19.12.2018 - 13:01 | Son Güncellenme:
AA
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan, sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, eski Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, eski Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, eski Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve eski Edremit 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Nihayet Ünlü'nün de bulunduğu 137 sanık hakkında verdiği 7 yıl 6 ay ila ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen mahkumiyet kararının gerekçesini tamamladı.
Mahkeme tarafından hazırlanan bin 893 sayfalık kararda, 15 Temmuz günü İzmir'deki askeri birliklerde cereyan eden olaylar, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanması, örgütün orduya sızma yöntemi, sanıkların savunmaları, aldıkları ceza ve bunun gerekçelerine yer verildi.
Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nda o gece yaşanan olayların da hatırlatıldığı gerekçeli kararda, 15 Temmuz 2016'da Bodrum'da ailesinin yanında olan Okyar'ın, habercisi er Emre Ev, Asteğmen İdris Adam ve Yüzbaşı Muhammet Okur ile ayrı ayrı yaptığı telefon görüşmeleriyle verdiği emirle darbe girişiminin başarısız olmasındaki rolü hatırlatıldı.
Gerekçeli kararda, Okyar'ın, tugaydaki tüm araçlar ve cephaneliğin anahtarlarının toplatılıp, toprağın altına saklanarak muhafaza altına alınması emrini verdiği ayrıca astsubay Yusuf Özgül, Uzman Çavuş İlyas Mapçı ve Emre Ev'in, Okyar'dan aldığı emirle koğuşlarda yatan askerleri uyandırıp birlik dışına çıkarılması görevinde bulunduğuna vurgu yapıldı.
Kararda, "Okyar'ın habercisi Ev'i tekrar arayarak 'Orada bulunanların bir kalkışma içerisinde olduklarını, onların emirlerine kesinlikle uymamasını, onlardan uzak durmasını, odasını kimseye açmamasını, makam katındaki silahlığı kilitlemesini, gerekirse karşı koymasını, silahını ve telsizini muhafaza altına almasını' emretmiştir." beyanına dikkat çekilerek, Okyar'dan aldığı emirleri yerine getiren er Ev'in "adeta bir lider gibi" hareket ettiği vurgulandı.
Mapçı'nın tugaydaki "kobra" diye tabir edilen ve kontakla çalışan 4 aracın kullanılmasını engellemek için anahtarları alınan diğer araçları, "kobra"ların önüne çektiğinin anlatıldığı kararda, Okyar'ın, "(Tugaydaki FETÖ mensuplarını kastederek) İçeride hainlik var, kışlaya kimse sakın gitmesin, şu anda kışlada bulunanlar da orayı terk etmediği muüddetçe bu hainliğin içinde olacaklar." emri anımsatıldı.
Okyar'ın gece boyunca Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve dönemin İzmir İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Koçyiğit'le sürekli irtibatta olduğuna işaret edilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Semih Okyar, asteğmen İdris Adam'ın kendisi ile irtibata geçmiş olduğuna sevinerek, ona, darbe yapıldığını ve kurmay başkan yarbay Bülent Eryılmaz'ın darbeci olduğunu ifade etmiştir. Okyar, silahlığı kilitlemesini, oradan ayrılarak habercisi er Emre Ev'i bulmasını ve onun yanına gitmesini istemiş, ayrıca da 'Yarbay Bülent ve onunla birlikte hareket edenlerden herhangi biri size yaklaşır ise kafasına sıkın' şeklinde emir vermiştir."
Darbe karşıtı komutanlar ve er Ev'in koordinesinde ormanlık araziden geçirilen 157 erin, tugayı çevreleyen tel örgüler kesilerek açılan çıkıştan kışla dışına çıkarılarak kum ocağına intikal ettirildiğine dikkat çekilen kararda, eski yarbay Eryılmaz'ın "Askerleri birliğe geri getirin" emrine rağmen, Okyar'ın "askerleri kesinlikle geri götürmemeleri" emrine uyularak sabaha kadar erlerin, güvenli bir şekilde kum ocağında bekletildiğine dikkat çekildi.
Eryılmaz'ın saat 02.07'de aradığı Okyar'a hitaben "Sana emrediyorum, süratle buraya geleceksin, askerleri de buraya göndereceksin, uzmanların da kışlaya gelmesi için telefon edeceksin." demesine rağmen Okyar'ın dik duruş sergileyip darbe karşıtı emirler vererek, darbe girişiminde "etkin rol" oynadığına kanaat getirilen Eryılmaz'ın emniyet mensuplarınca gözaltına alınmasındaki rolünün altı çizildi.
DAVA SÜRECİ
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 280 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.
Davanın 21 Mayıs 2018'deki duruşmasında 137 sanık hakkında karar verilmiş, terör örgütü elebaşı Gülen'in önceden dosyasını ayıran mahkeme, aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan, sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, eski Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, eski Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, eski Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve eski Edremit 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Nihayet Ünlü'nün de bulunduğu 104 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
Sanıklardan 21'i "Cumhurbaşkanına suikaste yardım" suçundan 20 yıl, 31'i ise "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 ay ila 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmıştı.