Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı Sincan Uygur Özerk Bölgesi, tarihi ve İpek Yolu hattı üzerinde olması nedeniyle yüzyıllardır ticaretin ve kent yaşamının geliştiği bir bölge. Halen dünyanın en önemli ticaret noktalarından birisi olmayı sürdüren bu bölge şimdi de Çin’in en büyük ticari hamlesi olan ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesinin tam merkezinde yer alıyor. Sincan Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Urumçi, Orta Asya’da ekonomik, politik ve kültürel etki alanını genişletmek isteyen Çin’in, stratejik açıdan en önemli kenti olma özelliğini taşıyor.
Okulda model uçak ve İHA
Urumçi’de 1946 yılında kurulan Urumçi Yüksek Lisesi öğrencileri, okulda aldıkları eğitim kapsamın model uçak ve insansız
hava aracı (İHA) tasarlıyorlar. Tasarladıkları model uçak ve İHA’larla girdikleri birçok yarışmada ödül alan öğrenciler parası olduğunu ve Özerk Bölge’nin en uzak kesimlerinden okumaya geldiklerini belirttiler. Yüksek lisede bini yatılı toplamda bin 600 öğrenci ve 310 öğretmen olduğunu, öğrencilerin ister Uygurca isterlerse Çince eğitim alabildiklerini okul müdürü Vi Lee Şin belirtti.
Yerel renkler, modern çizgilerEtnik açıdan Uygurlar, Hanlar, Kazaklar, Huiler gibi birçok farklı unsuru içinde bulunduran kentte tahmin edildiği gibi sanat yaşamı oldukça renkli. Bu renkli sanat yaşamının en iyi örneklerininden biri olan Uygur ressam Nur Mehmet İbrahim’in eserleri Sincan Modern Kompleksi’nde görülüyor. 1981 doğumlu doğumlu sanatçının geleneksel Uygur motifleri ile modern çizgileri birleştirdiği “Yerel ve küreselin arasında” sergisi hakkında bilgi veren Çinli sanat yönetici Zın Lay, son yıllarda Uygurlu gençlerin resim başta olmak üzere sanatın her dalına ilgi duyduğunu söyledi. Nur Mehmet İbrahim’in sergisinin açılışını 500 sanatseverle gerçekleştirdiklerini aktaran Zın, ressamın yalnızca Han ve Uygur motiflerini birleştirmekle kalmayıp, eserlerinde Fars ve Kazak kültür öğelerine de yer verdiğini vurguladı.
Toplamda 3 bin 200 metrekarelik sergi salonunda, sanatın bu denli gelişmesinin ardında başarılı ressamlara verilen burs, ücretsiz sergi yeri temini gibi faktörlerin olduğunu sıraladı. Bu kapsamda Sincan Sanat Kompleksi’nin atölyelerini işaret eden Zın, ressam ve heykeltraşlara ücretsiz oda temin ettiklerini belirtti.
Kültürel hayatın önem verildiği Urumçide birçok sanat okulu bulunuyor. 1959 yılında kurulan Urumçi Sanat Okulu tüm etnik grupları bünyesinde barındırması dikkat çekiyor. Yerel ve modern dans eğtimleri verilen okulda Çin, Uygur ve Hint dansları bale öğretiliyor. Okuldaki dans topluluklarının birçok yarışmada derece aldığı belirtildi. Okuldaki genç kadınları oranının yüksek olması dikkat çekerken dans eğitimlerinin yanı sıra sinema ve tiyatro eğitimleri de veriliyor.
Türkiye’de oynamak isterizSincan’da tiyatronun geldiği noktayı Urumçi Şehir Tiyatrosu yöneticisi Guo Fu Chiyen ile konuştuk. 22 ülkeyi temsilen 40 gazetecinin bulunduğu basın heyeti içinde Türk gazetecileri görmekten mutluluk duyduğunu vurgulayan Guo, kendilerinin daha önce küçük bir heyetle İstanbul’u ziyaret ettiğini ilerleyen dönemlerde ise Türkiye’de sahne almak istediklerini dile getirdi. “ Uygurca oynanan oyunların Türkiye’de anlaşılması kolay olacaktır.” diyen yetkili Urumçi’de günde üç kez perdelerini açtıklarını ve ücretsiz olarak kırsal kesime turne düzenlediklerini aktardı. Guo; “ Urumçi gibi İstanbul seyircisinin de tiyatroya olan ilgisini takdir ediyorum” diye ekledi.
‘Türk yatırımcılar korkmasın’Bir Kuşak Bir Yol projesi kapsamında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’den Kazakistan’ın başkenti Astana’ya sefer düzenleyecek ‘Yeni İpek Yolu’ treni mayısın son haftasında seferlerine başladı. Sincan’dan Kırgizistan, Türkmenistan ve Özbekistan’a giden trenin ilerleyen yıllarda Türkiye’ye uzanacağı da Çinli yetkililer tarafından sıkça belirtiliyor. Hızlı trenin bölgedeki ticari yatırımları artıracağı belirtilirken bölgenin en büyük helal gıda firmasının Türk ortağı olan Murat Taşer ile konuştuk. Taşer,’Çin hakkında duyduklarınıza inanmayın. Güvenlik açısından hiçbir sorun yok.
