14.10.2008 - 00:23 | Son Güncellenme:
EsraAlus
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın yedinci duruşması dün yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sekiz tutuklu sanıktan yedisi ile 11'i tutuksuz sanıktan sadece Coşkun İğci katıldı. Katil zanlısı Ogün Samast ise, duruşmaya katılmadı. Mahkeme Heyeti Başkanı Erkan Canak, çeşitli kurumlardan istenen belge ve dosyalardan bazılarının mahkemeye gönderildiğini söyledi.
Sanık Erhan Tuncel'in istihbarat elemanı olarak çalıştığı dönemlerde kod isimlerini söylediği istihbarat görevlilerinin gerçek isimlerinin de İstihbarat Daire Başkanlığı’nca mahkemeye gönderildiği bildirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazılan yazıya gönderilen cevapta ise Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığına dair herhangi bir bilginin bulunmadığı belirtildi.
"Hangi konular devlet sırrı?"
Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, İstihbarat Daire Başkanlığı’nca gönderilen gizli ibareli belgelerin "naip hâkim" tarafından incelendiğini, inceleme sonunda 16 sayfanın dava için önemli olduğu kanısıyla dosyaya ilave edildiğini, ancak bu konuların davayla bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü. Geri kalan kısımlarının ise devlet sırrı olduğu iddiasıyla iade edildiğini belirten Çetin, bu belgelerin kendilerinin de hazır bulunduğu bir ortamda tekrar incelenmesini istedi.
Avukat Bahri Belen ise, Devlet Sırrı Yasası'nın Türkiye'de bulunmaması nedeniyle hangi konuların devlet sırrı olduğunun, bu sırları kimlerin ne zaman açıklama yetkisi bulunduğunun bilinmediğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı ise, 25 Şubat 2008'deki duruşmada alınan karar sonucu İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan mahkemeye gönderilen bilgi ve belgelerin naip Hakim Ziya Dinler tarafından dinlendiği ve tutanak altına alındığı belirtti.
Toplam 90 sayfa olduğu öne sürülen belgelerde, doğrudan ve dolaylı ilgisi olmayan bazı kişilerle ilgili bilgilerin bulunduğu, bunların da Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu gereğince açıklanmasının sakıncalı olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, yeniden istenmesi yönündeki talebin reddine karar verildi.
Belen ayrıca, Mc Donald's eyleminin, Dink cinayetinin işlenmesi öncesinde hazırlık eylemleri niteliğinde olduğunu, gerek Mc Donald's gerekse rahip Santoro eylemlerini sadece Hayal'in gerçekleştirmediğini, talimatları Tuncel'den aldığını öne sürdü.
Sanık Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut ise, Mc Donald's'ın bombalanması ve Santoro davalarının Dink cinayeti davasıyla bir ilgisi bulunmadığını, Hayal'in bu iki davada olayın asıl faili olduğunu, Dink davasında ise "yardım ve yataklık"la suçlandığını savundu.
Turgut’un garip sözleri
Dink'in öldürülmesinden sonra Agos gazetesinin başına "Sarıklı kardinallerden biri"nin geçtiğini söyleyen Turgut'un, "Hrant Dink'e biz Türklere sövüp saymasının cezası verilmiştir. Tabii ki ceza ölüm olmamalıydı" sözleri salonda tepkiye neden oldu. Dink'in kardeşi Orhan Dink ise, "Türklerle, Kürtlere ve Ermenilere bu mahkemede hakaret edilmemesini sağlamanız gerekiyor" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Turgut'u uyardı.
Turgut, "Tuncel, Hayal'i Akçaabat'ta lüks bir otele götürüp iki kişiyle görüştürmüştür. Bu kişiler kimdir ve neler konuşmuşlardır?" diye sordu.
Tuncel, "Geçen celsede de davayla ilgisi olmayan sorularıyla benim psikolojimi bozdu. Bu nedenle, Fuat'ın bundan sonraki sorularına cevap vermeyeceğim" dedi. Hayal ise görüştükleri iki kişinin Arap asıllı olduğunu belirterek, "Ne konuştukları sorulsun. Bunun çözülmesi lazım" diye konuştu.
