Çocukla tatilde hijyene iki kat dikkat!

Zor bir kış geçirdik, pek çok kişi iyi bir tatil yaparak kötü günleri unutmak istiyor. Lise ve üniversite sınavları nedeniyle milyonlarca aile, tatil planlarını ertelemişti. Sınavlar geride kaldı ancak şimdi de virüs salgını tam anlamıyla bitmediği için çocuklarıyla tatile gitmek konusunda tedirginler. Uzmanlar, gerekli önlemler alındığında tatil yapmaktan korkmamak gerektiğini söylüyor. Peki, bu önlemler neler?

Önce doktor kontrolü

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları/Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, ebeveynlerin çocuklarının sağlıklarını korumaları için tatilde bir dizi kurala dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekiyor.

Özellikle 2 yaş altı çocuğu olan ailelerin, tatil öncesinde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarıyla görüşerek, çocuklarının kontrollerini yaptırmaları, varsa eksik aşılarını tamamlamaları gerektiğini kaydeden Atıcı, “Çocuğunuzun astım, diyabet, doğumsal kalp hastalığı, kanser, immünyetmezlik veya metabolik hastalık gibi kronik hastalığı varsa mutlaka takipte olduğunuz bölümle görüşerek tatil planını buna göre yapın. Çocuğunuzun düzenli kullandığı ilaçlar varsa bunları yanınıza almayı unutmayın” diyor.

Ailelerin, çocukları için yanlarında bolca kıyafet, maske ve dezenfektan bulundurmalarını öneren Atıcı, 2 yaş altı çocuklarda, maske kullanılmasının olası boğulma gibi solunum problemlerini de beraberinde getirebileceğinden önerilmediğini hatırlatıyor.

Medical Park İzmir Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gülfem Terek Ece de “Çocuklar, gençler ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımız uzun süre evde kaldı. İzole ve kapalı ortamda kalmanın da olumsuz etkileri var. Çocuklar tatil yapmalı ama sosyal mesafe, hijyen ve maske kurallarına mutlaka uyulmalı. Kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı” diye konuşuyor.

Peki, seyahat için hangi ulaşım aracı daha güvenli? Dr. Atıcı, gidilecek mesafe uzak değilse, diğer insanlarla temas riskinin daha az olduğu, havalandırma, istenilen yerde mola verme gibi durumların, ailenin kontrolünde olduğu, şahsi araçla yolculuğu tavsiye ediyor. Yolculukta dinlenme tesislerinde mola vermekten kaçınılmasını öneren Atıcı, uçakla yolculukta her aşamada sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Dr. Ece’nin bu konuda önerisi ise şöyle: “Seyahat firmaları araç havalandırma sistemlerinin kontrollerini yaptırmalı. Araçlar sık aralıklarla dezenfekte edilmeli. Çalışanlar belirli aralıklarla Covid-19 açısından kontrol edilmeli.”

Seyahat firmaları kadar turizm tesislerine de büyük görev düştüğünü vurgulayan Ece, yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Havalandırma sistemleri, ortak kullanım alanları, plaj ve havuzlar, tuvaletler, yemek alanları çok iyi temizlenmeli. Çalışanlar belirli aralıklarla kontrol edilmeli. Sosyal mesafe ve maske kuralları unutulmamalı.”

Denize girin ama…

Akıllardaki bir diğer soru da: Denize ve havuza girmek tehlikeli mi? Dr. Atıcı, yapılan araştırmalarda deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğunun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin, virüsü etkisiz hale getirdiğini kaydediyor. Ancak deniz ve havuz gibi ortak alanlarda, sosyal mesafe ve hijyen kurallarının ihlal edilmesinin asıl riski oluşturduğunu vurgulayan Atıcı, uyulması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Havuza girmeden önce ve girdikten sonra, çocuğunuza bol köpüklü duş aldırın. Su dışında maskesini taktığını kontrol edin.

Plaj ve havuzlarda bulunan duş, tuvalet gibi ortak alanları kullanmayın.

Atıcı ayrıca çocukların en çok zaman geçirdiği mini kulüp, oyun odaları, kreş gibi alanlarda şu kurallara riayet edilip edilmediğinin denetlenmesini öneriyor:

Belirlenen kapasitenin üzerinde çocuğun alanda olmaması.

Kabulde tüm çocukların ateş ölçümlerinin yapıldığını, ateş, öksürük, burun akıntısı gibi şikayetleri olan çocuğun alana kabul edilmemesi.

Çocukların ulaşamayacağı bir yerde dezenfaktan konulması ve giriş-çıkışlarda personel gözetiminde çocukların el dezenfeksiyonlarının yapılması.

Kapı ve pencerelerin açılarak alanın havalandırılmasının sağlanması.

Peluş gibi temizliği zor ve hijyeni mümkün olmayan oyuncaklar yerine, dezenfeksiyona uygun oyuncakların kullanılması.

Bunları denetleyin

Dr. Serkan Atıcı, güvenli ve keyifli bir tatil için gözden kaçırılmaması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Tatili mümkün olduğu kadar kalabalıktan uzak geçirmek, çocuklarımızın hastalanma riskini azaltacaktır.

Tesislerde asansör gibi dar ve kapalı alan kullanımından kaçının.

Restoran gibi ortak hizmet alanlarından, yoğunluğun daha az olduğu zaman aralıklarında yararlanın.

Tatilde çocuğunuzun uyku düzenini değiştirmeyin.

Bol sıvı tüketiminin yanında, çocuğunuzu sebze ve meyve tüketimine teşvik edin.

Olası durumlar açısından, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına kolayca erişimin olduğu tatil yerlerini seçin.