19.12.2022 - 10:49 | Son Güncellenme:
Mehmet İNAN/BURSA (DHA)
Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesinde bulunan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Doğa Ana Sınıfı, farklı eğitim anlayışı ile dikkat çekiyor. “Çatımız Gökyüzü, Sınıfımız Yeryüzü” sloganıyla öğrencilerine eğitim veren okulda, çocuklar kapalı alanlar ve sınıflarda değil, yaz-kış doğada eğitiliyor. Toprakla oynamanın, çamurda yuvarlanmanın, ağaçlara tırmanmanın, kirlenmenin ve özgürce çığlık atmanın serbest olduğu bu okulda, hamur yerine çamur, boya kalemi yerine yaprak, bitki ve meyveler kullanılıyor. Okul müdürünün kendisine tahsis edilen lojmanı ana sınıfına dönüştürdüğü okulda 18 öğrenci eğitim görüyor. Yeni okul binasının da bulunduğu 400 dönümlük arazide diğer okullar gibi sandalyeler ve tahta yer almıyor, tavanı gökyüzü, zemini topraktan oluşan bir açık hava sınıfı bulunuyor. Ders işlenen tahta yerini kimi zaman bir ağaç gövdesine, kimi zaman da ağaç kütüklerinin altında gizlenen karınca yuvalarına bırakıyor. Öğrenciler bu sınıfta yaşıtlarının aksine istedikleri yere de oturabiliyor, bellerinde bağlı bulunan matlarla istedikleri an oturdukları yeri seçebiliyor.
‘EKOFOBİK ÇOCUKLAR İSTEMİYORUZ’
“Bizim farkımız, özgürlüğümüz” sözleriyle eğitim anlayışlarını özetleyen okul öncesi öğretmeni Çilem Kolak, “Açık havada öğrenmeyi savunan bir okuluz. Burada birlikte çok düzel koordineli şekilde eğitim veriyoruz. Çocuklar bundan faydalanıyor. Dilerim tüm çocuklar açık havada öğrenmeye devam eder. Açık havayla tanışır. Hepsi doğayı, canlıları seven çocuklar olarak yetişir. Biz ekofobik olan çocukları istemiyoruz. Doğasever çocuklar bekliyoruz. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz. Onları burada mutlu yetiştirmek, yeni öğretim yöntemleriyle yetiştirmek çok çok önemli ve bu okul bunu sağlıyor” dedi.
MATEMATİĞİ ÖRÜMCEKLERİN BACAKLARIYLA ÖĞRENİYORLAR
Öğrencilerinin ağaç devrilmelerine karşı, lodoslu havalar haricinde her gün doğayla iç içe olduğunu söyleyen Kolak, “Mevsime göre hareket ediyoruz. Yanlış hava yok, yanlış kıyafet seçimi var. İçi polarsız tulumlarımızı giyiyoruz, botlarımızı giyiyoruz, matlarımızı alıyoruz ve aşırı lodos haricinde her hava koşulunda dışarı çıkıyoruz. Lodosta da ağaçların devrilme riski olduğu için böyle bir önlemimiz var ama kar, yağmur hiçbir şey bizi engellemiyor. Özellikle karlı, yağmurlu havalar bizim öğrenmemiz için daha iyi ortamlar sağlıyor. Daha farklı canlıları gözlemleyebiliyoruz, doğayı gözlemleyebiliyoruz. Mevsimleri ağaçlardan öğreniyoruz. Yaprak mı döktüler, çiçek mi açtılar, her şeyi doğadan gözleyip öğrenebiliyoruz. Bütün okul öncesinin kazanımlarını doğada çocuklara tek tek verebiliyoruz. Hiçbir şeyi sınıfta uygulamamıza gerek yok. Ki yeni yaklaşımlara ve değişen sisteme de ayak uydurulursa bütün okulların doğada olması gerekecek. Birçok ülke bunu zaten yapıyor. Bursa Uludağ Üniversitesi de öğretmenlere bu konuda eğitim desteği veriyor” diye konuştu.