26.09.2021 - 10:18 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - İrem Öztekin, 20 yaşında down sendromlu genç bir kız. 5. sınıftayken kaslarının gelişmesi için başladığı yüzme kursu hayatını değiştirdi. 11 yaşında yüzmeyi öğrenen ve kısa sürede lisanslı sporcu olan Öztekin, 2017 yılında ilk kez milli sporcu olarak yurt dışında yarışmalara katıldı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun her yıl düzenlediği bölge ve Türkiye yüzme şampiyonalarında 'Down Sendromlu Bayanlar' dalında birçok kez birincilik elde eden İrem'in 110 madalyası var.
GENÇLER DÜNYA REKORUNU KIRDI
Özel Sporcular Yüzme Milli Takımı’na seçilerek yurt dışındaki yarışmalarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden İrem Öztekin, 2017’de Fransa’da düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Açık Yüzme Şampiyonası'nda 100 metre kelebekte 2 dakika 3 saniye 32 saliselik derecesiyle gençler dünya rekorunu kırarak altın madalya kazandı. Öztekin, belediyenin yüzme kursundaki hocasının yeteneğini keşfettiğini ve hocasının sayesinde '9 yıllık maraton' dediği sporculuk kariyerini devam ettirdiğini söylüyor. İrem Öztekin, down sendromlu olmayı da 'artı bir fazlalık' olarak tanımlıyor.
HAYALİ ANTRENÖR OLMAK
Milli sporcu olduktan sonra daha çok dikkat çektiğini ve ilgi gördüğünü söyleyen Öztekin, "Başarılarım sayesinde üniversiteli oldum" diyor. Şu an Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde yüzme antrenörlüğü öğrencisi olan İrem Öztekin'in hayali ise antrenör olmak. Yurt dışındaki yarışmalara katılarak sporculuk kariyerini devam ettirmek isteyen Öztekin, mezun olduktan sonra antrenörlük hayalini gerçekleştirebileceğini söylüyor. Antrenmanların aksamasının zor olduğunu söyleyen genç sporcu, spor malzemelerinin pahalı olmasının da onu zorladığını ifade ediyor.
'TOPLUMDAKİ FARKINDALIK DÜZEYİNİ ARTIRABİLİR'
"Başarılarının önüne sürekli olarak engelli ya da down sendromlu ifadelerinin kullanması nasıl hissettiyor?" sorusuna Öztekin, "Böyle bir durum ne yazık ki var. Fakat bu durum bizi yıldırmamalı aksine ne kadar güçlü olduğumuzu, bizim de bir şeyleri başarabileceğimizi hissettirmeli" cevabını veriyor. Ayrıca bu söylemlerin, toplumdaki farkındalık düzeyinin artırabileceği ihtimali olduğunu da vurguluyor.
'NASIL OLDU, NEDENİ NEYMİŞ GİBİ SÖZLERDEN BIKTIK'
İnsanların ona uzun uzun bakmalarının, acıma düşüncesiyle hareket etmelerinin oldukça yaralayıcı olduğunu söyleyen genç sporcu, "Görünüşümüzü ve konuşma şeklimizi yadırgamaları da bizi üzüyor. 'Nasıl oldu, nedeni neymiş, benim bir tanıdığımda da vardı' gibi sözleri duymaktan bıktık" diyor.
'OKUMAYI 1. SINIFTAKİ ARKADAŞLARIMLA AYNI ANDA ÖĞRENDİM'
Sık sık, "Okuyamaz, yapamaz" gibi sözlere maruz kaldığını belirten Öztekin, "Bunca olumsuz sözlere karşın başarmak çok güzel bir duygu. Söylenenlerin yanlış bir ön yargı olduğunu kanıtlamak, bunun yanlış olduğunu ispat etmek çok hoş" diyor. Ayrıca İrem Öztekin okuma yazmayı birinci sınıfta arkadaşlarıyla aynı anda öğrendiğini de vurguluyor.
Eğitimin ve sporun kendisi için vazgeçilmez olduğunu söyleyen genç sporcu, kendi gibi bazı arkadaşlarının da milli sporcu olarak masa tenisi oynadığını, kayak yaptığını, basketbol oynadığını ve atletizmle uğraştığını belirtiyor. Üniversiteden mezun olanların ve aynı zamanda üniversite okuyanların da olduğunu belirten Öztekin sözlerini, "Bir şeyler başarmak için çalışacağız, asla vazgeçmeyeceğiz" diyerek bitiriyor.