12.07.2010 - 02:12 | Son Güncellenme:
SREBRENİTSA AA - BERLİN AA
Bosna Savaşı sırasında 8 bin Müslüman erkeğin öldürüldüğü Srebrenitsa katliamının 15. yıldönümü için dün on binlerce kişinin katılımıyla bir anma töreni düzenlendi. Toplu mezarlardan çıkarılıp kimlik tespitleri yapılan kurbanların defnedildiği Potoçari’de düzenlenen törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Hırvatistan Devlet Başkanı Ivo Yosipoviç ve Karadağ Devlet Başkanı Filip Vuyanoviç ile bazı ülkelerin dışişleri bakanları ve büyükelçileri ile NATO yetkilileri de katıldı.
Başbakan Erdoğan törende yaptığı konuşmada, törene katılanları ve Srebrenitsalıları en kalbi duygularıyla selamladığını ifade etti ve “Selamünaleyküm” dedi.
Katliamda şehit edilenlerin Uluslararası Lahey Adalet Divanı’nın tespitiyle bir soykırıma tabi tutulduğuna da işaret eden Erdoğan şunları söyledi:
“Bratunaç’ta, Karakay’da, Potoçari’de, Miniçi’de, Tuzla yolunda bütün bu çevremizdeki dağlarda sadece birkaç gün içinde yaklaşık 10 bine yakın masum insan, hatta kadınlar, çocuklar, kundaklarında bebekler insanlık dışı yöntemle adeta etnik temizliğe tabi tutuldular.
Aradan geçen 15 yıla rağmen bugün bile hâlâ akıbetleri bilinmeyen, mezarları meçhul, bir mezar taşı dahi olmayan binlerce kayıp var.
Aradan geçen 15 yıla rağmen oğlunun, kocasının, özellikle az önce burada şahit olduğumuz tabloyla o değerlerini kaybeden bir Boşnak hanımefendinin (Sırbistan Devlet Başkanı) değerli meslektaşım Sayın Tadiç’e gelip onun elini sıkmak suretiyle ‘Ben burada beyimi ve iki yavrumu kaybettim’ derken takındığı metaneti takdirle anıyorum. Ve bu hanım kardeşimin gözlerinde metanet gördüm, onur gördüm ama nefret ve kin görmedim çünkü o, asaletinin gereğini yerine getiriyordu. Onun için takdir ediyorum, onun için tebrik ediyorum. İşte dünya barışının buna ihtiyacı var, bu annelere ihtiyacı var.
Biz şunu biliyoruz, bir insanın ölümü, tüm insanlığın ölümü gibidir. Buna inanarak adımları atıyoruz. Onun için illa barış, illa barış, illa barış diyoruz.
Srebrenitsa’da insanlık onuru ağır bir yara almıştır, Balkan tarihi, Avrupa tarihi bir kara leke almıştır. Srebrenitsa’da güvenli bölge tanımı, uluslararası barış gücü tanımı çok ağır bir darbe almıştır.
Evet Srebrenitsa’yı unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir daha bu acıların yaşanmaması için bu katliamların tekrar edilmemesi için dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir bölgesinde etnik temizlik girişimleri olmaması için Srebrenitsa’yı hafızalarımızdan hiç çıkarmayacak, silinmesine izin vermeyeceğiz.”
Canım Bosnam benim
“Konuşmamı yeni öğrendiğim bir dörtlükle bitireyim” diyen Erdoğan, “Kanlı topraklar üzerine kurduğum canım Bosnam benim/Sana iki gözüm gibi bakacağım/çünkü ben senin oğlunum” dedi.
Eski Bosna marşı
Erdoğan’ın törendeki konuşmasının sonunda okuduğu dörtlük, eski Bosna marşı “Ja sin sam tvoj”a (ben senin oğlunum) ait. Başbakanın okuduğu dörtlük “Kanlı topraklar üstüne kurduğum canım Bosnam benim / Sana iki gözüm gibi bakacağım, çünkü ben senin oğlunum / Tuna’da altın güneş, Drina’da mavi sabah / Neretva’da güneş batarken, Sava ovaya yayılır...” mısralarıyla devam ediyor.
Tadiç’ten tarihi adım
Sırbistan parlamentosunun Srebrenitsa konusunda aldığı kararın ortak ve barış dolu bir gelecek adına tarihi bir karar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Tadiç’in bugün bir kez daha burada bulunması aydınlık geleceğimiz adına tarihi bir adımdır. İnanıyorum ki Srebrenitsa insanlık onurunun yitip gittiği yer olduğu kadar insanlık onurunun yeniden yeşerdiği, barışın, dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın adeta gümüş gibi parladığı yer olacaktır. Türkiye olarak, Balkanlar’ın refahı, istikrarı, huzuru ve barışı için çalıştık, çalışıyoruz.”
UTANÇ SÜTUNU OLACAK
Srebrenitsa katliamının 15. yıldönümünde kurbanlar, Almanya’nın başkenti Berlin’de de anıldı. Katliamda öldürülen 8 bin 372 kurbanı anmak amacıyla iki ayda toplanan 16 bin 744 ayakkabı tarihi Brandenburg Kapısı’nın (Brandenburger Tor) önüne konuldu. Ayakkabıların bir kısmının BM’yi simgeleyen U ve N harfleri şeklindeki iki demir örgülü kafesin içine konulduğu etkinlikte, Almanca ve Boşnak dilinde dua edildi. Toplanan ayakkabılar eylül ayında Lahey’e götürülecek ve benzer bir etkinlik yapılacak. 2 Mayıs 2011’den itibaren de bu iki demir örgülü kafesin daha büyüğü Srebrenitsa’da kurulacak, “Utanç Sütunu” adlı anıtın her harfi 8 metreden yüksek ve 6 metreden uzun olacak.