Detaylarda kim bilir ne hikâyeler saklı

Habil Tangören - Yaptığı modellerde en küçük detayları bile şaşırtıcı şekilde gerçeğe benzeten İsmail Kuş, eserleriyle sosyal medyada büyük bir hayran kitlesine sahip. Kuş’un modellerinde kullandığı ölçü biraz büyük. Örneğin yaptığı evin yüksekliği 80 santim, genişliği ise 50-55 santim.

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde yaşayan ve nalbur dükkanı işleten İsmail Kuş, modelciliğe 4 yıl önce iş yerine gelen bir arkadaşının sayesinde başlamış. Kuş, o karşılaşmayı şöyle anlatıyor: “Arkadaşım benden ahşap parçalar ve çubuklar istedi. Ne için kullanacağını sorduğumda, yaptığı maket köy evi için tırpan ve diğer malzemeleri yapacağını söyledi. Bende de heves uyandı ve modelcilik maceram böylece başladı.”

‘Dioramaya yöneldim’

“Köy yaşamını sevdiğim için bir köy evi de ben yapmalıyım dedim. 15-20 günde ilk köy evi maketimi yaptım. Ortaya çıkan ürünler bana keyif vermeye başlayınca bu sefer başka evler de yapmalıyım dedim. Böylece, köy bakkalı, nalbur, köy kahvesi ve değişik evler yapmaya başladım.

Modellerimin sayısı 15-20’yi bulunca işlerime bir süre ara verdim. Yaptığım çalışmalar sevimli, çizgi film animasyonlarındakiler gibiydi. Ama ben daha gerçekçi şeyler yapmak istiyordum. ‘Bunlar gerçeğe uymuyor’ deyip ilk yaptığım hariç tüm maketlerimi çöpe attım. Yaptığım çalışmalarda daha gerçekçi modeller üretmeye başladım ve adını sonradan öğrendiğim diorama sanatına yöneldim.

Çalışmalarımda günlük ya da geçmişte yaşadığımız her şeyi kullanmaya başladım. Artık ortaya çıkardığım ürünlerde insanlar kendilerinden veya yaşamdan bir çok parça buluyor.

Maketlerimi hazırlarken internetten örnek alıyorum ya da benzer iş yerlerine giderek fotoğraflar çekiyorum. Bir dükkanın içini bitirdikten sonra dışını yapmaya başlıyorum. Yolda yürürken etrafı detaylı bir şekilde gözlemliyorum. Çöplerin şeklinden, evlerin sıva döküntüsüne kadar inceliyorum.”

‘Yaptığım her şey el emeği’

“Önceden 2-3 haftada biten çalışmalarım artık 3-4 ayı bulmaya başladı. Maketlerimde dekor olarak kullandığım arabalar hariç hiç bir hazır ürün veya 3D yazıcı ile yapılan bir obje kullanmıyorum. ‘Ne varsa benim elimden çıkması lazım’ dedim, her şeyi kendim yapıyorum.

Çalışmalarımda kil, ahşap, plastik parçalar, strafor veya çöpe atılan bir elektronik aletin içindeki küçük parçalar dahil her türlü malzemeyi kullanıyorum.

Maketlerimi internetten görüp satın almak isteyenler oluyor ama ben ticari amaçla çıkmadığım bu sanat yolculuğunda eserlerimi satmaya hiç sıcak bakmadım.”

Maket müzesi kurmak istiyor

Hayalinin bir maket müzesi kurmak olduğunu söyleyen İsmail Kuş, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ülkemizde 35-40 yıl önce gerek köy, gerek şehir hayatını en güzel şekilde yansıtan eski Türk filmlerindeki o evler ve dükkanlardan da ilham alıyorum. Yaptığım bu çalışmalar geleceğe kalırsa o dönemin insanları 50 yıl, 100 yıl önceki yaşantıyı 3 boyutlu birebir görme imkanına sahip olabilir. Kendi yaptığım çalışmalarımın dışında başka sanatçıların eserlerini sergileyebileceğim bir müze oluşturma hedefim var.

Çalışmalarımı instagramda “ismail_diorama_art” isimli hesabımdan takipçilerimin beğenisine sunuyorum.”