31.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
GENÇ GAZETE
AŞKALARININ düşünceleri yüzünden kendimi yiyip bitirecek halim yok. Öyle değil mi? Mesela “Sen hâlâ evlenmedin mi?” sorusuna cevabım “Evet, evlenmedim” şeklinde. Başkalarını susturmak için evimin kadını olacak değilim. Erken yaşta evlenip mutluluk numarası yapacağıma, 30 yaşıma gelir, bekâr kalırım daha iyi. Maddi özgürlüğüm de varsa tamamdır artık kolay kolay kimse evlendiremez beni.
Bekârlık muhteşemdir, ömür boyu bekâr kalın demiyorum ama tadını çıkarın. Şöyle bir düşünün: Onlar maaşını çocuk bezine ve mamasına yatırırken, ben bilmem kaçıncı üniversitenin kaçıncı yılının harcını yatırıyor olabilirim. Genelde bekârlar kariyerde sınır tanımaz. Bu açıdan şanslıdırlar. Evli arkadaşların lisansta üniversiteyi bırakmışken, senin doçentliğe hatta profesörlüğe kadar yolun var. Sudan sebeplerle stres yaratacak kimse de yok, rahat rahat çalışabilirsin derslerine.
İstediğini yapmakta özgürsün
İşinde, eğitiminde, yemek seçiminde her şeyde istediğini seçmekte özgürsün. Sabah kebap ye akşam zeytin ye kimse karışmaz sana. Kazandığın parayla yemek kurslarına hobi olarak gitmenin keyfini doyasıya yaşa.
Evli arkadaşlarım eskisi gibi zaman ayıramaz buluşmalara ama olsun. Ben rahatım. Ayakları hep birilerine bağlıdır onların. Tatil günlerimde ise sahne benimdir. Kız kıza uzun telefon sohbetleri, erkek arkadaşlarımla konuşabilme özgürlüğü, minilerle gezmeler, kuaförde saatlerce bakım keyfi, dilediğimce uyku... Ve en önemlisi televizyonun kumandasının hep bende olması.
Bekâra ev yok!
Tabii sıkıntılı durumları da var. Örneğin kimse bekâra ev vermek istemez. Ayrı bir evde kalabilmek için ille evlenmek mi gerekiyor? Sanki evliler evine iyi bakar diye bir kural var.
Sadece evliler mutluluk konusunda bekârlardan daha iyi rol yapıyorlar o kesin. Bence evde kavga edip, dışarıya çıktıklarında mutlu bir çift profili sunuyorlar. Evliliğin başında her şey çok güzeldir. Birkaç yıla kalmaz o aşk olur, birbirlerini duymaktan vazgeçmiş sabun köpüğü. Hatırla bakalım hayallerini. Hayallerin şu an ne durumda? İleride ne olur bilemiyorum ama şu sıralar tek bildiğim benim için en iyisi diren bekarlık...
Köpek ve insan dostluğuna dair
Feher Isten (Beyaz Tanrı) hem çekimlerdeki zorluklar hem de senaryo göz önüne alındığında başarılı bir film. Macaristan’da geçen film, sokaktaki hayvanlara yapılan kötü muameleyi gözler önüne seriyor
ÖPEK ve insan dostluğuna değinen birçok film var. Yönetmen Kornél Mundruczo’nun son filmi Fehér Isten (Beyaz Tanrı) bunlardan biri. Filmin konusu oldukça ilginç. 13 yaşındaki Lili (Zsofia Psotta), babasının yanına yerleşir. Yanına trompeti ve köpeği Hagen’ı alır. Ancak ülkede çıkan yasalar, melez sokak köpeklerinin barındırılmasına imkân vermez. Lili’nin babası Daniel’i (Sandor Zsotér) Hagen’ı sokağa atar. Bu andan itibaren Hagen’ın macerası başlar.
Önce bir sokak köpeği olarak yaşamayı öğrenmesi gerekir. Fakat bu hayata alıştığı sırada barınaktan gelen toplayıcılar tüm hayatını altüst eder. Evsiz bir adamın yanına sığınır ancak sonunda kendini köpek dövüşlerine hazırlanırken bulur. Yeni sahibi adını Max koyar, onu uyutup dişlerini bileyler, vahşileştirir, güçlendirir, zorla eğitir.
Filmi incelersek, ilk olarak ele alınması gerek kısım filmin adı. Filmle isim arasındaki ilişkiyi filmde yakalamak mümkün değil. Bunun sebebi ise Beyaz Tanrı isminin, yine benzer bir konuyu ele alan 1982 yapımı Beyaz Köpek (White Dog) filmine bir gönderme olması. Filmin temas ettiği bir diğer konu da sokaktakiler. Hagen’ın geçirdiği değişim ve Max olduktan sonraki süreç, aslında sokak çocukları ve evsizlerin yaşadığı hayatları anımsatıyor.