Bunun üzerine Tuncel, "Salih beni arayarak 'Gelin bir çay içelim' dedi. Davayla alakalı bir konu değil" dedi. Hayal ise, "Aynı dönemlerde Erhan, birini karşılamaya gideceğimizi söyledi. Şamil Basayev'den sonraki ikinci kişiymiş" dedi.
Tuncel ise bu konuların da davayla alakası olmadığını savundu.Tanık olarak dinlenen Hayal’in babası Bahattin Hayal de, çağrıldığı TEM’de Yahya Öztürk'ün kendilerine 'Bayrağı Yasin gibi gençler kaldıracak' dediğini anlattı. Hayal, oğlunun silah almaya parasının olmadığını da öne sürdü.
‘İstanbul’da olmuş olabilirim’
Hayal'in ağabeyi Osman Hayal, cinayetin işlendiği gün İstanbul'da olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Kendisine telefon sinyalinin İstanbul'dan alındığının söylendiğini belirten Hayal, bu nedenle "İstanbul'da olmuş olabileceğini" belirtti. Duruşma 26 Ocak'a ertelendi.
DURUŞMA YERİNE HASTANEYE GİTTİ
Ogün Samast'a psikiyatri tedavisi
Hrant Dink'in katil zanlısı olarak tutuklanan ve halen Kocaeli’deki Kandıra F Tipi Cezaevi’nde kalan Ogün Samast'ın bir süredir bunalımda olduğu öğrenildi. Dünkü duruşmaya götürülmeyen Samast, Kocaeli Devlet Hastanesi Psikiyatri Servisi’nde muayeneden geçirildi.
Daha önce değişik rahatsızlıklardan dolayı birkaç kez Kocaeli Devlet Hastanesi’ne getirilen Samast, dün saat 10.00’da aynı hastanenin Psikiyatri Servisi'ne getirildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın başladığı dakikalarda hastaneye getirilen Samast, Psikiyatri Servisi'nde yarım saat kaldı. Psikiyatri uzmanı tarafından kontrolden geçirilen Samast'a bazı ilaçlar verildiği öğrenildi. Samast, yeniden cezaevine götürüldü.
Bu arada Mahkeme Başkanı, duruşma sonuna doğru Samast'ın sağlık durumunu gösterir raporu okudu. Bu rapora göre, Samast'ın "depresyonel" tanısıyla hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
KOCAELİ DHA
Notlar...
Yasin Hayal yine şov yaptı!
- Duruşma nedeniyle dün adliye bahçesi ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alan polis, adliyeye girişlerde kimlik kontrolü ve üst araması yaptı. Ayrıca, adliye yanındaki otoparka sivil plakalı araçların girişine izin verilmedi.
- Öldürülen Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Orhan Dink, avukatlarıyla birlikte hâkim ve savcıların kullandığı kapıdan binaya giriş yaptı.
- Duruşmayı ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, AKP milletvekilleri İbrahim Yiğit, Ayşe Nur Bahçekapılı, CHP milletvekilleri Sacit Yıldız, Şahin Mengü de izledi. Ayrıca yabancı basın kuruluşlarının temsilcileri de duruşmayı izledi.
- Tutuklu sanıklardan Yasin Hayal, cezaevi aracından görevli jandarmalar eşliğinde indirilerek nezarethane bölümüne götürüldüğü sırada, kendisini görüntülemek isteyen basın mensuplarına doğru "Yaşasın Alperen Ocakları. Kanımız aksa da zafer İslamındır. İktidara yürüyoruz, iktidara" diye bağırdı.
- Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa heykelinin bulunduğu meydanda toplanan bir grup, "Hepimiz tanığız, adalet istiyoruz" yazılı "Hrant Dink Davasını İzleme Koordinasyonu" imzalı pankart açtı. Ellerinde Hrant Dink’in fotoğrafları ve çeşitli dövizler bulunan grup adına Görkem Yeltan tarafından "Hrant’ın Arkadaşları" imzalı bir basın açıklaması okundu.