04.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
CİHAT ASLAN Sakarya
‘Kaçmayı başardım’
Patlama sırasında fabrikada çalışan ve yara almadan kurtulmayı başaran Faik Gün olay anını şöyle anlattı: “Ben olay anında fabrikada ip sarıyordum. Ben de patlamaları duydum. Dışarıya çıkma şansım olmadı. Sonra arka taraftan kaçtık. Bazı vatandaşları da kaçırdık. Patlama çok güçlüydü. İlk önce ne olduğunu anlayamadım. Ben çıkarken içeride kalanlar vardı. Patlamalar depoların tarafından gelmişti. Sesler öyle geldi.”
‘Fındık dalları yere serildi’
48 yaşındaki Bedri Arş, eşi Ayfer Arş’ı hastane önünde bekliyor. Patlama anında fabrikanın 4 kilometre dışında fındık bahçesinde çalıştığını belirten Bedri Arş, “Patlama olduğunda fındık ağaçlarının dalları yerlere yattı, kalktı. Arkama bomba düştü sandım. Kafamı kaldırıp baktığımda fabrikadan köyün yarısı kadar dumanlar yükseliyordu, o anda eşim aklıma geldi. Hemen eşimi aramaya fabrikaya gittim. Ancak hala patlamalar oluyordu, yaklaşamadık. Daha sonra hastaneye kaldırdıklarını öğrendim” dedi.
‘Patlama işçi kaynaklı’
Fabrika sahibinin oğlu Hüseyin Can Coşkun da patlama sırasında ikinci kattaki idare bölümünde çalışıyordu. Coşkun, şu ifadeleri kullandı: “Patlamanın etkisiyle yere düştüm, onu hatırlıyorum. Daha sonra masaya yapıştım, oraya saklandım. Ellerime cam parçaları battı. İlk başta dışarı çıkamadım, merdivenin önü kapanmıştı. Tuvalete girdim, kapısını kendime siper ettim. Orada bir müddet bekledim. Bu sırada patlama devam ediyordu. 6-7 kere daha patlama oldu. Daha sonra sesler azalınca merdivenin önündeki parçaları kaldırdım, aşağı indim. Binadaki birkaç kişiyle birlikte arka camdan çıktık. 170’e yakın işçi içerdeydi. 2009 ve 2014’te de patlamalar olmuştu. Genelde işçilerden kaynaklı oluyor, patlamaların hepsi öyleydi. Ama bu hepsinden çok daha büyüktü.”
‘20 kilometreden duydum’
Patlamada yaralanan iki kardeşini hastane önünde bekleyen Turgay Şengül, “Patlama yerine 20 kilometre uzaktaydık. Sesini duydum. Fabrikada patlama olduğunu öğrenince hemen kardeşlerime aradım. İkisi de telefonunu açtı. Hastaneye kaldırıldıklarını öğrendim. Buraya geldim. Patlamanın şiddetinden fabrikanın çatısı havaya uçunca, kafalarına parçalar düşmüş” dedi.
‘Patlamaların en büyüğüydü’
11 yıldır fabrikada çalışan Nermin Arş, “İlk patlamada başımıza tavan olduğu gibi düştü. Ateşler yükseliyordu. Ayağa kalkamadım. Emekleyerek dışarı çıktım. Bu fabrikadaki bütün patlamalarda çalışıyordum. Bu en büyüğüydü” diye konuştu. Orhan Arş ise kahvede oturduğunu belirterek, “Patlama o kadar yüksekti ki bir anda elimden demlik düştü. Cehennem yeri gibiydi” dedi.