GündemErgenekon’da gerilim dorukta!

Ergenekon’da gerilim dorukta!

19.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu üyeleri Silivri’ye akın etti. Protestocularla jandarma arasında arbede yaşandı. Jandarmanın tazyikli su ve biber gazıyla müdahale ettiği göstericilerden bazıları yaralandı Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Işık Koşaner ve o dönemde kuvvet komutanlığı yapan emekli askerler, emekli Orgeneral İlker Başbuğ lehine tanıklık yapmak için duruşmada hazır bulundu. Ancak mahkeme talebi reddetti

Ergenekon’da gerilim dorukta

MAHKEME SALONU

Haberin Devamı

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu 67’si tutuklu, 275 sanıklı Ergenekon davasının dünkü duruşması yine olaylı geçti. Başbuğ, Haberal, Balbay ile Tuncay Özkan içeri girdiğinde izleyiciler ayağa kalktı. Alkışlarla karşılanan sanıklar izleyicileri el sallayarak selamladı. Özkan, “Vicdanın sembolü oldunuz. Vicdanı bu vicdansızlara öğretin. Yedi düvele öğrettiniz bunlara da öğretin”, Balbay ise, “4. yargı paketinde neyin çıkacağını biliyorum. 5. yargı paketi çıkacak. Hukuku matruşkaya çevirdiler. İnanmayın” diye bağırdı. Sanıkların ve avukatları avukatları özetle şöyle konuştu:

Ergenekon’da gerilim dorukta

* Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer: Müvekkilimin çalıştığı üst düzey devlet yöneticilerinin dinlenmesini daha önce de talep ettik. Taleplerimiz gayri ciddi ve davayı uzatmaya yönelik olarak değerlendirildi. Müvekkilim emekli Genelkurmay başkanı. Devletin üst düzey yöneticilerinin tanık olarak gösterilmesi çok doğal. Müvekkilimle ilgili iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı basında yer aldıktan sonra Başbakan, ‘Aramızda güven sorunu yok’ dedi. Başbakan daha sonraki süreçlerde, televizyon kanallarında bu suçlamalarla ilgili beyanlarda bulunmuştur. Bu beyanlar Başbakan’ın Başbuğ ile ilgili suçlamaları reddettiği manasına gelmektedir. Tanık dinleme taleplerimiz kabul edilseydi, suçlamaların asılsızlığı görülecekti. Emekli Orgeneraller Işık Koşaner ile Atilla Işık Başbuğ ile çalıştı. Bu kişiler atılı suçlamalarla ilgili beyan verebilir. Işık Koşaner, Metin Ataç, Atilla Işık ve Aydoğan Babaoğlu’nu tanık olarak dinlenilmesi için hazır ettik. Ayrıca müvekkilim Hurşit Tolon ile ilgili Sema Kendirci, Selda Talay Tosun, Ahmet Büyükburç, Arif Cengiz, Sadık Uçar ve Mehmet Hatipoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini istiyoruz.

Haberin Devamı

Ergenekon’da gerilim dorukta


‘Uzun hukuksuzluk’

* Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük: Bu zamana kadar dinlenilmesi istenen tanıklar dinlenmedi. Mahkeme müvekkilim hakkında hiç tanık dinlenmeden nasıl hüküm kuracak?

* Mustafa Balbay: Tanık dinlenmemesi yargılamada büyük bir eksiklik. Bu davada başka önemli bir eksiklik daha var ki bu da dava dosyasında yer alan delillerin ne kadar önemli delil değeri taşıdıklarının belirlenmemesidir. Bu davada uzun tutukluluk değil uzun hukuksuzluk sorunu yaşanmaktadır. Dava delillerine ilişkin raporlarda isimleri bulunan bilirkişiler de tanık olarak dinlensin. Biz takas sandığı değiliz. Esas hakkındaki mütalaa açıklanmadan önce bunu değerlendirmelisiniz.

‘MİT’ten izin alın’

* Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey: Eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, eski Genelkurmay başkanları emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, CHP Milletvekili Deniz Baykal, eski bakanlardan Kamuran İnan’ın da aralarında bulunduğu eski MİT ve emniyet görevlileri ile eski siyasetçiler tanık olarak dinlenilmeli. Atasagun’un dinlenilmesi için MİT’ten gerekli izin alınmasını talep ediyoruz.

* Mehmet Haberal: 700 sene önce bir Kanuni döneminde bir ay süren yargılamalar, söyleyeceğimizi mazur görün, zulüm kabul edilirmiş. Başbakan Erdoğan, ‘İddia sahibi iddiasını ispat etmekle mükelleftir’ dedi. İddia makamından da arkalarında bulunan ‘Adalet mülkün temelidir’ yazısını dikkate alarak iddialarını somut olgulara dayandırarak ispatlamasını istiyorum.

Haberin Devamı

Heyeti yuhaladılar

Haberin Devamı

Duruşma sonunda Savcı Murat Dalkuş, mevcut delil durumu ve 11 Ocak 2013 tarihli duruşmada tanık dinlenmesine ilişkin sundukları gerekçeler doğrultusunda tanık dinletme taleplerinin reddedilmesi yönünde görüş bildirdi. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme salonunun kapıları saat 14.45’te yeniden açıldı. Ara kararları okuyan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, hastanede tedavi gören davanın tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun cezaevinde kalmasının hayatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmeyeceği konusunda rapor alınması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine hükmetti.
Heyet, bugüne kadar dinlenen tanıklar ve beyanları nitelik ve nicelik açısından maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından yeterli olduğunu belirterek, hazır edildiği belirtilen eski komuta kademesi ve diğer tanık dinletme taleplerini oybirliğiyle reddetti. Bazı izleyiciler, ara kararı açıklayan mahkeme heyetini yuhaladı. Özese, yuhalayan seyirciler hakkında işlem yapılmasını istedi. Bunun üzerine salonda görevli jandarma basın mensuplarının salondan çıkmasına izin vererek izleyicileri çıkartmadı. Yapılan tespitin ardından salon boşaltıldı.

