16.03.2017 - 12:35 | Son Güncellenme:
Tarihin en kanlı savaşlarından birisi olan Çanakkale Savaşları’nda, İngiliz ve Fransızların Türk askerinin üzerine attıkları zehirli çiviler seneler sonra bile görenleri dehşete düşürüyor. 4 tarafı sivri, yere düştüğünde her zaman sivri tarafı üstte kalan zehirli çiviler, harp meydanında binlerce Türk askerine zarar vermiş.
Alan Kılavuzları ve Çanakkale Şehitlerine Vefa Derneği Başkanı Ertekin Köse, zehir sürüldüğü de iddia edilen bu çivilerin dünya savaş suçlarına örnek gösterilebileceğini söyledi. Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir köyündeki Namazgah tabyasında 102 yıl önceki Çanakkale Savaşları sırasında itilaf devletlerinin dev savaş gemilerinden ve savaş uçaklarından atılan ‘topuk kıran’ denilen 4 tarafı sivri yıldız çiviler, görenlere savaşın dehşetini bir kez daha hatırlattı. Dört tarafı sivri, uçları balık oltasına benzer bir şekilde imal edilen bu çivilerin, yere nasıl düşerse düşsün sivri tarafı hep üstte kalıyor. Türk askerinin yürüyüş yollarına atılan bu çiviler, gece karanlığında fark edilmediğinden, askere büyük zayiat verdirdi. Ayakkabıdan kolayca geçen bu çiviler, askerlerin topuk kemiklerini kırarak yaraladı. Ameliyatsız çıkarılması imkansız olan bu çiviler kangrene de sebebiyet verdi.
Ertekin Köse, “Burada gördüklerimiz üçgen çengel, topuk kıran, yıldız çivi gibi birkaç isimle ifade edilen, savaş suçu sayılabilecek, İngiliz ve Fransızların uçaklardan askerlerimizin yürüyüş yoluna attıkları topuk kıran çiviler. Üzerine bastığınız zaman balık oltası gibi olduğu için ayağınıza battığında tıbbi müdahale olmadan çıkarılması mümkün değil. Eğer çok güçlü ayakkabınız yoksa ve çarıkla geziyorsanız hem sizin, hem atlarınızın, katırlarınızın, merkeplerinizin savaş dışı kalmasına sebep oluyordu. Bunların üzerine zehir sürüldüğü de iddia ediliyor. Bunlara ‘topuk kıran’, ‘yıldız çivi’ deniyor. Tabii bunlar genelde yürüyüş yollarına atılıyor. Gece yürüyorsunuz ya da yaralı taşıyorsunuz, ne zaman bunlarla karşılaşacağınız belli değil. Savaştan sonraki yıllarda bile yıllarca çift süren bölgede yaşayan insanlarımızın traktörlerine batmıştır. Çiftçilerin ayaklarına batmıştır. Bu bir dünya savaş suçlarına örneklerinden bir tanesidir” dedi.
Gemilerden atılan mermilerde de benzer hasara sebebiyet verecek şarapnel parçalarının kullanıldığını söyleyen Köse, “Buradaki mermi başları 38’lik. 870 kilo yaklaşık ağırlığında. İngiliz, Fransız gemilerinden atılan dev mermilerden bir tanesi. Bunlar kalelere ve tabyalara düştüğü zaman büyük hasar açıyor. Hasar bilinsin diye bu şekilde restorasyon esnasında bırakıldı. Bunlar patladığı zaman şarapnel parçaları etrafa dağılıyor. İçerisinde yumurta ve ceviz büyüklüğünde farklı ebatlarda demirler bulunabiliyor. Çanakkale’de su şişesi ebadından insan boyuna kadar mermi kullanılmış. Mesela Münim Mustafa diye bir komutanımız var. 6 Ağustos 10 Ağustos arasındaki bombardımanlarında Zığındere’ye 50 bin civarında farklı ebatlarda top mermisi atıldığından bahseder” diye konuştu.