28.09.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında dört yılda bir güncellenen Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin yeniden ele alındığı kritik bir toplantı düzenlendi. Toplantının ardından açıklama yapan Tunç, “Türkiye Yüzyılı’nın Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin tamamlanmasında son aşamaya geldik. Yargı Reformu Strateji Belgemizi, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, öngörülebilir adalet sistemi vizyonuyla hazırlıyoruz. Toplumumuzda adalet duygusunu daha da güçlendirecek Yargı Reformu Strateji Belgemizde adaletin gecikmeksizin tecellisine destek olacak, kamu vicdanında rahatsızlık oluşturan olumsuz durumların önüne geçecek, ceza adalet sisteminin etkinliğini daha da artıracak, hukuk ve idari yargılama süreçlerini sadeleştirecek somut adımları ortaya koyacağız” dedi. Edinilen bilgiye göre atılacak adımlar özetle şöyle:
Cezaevine girecekler
■ Toplumdaki cezasızlık algısı ortadan kaldırılacak. Bu kapsamda hapis cezası gerektiren her suçun cezasında fail, belli oranlarda cezaevi koşullarını görecek. Bu çerçevede infaz sistemiyle ilgili düzenlemelerin geçen yasama yılında TBMM’ye sunulan 9. yargı paketinde yer alması bekleniyordu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sözkonusu teklifin Meclis’e sunumu önceki yaptığı açıklamada, toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla yeni bir düzenlemenin 9. Yargı Paketi’nin içinde yer alabileceğini belirterek, “Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik bir düşüncemiz var. Burada, oranda asgari süre de getirilebilir. Denetim serbestliğinden yararlanabilmek için en az 30 gün cezaevinde kalma şartı gibi bir önerimiz var. 2 yılın altında cezaya hüküm giyen biri, koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor. Bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu çerçevede cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Ancak sözkonusu pakette bu yönde bir değişiklik öngörülmedi.
Nisbi denetimli serbestlik
■ Denetimli serbestlik süreci yeniden düzenlenecek. Yeknesak bir denetimli serbestlik süresi yerine her suçlunun aldığı hapis cezasına göre nisbi bir serbestlik sürecinden faydalandırılması sağlanacak.
Duruşmalar kısalacak
■ Duruşma süreleri ve uzun yargılamaların kısaltılması gündemde. İstinaftan sonra Yargıtay yolu açık olan adam öldürme, uyuşturucu ticareti, çocuk istismarı gibi davaların istinafa gitmeden doğrudan Yargıtay’da görülmesi planlanıyor. Böylelikle uzun süren dava sürecinin önüne geçilmesi ve istinafın daha etkin kullanılması amaçlanıyor.
■ Hukuk fakülteleri kontenjanlarının 100 binin altına indirilmesi ve avukatlık mesleğine giriş sınavında teori yerine pratiğe ağırlık verilmesi, adayın muhakeme gücünün ölçülmesinin öne çıkarılması planlanıyor.
Yasa çıkmış olsaydı yaşayacaklardı
İstanbul Ümraniye’de polis Şeyda Yılmaz, motorsiklet hırsızlığı suçundan aranan bir kişi tarafından vurularak şehit edildi. Zanlı Yunus Emre Geçti’nin 19 ayrı suçtan sabıka kaydı bulunduğu ve denetimli serbestlik uygulamasından faydalandığı sırada Şeyda Polis’i öldürdüğü ortaya çıktı. Olayın ardından 19 suçtan sabıkası bulunan bir kişinin nasıl serbest bırakıldığı tartışmalara neden olmuştu.
Toplumda infial yaratan benzer bir başka olay da İzmir’de yaşanmış, sanık Bülent Şengün bir taksiciyi öldürdükten sonra yoldan geçen başka bir aracı gasbetmiş, araçla gittiği marketi soymaya çalışmış, market çalışanını ağır yaralamıştı. Ardından ATM’den para çeken bir kişiyi gasbederek, tabancayla vurarak öldürmüştü. Şahsın, daha önce “adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezası aldığı ancak denetimli serbestlikle dışarı çıktığı ortaya çıkmıştı.