23.12.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul - Nazlı, “7 yıldır 13 yaşındaki ve 23 yaşındaki oğlumla birlikte burada yaşıyoruz. Saldırılardan önce sürekli Filistin’e de gidip geliyorduk. Ancak saldırıların başlamasıyla bu imkânsız hale geldi. Yapılan saldırılarda, önce evimiz ve dükkanlarımız sonra da çocuklarımın gittiği üniversite bombalandı. Çocuklarımın kalacak yeri olmadığı için önce Şifa Hastanesi’nde bir süre sığındılar ancak İsrail’in hastanenin de tahliye edilmesini söylemesi üzerine oradan da ayrıldılar. Şimdiyse, Refah kapısında bekliyorlar ancak herhangi bir can güvenlikleri yok. Çoğu zaman kendileriyle iletişim kurmakta zorlanıyorum. Geçen hafta çocuklarımın getirilmesi için Dışişleri Bakanlığı’na gittim ancak kimseyle görüşemedim. Bana dilekçe yazmamı söylediler. Çocuklarımın can güvenliğinden endişe ettiğimi belirten bir dilekçe yazdım ama henüz bir gelişme yok. Saldırıların sona ereceğine dair umudum bitti. Türk yetkililere sesleniyorum, ‘Lütfen çocuklarımı Türkiye’ye getirin. Göz göre göre ölmelerini istemiyorum’” diye konuştu.
Prof. Dr. Nazlı aylardır devam eden savaşla ilgili de şunları dedi: “Bizim yıllardır tek istediğimiz kendi topraklarımızda özgür yaşamaktı. Ama buna izin vermiyorlar. Amaçları Filistin’i tamamen ele geçirmek. Bunun için de bizleri öldürüyorlar. Artık Filistin’de kimsenin can güvenliği yok. Dünyanın gözü önünde halkımıza karşı günlerdir bir katliam var ve bu katliamı tüm dünya izliyor.”