Türk yatırımcıların gözü korkmasın. Serbest ticaret bölgelerinde şirket kurduğunuz takdirde 3 yıl vergi istenmiyor. Bununla birlikte yatırımcılar ucuz kira ve enerji temini noktasında da sıkıntı yaşamıyorlar. Buranın bir diğer avantajı da konum olarak birçok ülkeye yakın olması. Özellikle Orta Asya Cumhuriyetlerine kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Türkiye ve Urumçi arası da 6 saat, direkt uçuşlar da mevcut’diye konuştu.
Özellikle gıda noktasında Türk yatırımcılara tavsiyeler veren Murat Taşer, dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın yerel tatlarla birleşmek olduğunu belirtti. Kendilerinden daha önce Türkiye piyasasında aslan payını kapan firmaların tek başına girdikleri Urumçi pazarında beklediklerini alamadıklarını savunan Taşer ‘Kimi ünlü Türk firmaları da daha sonra bizim gibi ortaklıklar kurdu. Önemli olan yerel tadı yakalamak. Örneğin Uygurlar bizim gibi tatlıya düşkün değiller. Yaratıcı olmamız gerekiyor”dedi.
Yeni yavru Asya: Alaşenko Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Kazakistan sınırında yer alan Aleşanko şehri, Çin Halk Cumhuriyeti’nin “Bir Kuşak, Bir Yol” projesinin en önemli ayaklarından biri. Çin’in Orta Asya ve Avrupa’ya açılan kapısı Aleşanko, başta Kazakistan olmak üzere 30’dan fazla ülkeyle, kara, hava ve demiryolu ticareti yapıyor.Daha önce sınır bölgesi olarak anılan Alaşenko, Kazak-Çin Petrol boru hattı ve havaalanının faaliyete geçmesinin ardından, 2011 yılında Sincan’ın ilk serbest ticaret bölgesi ilan edildi.
11 bin yerleşik nüfusa sahip bölge, ekonomik gelişmişliği nedeniyle 2013 yılında şehir statüsüne kavuştu. Yeni Yavru Asya diye nitelenen Alaşenko Serbest Ticaret Bölgesi, kurulduğundan bu yana, bölgeye iç ve dış yatırım
yüzde 117 artmış. Ayrıca tüm şehir ekonomisinde de yüzde 12 artış sağlanmış.
2016 yılının sadece ilk dört ayında, ithalat ve ihracattan yaklaşık 190 milyon
dolar kar elde edilmiş. İthalat ve ihracatı yapılan ürünlerin başında petrol, doğalgaz, demir çelik ve maden ürünleri ile kereste, iplik, pamuk, deri ve ayçiçeği geliyor.Çin’in ilk petrol boru hattı özelliğini taşıyan 2 bin 800 kilometrelik Kazak-Çin petrol boru hattı da Alaşenko’ya uzanıyor.
Hattan yılda maksimum 200 milyon ton petrol ithal ediliyor. Ayrıca 2. Avrasya Hattı olarak nitelenen Lanzhou-Sincan demiryolu hattında, 2015 yılında 650 sefer yapıldı. 2016’da 800 sefer yapılması tahmin ediliyor.
Avrupa’ya açılan kapı: HORGOS Çin’in kuzeybatısında bulunan İli Kazak Otonom Bölgesi’ne bağlı olan Horgos, ticaretin İpek Yolu hattını izleyerek yapıldığı zamanlarda tüm kervanların geçmek zorunda oldukları bölgenin adıydı. Develerle yola çıkan kafileler bölgede o kadar sık konaklıyordu ki yörede yaşayanlar buraya ‘güzel otlak’ adını vermişti.
Avrupa ile ticareti verimli hale getirmesinin yanında Çin’in Avrasya’ya açılan kapısı haline de gelen Horgos sınır kapısından Çin’in üretime bağlı olarak artan enerji ihtiyacını da yine bölgede inşa edilen 3 hattan karşılanıyor. 2013 yılında şehir ilan edilerek projenin ilk yeni kenti olan Horgos’ta yapımı tamamlanan Lin-Xin tren yolu Kazakistan’dan geçip Hollanda’ya kadar uzanan ağ içerisinde yer alıyor.
Avrupa’ya olan sevkiyatın yüzde 80’ini açık denizler üzerinden 40 ile 60 gün arasında gerçekleştiren Pekin yönetimi Horgos’u kullanarak ticaretin mesafe ve maliyesini büyük oranda azaltmayı hedefliyor.
Plan tam olarak hayata geçtiğinde gemilerden 2 kat daha hızlı Avrupa’ya ulaşacak vagonlar, hava yolundan da yüzde 70 daha ucuza mal olacak. Çin’in Kazakistan sınırını temsil eden 324 numaralı taş plaka önünde bilgi veren Horgos Hizmet Ofisi yetkilisi şimdiden 22 milyon ton taşıyacak kapasiteye sahip olduklarını, planlanan şekilde devam ederlerse 2030’a kadar 38 milyon tonu görebileceklerini ifade etti.