğüm gruplardan çektiğim adamlar filmde var. Diyalogları yazarken, karakterlerin ritmini bulmaya çalışıyorum. Diyaloglara çok özeniyorum. En keyif alarak yaptığım şey, diyalog yazımı.
‘Bir de şöyle alalım’
Doğaçlamaya açık mısınız?
- Filmin %99’u benim yazdığım senaryo. Karakterlerin ritmi belli olduğu için çok güleryüzlü ve demokratik bir yönetmen gibi gözükmeye çalışsam da “Böyle çok güzel ama bir de şöyle alalım” dediğim çok oluyor. Şu da var: Oyuncu her zaman doğruyu hisseder. Filmden önceki çalışma dönemini seviyorum. Sete kadar önerilere açığım.
Nadir Sarıbacak’ın karakteri ve oyunculuğu film içinde çok özel bir yerde duruyor...
- İlk yazarken de Nadir’i düşündüm. Nadir benim 12-13 yıldır dostum. Gevende’nin ‘Çelik Çomak’ şarkısının video klibinde birlikte üretmiştik. Son kısa filmim ‘Rapunzel’de başroldeydi.
‘Komedi istiyordum’
Film, Türkiye alegorisi olarak okunmaya da çok müsait...
- Evet. Başka film çekecektim, komedi çekmek istiyordum. Ama sürekli bir şeyler araya giriyor. Filmin geçtiği gemiyi mikro düzlemde düşündüm. Asansör gibi klostrofobik bir havası olduğu için de seçtim gemiyi. Algıda seçicilikle kafamdaki cümleye okuduğum bir şey uyum sağlıyor. Gemi de öyle oldu...
‘Kendim için film yapıyorum’
‘Sarmaşık’a hazırlanırken nerelere baktınız?
- ‘Sarmaşık’ projesi döneminde bilimkurgu izlemeye başladım. Çünkü film, kafamda bilimkurgu gibi şekillenmeye başladı. Sonra daha önce okuduğum Joseph Conrad ve Herman Melville’e geri döndüm.
‘Gişe Memuru’ gibi dikkat çeken bir ilk filmden sonra ikinci bir film sizde bir baskı yarattı mı?
- Hayır çünkü ‘Gişe Memuru’nu 19 bin kişi izledi. Kötü anlamda söylemiyorum. Bu çok rahatlatıcı. Zaten başkası değil, kendim için film yapıyorum. Para bulacak kadar başarım vardı. Film projelerinde, olduğu zaman oldu, diyorsun ve oldu diyene kadar da bırakmıyorsunuz. Dolayısıyla hep daha iyiyi düşünüyorsunuz. Sürecin bu bölümünü çok seviyorum. Bittiğinde festivaller, insanların konuşması, altı insanın ödül vermesi, altı insanın başka bir filme ödül vermesi, bunlar o sürecin dışında. Eninde sonunda bir film gelecek ve “Ne yaptın!” diyecekler. Kaçınılmaz bir şey.
Tolga Karaçelik’in yeni filmi olan ‘Sarmaşık’, Antalya’dan ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülleriyle döndü.