İzleyiciyi epik girişinden itibaren kendine çektiği filmin, eleştirilere açık iki tarafı var. Birincisi, Max’e dönüşümün tamamlanmasından sonraki gelişmeler ve olaylar abartı düzeyinde. İkincisi ise filmdeki köpeklerin hali. Filmde 274 barınak köpeği kullanılmış ancak köpeklerin film boyunca çektikleri pek de kabul edilir değil. Her ne kadar yetkililer proje boyunca filmde yer alsa da çekilen sahnelerdeki vahşetin gerçek olmadığı söylenemez. Fakat sokak hayvanlarının yaşadıkları zorlukları ve işkenceleri tüm çıplaklığıyla anlattığı, insanları duyarlılığa çağırdığı gerçeğini de atlamamak gerekir.
Beyaz Tanrı filmi, hem çekimlerdeki zorluklar hem de senaryo göz önünde bulundurulduğunda, başarılı. Film, sokakta yaşayan hayvanlara yapılan kötü muameleyi de gözler önüne serişiyle çok özel ve oldukça farklı.
Evlilik mi kariyer mi?
‘Her ikisi de olmalı’
n Damla Buralı (İzmir Ekonomi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık): Üniversiteden mezun olur olmaz kariyerimde halkla ilişkiler alanına yönelmek istiyorum. Eğitimimi sürdürürken stajlarıma da önem veriyorum. Meslekte iyi bir uzman olabilmek, kendinize eğitim anlamında yaptığınız yatırımlara bağlı. Bunun için üniversite süresince donanımımı güçlendirecek her türlü aktivitenin içindeyim. Kariyerimi önemsediğim kadar evliliği de önemsiyorum. Mezuniyetimin ardından evlenmeyi düşünüyorum. İşimle evliliğimi birlikte sürdürebileceğime dair inancım büyük. Ne kariyerimden ne de evliliğimden ödün vermem. Bu görüş tabii ki eşinizin yapısı ve size olan desteğiyle de doğru orantılı.
‘Sınırlamaya gidilmemeli’
n Ezgi Şensoy (Ankara Üniversitesi-Ziraat): İnsan kariyerinde hep yükselmek ister. Ama bunu evliyken de yapabiliriz. Önce kariyer sonra evlilik diye beklersek kendimizi sınırlandırmış oluruz. Oysa kendini geliştirmenin sınırı yok. Belli bir yaştan sonra da evlilik bazı sorunları ortaya çıkartabilir. Mesela çocuk sahibi olmanın biyolojik açıdan belli bir sınırı var. Bunları göz önünde bulundurduğum zaman belli bir yaşa gelen insanların evliliği seçip bunun yanı sıra kendilerini geliştirmeye devam etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
‘Kariyere önem veriyorum’
n Eda Ata (Ankara Üniversitesi-Hukuk): Benim için kariyer önemli. En basiti evlilik ve kariyeri karşılaştıracak olursak şunu söyleyebilirim: Bir iş ve mevki sahibi olmadan evlenmek koşulsuz bir şekilde eşine bağlı bir hayat sürmeye yol açar. Ancak kariyer sahibi olan bir kadının eşinin boyunduruğu altında olması gibi bir durum söz konusu olamaz ve daha da fazlası seçilen değil seçen olabilir.
SOSYAL TREND
Nasıl staj bulacağım?
İyi bir işe giden yol iyi bir firmada yapılan stajdan geçer. Üniversitede aldığımız teorik eğitimleri pratiğe dökmek ve kariyerimize güzel bir başlangıç yapmak için staj önemlidir. Fakat staj yapılacak firma bulmak, uygun tarihi yakalamak bazen beklediğimizden daha zor olabilir. Bu süreci kolaylaştırmak amacıyla kurulan “stajim.net” staj ilanlarını Kısa Dönem, Uzun Dönem, MT Programları, Lise Stajı ve U.S&Dünya başlıkları şeklinde tek bir platformda topluyor. Siz de staj arayışındaysanız, stajim.net sitesinde yeni eklenen ilanları incelemenizde yarar var.
İnternetin faydası
Kimi interneti sadece vakit öldürmek için kullanırken kimi bir şeyler öğrenmeye çalışır. İşte tam da faydalı yönünü kullanabileceğimiz bir Youtube kanalı yapmış Ruhi Çenet. Farklı kaynaklar tarayıp, çeviriler yapıp, görsellerle süsleyerek videoları abonelerine sunuyor. Bilgi verici, ilginç bazen de esrarengiz videoların yayınlandığı bu kanalda, Çenet, videoların hepsini kendisi oluşturuyor. Büyük bir emek verdiği ortada, zaten bu nedenle videolarının izlenme sayısı milyonları aşmış.
WhatsApp artık bilgisayarımızda
WhatsApp, 700 milyonu geçen kullanıcı sayısıyla en popüler mesajlaşma servisi olmaya devam ediyor. Facebook’un satın almasıyla ivme kazanan WhatsApp bir yenilik daha gerçekleştirdi. Uygulama artık bilgisayarlardan da kullanılabilecek. Telefon şarjının hızlı bitmeyecek olması, mesajlaşırken klavyenin verdiği rahat kullanım ve bilgisayardan yollanacak dosyalar için kolaylık sağlaması, kullanıcılar için çok pratik oldu. iPhone kullanıcıları için bir üzücü haber var, şimdilik iOS platformunda kullanılamıyor.