Cinayetten sonra GBT araştırması

İstanbul Okmeydanı’nda bir cenazeye katılmak için geldiği cemevinin bahçesinde beklerken polis kurşunlarının hedefi olan Uğur Kurt’un öldürülmesine ilişkin davada skandal ses kayıtları avukatların çabasıyla ortaya çıkartıldı.
Bugüne kadar açığa çıkan görüntülerde bulunmayan ses kaydını ortaya çıkartan avukatlar, kayıtları görüntüyle eşleştirdi. Kayıtlar, cinayetin hemen ardından polislerin Uğur Kurt’un GBT kaydına baktıkları ve sabıka durumunu araştırdıklarını ortaya koydu. Kayıtlara göre, polisler cinayetin kayıtta olup olmadığını anlamak için de kaydedilmiş görüntüleri ileri geri alarak detaylı inceledi. Kayıtlar, bugüne kadar söz konusu zırhlı araçta yapılan olay yeri incelemesine katılmadığını söyleyen sanık polis S.K.’yı yalanladı. Kayıtlar, S.K. ile kendisi gibi polis olan babasının olay yeri incelemesini yaptığını gösteriyor. Yeni sesli kayıtlar mahkeme heyetine sunulacak.

15 dakika önce
22 Mayıs 2014’te Okmeydanı Cemevi’nde cenaze töreninin başlamasını beklerken polis kurşunuyla yaşamını yitiren Uğur Kurt’u öldüren silahın, polis memuru S.K.’ya ait olduğu belirlendi. S.K.’nın Kağıthane Emniyet Müdürlüğü’nde görevli babası E.K.’nin de olay yerinde olduğu anlaşıldı. S.K. hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Soruşturma aşamasında uzun süre Kurt’un nasıl öldüğüne yönelik kayıtlara ulaşılmaya çalışıldı. Olay yerindeki Şortland zırhlı araçlardaki kamera kayıtları incelendi. Kayıtların Kurt’un ölümünden 15 dakika önce karardığı anlaşıldı. Bunun nedeni araştırılırken, araçtaki bağlantı kablosunun, kameranın altındaki çıkış noktasına yakın bir yerden kesildiği ortaya çıktı.

Ses kaydı bulunamadı
Elde edilebilen görüntülerde ses kaydının bulunmaması, cinayetten sonra ne yapıldığının açığa çıkmasını bugüne kadar engelledi. Ancak Kurt ailesinin avukatları Aslı Kazan Gilmore ile Serdar Laçin, farklı açılara bakan kameralardan bazılarında ses kayıtlarının olduğunu açığa çıkarttı. Elde edilen kayıtlar, farklı görüntülerin üzerine yerleştirilince sesli görüntüler elde edilebildi.
Kayıtlara göre, olay yerindeki iki zırhlı araç, Kurt’un öldürülmesinden hemen sonra getirildiği Cemal Kamacı Spor Salonu’nun önünde bekletilirken, sanık polis memuru S.K. ile polis memuru olan babası E.K., görüntüleri inceledi. İleri geri yaparak detaylı biçimde görüntüleri izleyen baba-oğul arasında şu diyalog geçti:
- Bu en başı mı?
- En başı
- Olayın olduğu zamana gelsene
- Ne kadar zaman sonra oluyor bunlar?
- Fazla sürmüyor. Burada fazla durmuyoruz.

‘Suçlu algısı yaratmanın peşine düşüldü’
Bir polis şefi, bir başka polis memurundan ‘Şahsın kaydına bakalım’ diyerek, Kurt’un GBT’sinin araştırılmasını istedi. Telsiz aracılığıyla Kurt’un TC kimlik numarası alındı. Nebil adlı polis memuru da GBT taraması yaptı.
Avukat Aslı Kazan Gilmore, görüntüler konusunda, “Uğur Kurt öldürüldükten sonra cinayeti aydınlatmaya yönelik çalışma yapması gereken emniyet, bunu bir kenara bırakıp Kurt’un GBT’sine bakarak bir suçlu algısı yaratmanın peşine düşüyor. Aynı zamanda biz en başından itibaren sanığın olay yeri incelemesine katılmasının kabul edilemeyeceğini söylüyoruz. Sanık da şiddetle bunu reddediyordu. Görüntüler olay yeri incelemesine de katıldığını gösteriyor” dedi.
Zırhlı araçta yapılan olay yeri incelemesine sanık polis ile babasının katıldığı görüntülerle açığa çıktı. Bu incelemenin S.K.’nın bulunduğu araçta olduğu da anlaşıldı. Ancak bu araçla birlikte cinayet görüntülerini daha net çekebileceği düşünülen ikinci zırhlı Şortland araç da spor salonunun önüne çekildi.
Avukatlar, bu araçta da inceleme yapıldığını düşünüyor. Bu aracın görüntü kayıtlarının Kurt’un ölümünden hemen önce kesildiği, ölümünden sonra ise aynı şekilde devam ettiği anlaşılmıştı. Aracın kamera bağlantısını sağlayan kablosunun kesilmiş olduğu da görülmüştü.