05.12.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya - Etkili politikalar, finansman desteği ve şiddeti sona erdirme çabaları yetersiz kalmaya devam ederse kamusal yaşamda cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 286 yıl daha gerekecek.
Mevcut eğilimler devam ederse, 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu -dünya kadın nüfusunun yüzde 8’i- 2030 yılına kadar aşırı yoksulluk içinde yaşayacak. Ayrıca liderlik rollerindeki cinsiyet uçurumu da devam ediyor ve ilerleme bu hızda devam ederse, kamusal yaşamda cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 286 yıl daha gerekecek. Önleme programlarını yaygınlaştırmak, etkili politikalar uygulamak ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ele almak için destek hizmetleri sağlamak için iddialı yatırımlar yapılmazsa, ülkeler 2030 yılına kadar cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmekte başarısız olacak. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin acil bir öncelik haline getirilmesi ihtiyacına rağmen, ülkelerin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı koymak ve şiddeti önlemek için ne kadar taahhütte bulunduğuna dair veriler yetersiz kalmaya devam ediyor.
Devlet yatırımı önemli
Ülkelerin sadece dörtte birinde toplumsal cinsiyet eşitliği için ayrılan bütçeleri takip eden sistemler mevcut ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ele alan ulusal bütçelere ilişkin verilerse neredeyse hiç mevcut değil. Son araştırmaya göre, ülkelerin yüzde 78’inin kadına yönelik şiddeti ele alan mevzuatı uygulamaya yönelik bütçe taahhütleri bulunuyor. Ancak ülkelerin eğitim, sağlık, ekonomik kalkınma ve sosyal koruma dahil olmak üzere farklı sektörler arasında önlemeyi nasıl entegre ettikleri belirsiz. Bildiğimiz bir şey varsa o da toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesine yönelik mevcut küresel yatırımların yeterli olmadığı.
Hükümetlerin farklı sektörlerden finansman sağlamasına ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme kullanarak ulusal bütçelerini kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik daha fazla yatırıma kaynak sağlayacak şekilde düzenlemesi gerekiyor.
Örneğin Bolivya’da yerel yönetimler, Yurttaş Güvenliği bütçelerinin en az yüzde 15’ini kadına yönelik şiddetle mücadele için kullanmak zorunda. Şiddeti önleme çabalarına öncülük eden Fiji, 2.5 milyon doların üzerinde bir bütçeyle toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele etmek için beş yıllık bir ulusal eylem planı başlatan ilk Pasifik Adası ülkesi ve Avustralya ile birlikte dünyada ikinci ülke oldu.
Finansman artırılmalı
Önleme çabalarına öncülük etmeleri elzem olan kadın hakları örgütleri, toplumsal cinsiyet odaklı devlet yardımlarının yalnızca yüzde 1’inin kendilerine yönlendirilmesiyle kronik olarak yetersiz finanse edilmeye devam ediyor.
Endişe verici bir şekilde, barış ve güvenlik alanında çalışan kadın hakları ve sivil toplum kuruluşlarının yüzde 89’u, uzun vadeli finansman eksikliği nedeniyle faaliyetlerini durdurma konusunda orta ila çok yüksek bir riskle karşı karşıya.
Kadın hakları örgütleri aynı zamanda yararlanabilecekleri fon kaynakları konusunda da sıkıntı yaşıyor. Temel finansman, uzun vadeli ve etkili müdahalelerin sürdürülebilmesi için kritik öneme sahip, ancak bu finansmana erişim oldukça karmaşık ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi alanında çalışan kadın hakları kuruluşlarının yalnızca yüzde 7’si temel finansman sağlamayı başarmış durumda.
BM’nin çalışmaları
Tabandan gelen kuruluşlar, büyüklükleri ve kapasiteleri nedeniyle genellikle karşılayamadıkları donör gereklilikleri nedeniyle finansmana erişimde ek bir zorluk yaşıyor. Birleşmiş Milletler olarak kadın hakları örgütlerini desteklemeye yönelik çalışmalarımızda BM Kadın Birimi, BM Sistemi adına Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi için BM Güven Fonu’na liderlik ediyor. Fon, kurulduğu 1996 yılından bu yana 140 ülke ve bölgede kadın hakları örgütlerinin öncülük ettiği 646 girişime 215 milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Sadece 2022 yılında Fon, beş bölgede 186 sivil toplum kuruluşu ile ortaklık kurarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ele alınması için bu kuruluşlara 87.8 milyon dolar tutarında hibe sağladı. Bu hibelerin yüzde 62’si kadın hakları örgütlerine gitti.
2026 yılına kadar hedefler belirlendi
BM Kadın Birimi, temel görevinin bir parçası olarak 2021 yılında, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yatırımları ve uygulamaları artırmaya yönelik dünyanın önde gelen girişimi olan Generation Equality’yi bir araya getirdi. 2021 yılında kurulan altı tematik Eylem Koalisyonundan biri olan Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Eylem Koalisyonu, kadınların ve kız çocuklarının yaşamlarında dönüştürücü değişiklikler sağlamak için siyasi iradeyi harekete geçiriyor ve toplumsal cinsiyete duyarlı yatırımları teşvik ediyor. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmek için çalışan kadın hakları örgütlerine esnek fon akışları sağlanması çağrısında bulunan koalisyon, 2026 yılına kadar ulaşılması gereken aşağıdaki hedefleri belirledi:
■ Toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele almak için çalışan kadın hakları örgütlerine, aktivistlere ve hareketlere sağlanan uluslararası fonların iki katına çıkarılması.
■ Kadın hakları örgütlerine sağlanan fonun 500 milyon dolar artırılması.
■ Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yönelik insani yardım fonlarının yüzde 30’unun kadın hakları örgütlerine ulaşmasını sağlamak.
■ Ülkelerin yüzde 50’sinin, kadın hakları örgütlerine yönelik ulusal ve uluslararası toplumsal cinsiyete dayalı şiddet fonlarını, bu amaçla ayrılmış bir bütçe kalemi aracılığıyla takip etmesini sağlamak.
Dünya toplumsal cinsiyet eşitliği arayışında çeşitli zorluklarla mücadele ederken, BM Kadın Birimi her yerde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için yatırım ve şeffaflık konusunda öncülük etmeye devam ediyor.
(Kaynak: BM Global içeriği: Making investment in violence prevention a priority)