Haberin Devamı

‘Kıyamet mi koptu?’

Duruşma salonunda müdahil avukat bölümünde aşırı ilgi nedeniyle izdiham yaşandı. Malik Ejder Özdemir ve Umut Oran’ın da aralarında bulunduğu CHP’den 21 milletvekili, Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpek, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel ve çok sayıda gazeteci, aynı bölüme alınınca oturacak yer tartışması yaşandı. CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, sanıklar ile müdahil avukatların bulunduğu bölümü birbirinden ayıran ve barikatın bulunduğu koridora geçmek istedi. Barikatın önündeki kapıda bulunan jandarma, Özgündüz’e izin vermedi. Bunun üzerine Özgündüz jandarma görevlisine “Ben CHP milletvekiliyim” dedi. Jandarma görevlisi ise “Bana hakaret ettiniz. Duruşma salonun güvenliğinden jandarma sorumludur. Oraya geçemezsiniz” diye karşılık verdi. Özgündüz’ün “Ben CHP milletvekiliyim” diye yinelemesi üzerine jandarma “Siz kanunları yazıyorsunuz biz uyguluyoruz” dedi. CHP Milletvekili İlhan Cihaner sinirlenen Özgündüz’ü sakinleştirdi. Bariyerin kapısından girmesine izin verilen Özgündüz, müdahil avukatlar bölümünde oturan CHP milletvekilleriyle tek tek tokalaştıktan sonra jandarmaya dönerek, “Ne oldu kıyamet mi koptu?” dedi. Ali Özgündüz daha sonra CHP milletvekillerinin yanında oturdu.

Ergenekon’da gerilim dorukta

MAHKEME ÖNÜ

Meydan muharebesi
Silivri Cezaevi’nde 13 Aralık 2012 tarihinde yaşanan olayların ardından jandarma dünkü duruşma öncesinde cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Ergenekon davası nedeniyle sabahın erken saatlerinden itibaren Silivri’ye akın eden CHP, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Halkın Kurtuluş Partisi üyelerinden oluşan gruplar cezaevine yaklaştırılmadı. Jandarma, barikatlarla cezaevinin çevresinde güvenlik çemberi oluştururken E-5 karayolundaki Silivri Cezaevi sapağı ile TEM’den gelirken kullanılan cezaevi sapağına da arama noktaları kuruldu. Yalnızca sanık yakınlarının cezaevine girmesine izin verilirken dışarıda bekleyen gruplarla jandarma arasında gerginlik yaşandı.



Ergenekon’da gerilim dorukta

‘Sanki bomba patladı’
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinin girişinde toplanan yüzlerce kişi bariyerleri aşarak duruşma salonuna yürümek isteyince jandarma önce tazyikli suyla göstericilere müdahale etti. Göstericiler barikatları yıkarak cezaevine yürümek istediği sırada vatandaşlara yapılan müdahaleye tepki gösteren CHP Milletvekili Veli Ağbaba ile jandarma arasında da tartışma çıktı.
Jandarmanın tazyikli suyla müdahalesinin ardından davayı takip etmek için Silivri’ye gelen CHP milletvekilleri Umut Oran, Veli Ağbaba, Mahmut Tanal, Aykut Erdoğdu ve Ali Özgündüz de güvenlik güçleriyle görüşerek barikatların geri çekilmesini istedi. Barikatların cezaevine daha yakın bir bölgeye yerleştirilmesinin ardından ise göstericilerle jandarma arasında ikinci bir gerginlik yaşandı.

‘Kalbim ağrıyor’
Yeni kurulan barikatları da geçerek duruşma salonuna ilerlemek isteyen gruplara jandarma bu kez biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Olaylar sırasında CHP İzmir Kadın Kolları’ndan Silivri’ye gelen 63 yaşındaki Behice Kaya, tazyikli su nedeniyle gözünden yaralandı. Kaya jandarmanın sert müdahalesiyle ilgili “Sanki gözümde bomba patladı. Görme kaybı yaşıyorum ama gözüm değil kalbim ağrıyor. Kendi doğurduğumuz çocuklar bizi yaralıyor. Biz düşmanla değil birbirimizle çatışıyoruz” diye konuştu. Göstericilere sıkılan yoğun biber gazından barikatların arkasındaki jandarmalar da etkilendi.

CHP’li Tanay yaralandı
Duruşma salonuna geçmek isteyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile CHP Milletvekili Mahmut Tanal da, jandarma ekiplerine, barikatı geçmek istediklerini söyledi. Jandarma yetkilileri de güvenlik gerekçesiyle bir süre beklemeleri gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Oran ve Tanal’ın aralarında bulunduğu grup, barikatlardan atlayarak geçmek istedi. Atladıktan sonra düşen Tanal, ayağını incittiğini söyleyerek yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Mahmut Tanal’ı ambulansa taşıyarak ilk müdahaleyi yaptı. Umut Oran ve diğer partililer barikattan atladıktan sonra duruşma salonuna doğru yürüdü.