21.12.2022 - 13:34 | Son Güncellenme:
Oğuzhan SARI-Mehmet Serkan ŞAFAK/ANKARA (DHA)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı'nda düzenlenen 'Türk Devletleri Teşkilatı Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar Zirvesi'ne katıldı.
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) bakan ve bakan yardımcılarının katılımıyla gerçekleştirilen zirvede, Türk Devletleri Teşkilatı'nın bölgesel afet müdahale yapısına kavuşturulması amacıyla ülkeler arası 'sivil koruma mekanizması' kurulmasına yönelik çalışma başlatıldı.
'AFETSELLİK MİKTAR VE ÇEŞİTLİLİK OLARAK ARTTI'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, afet ve acil durum meselesinin dünyanın en önemli yönetim gündemlerinden biri haline geldiğini söyledi. Bakan Soylu, tehdidin artmakta olduğunu ve hiçbir ülkenin tek başına üstesinden gelemeyeceği bir hal aldığını kaydetti. Afetselliğin, tüm dünyada miktar ve çeşitlilik olarak arttığını belirten Soylu, "'2020 Dünya Afet Raporu'na göre, 1960'larda tüm dünyada afet türlerinin tamamında 523 afet görülmüşken, 2016'ya geldiğimizde bu sayı 2 bin 850'ye yükselmiştir. Öte yandan, yükselen nüfus ve bu nüfusun şehirlere toplanmasıyla afetlerin yol açtığı zararlar artmaktadır. 1960'larda, dünyada afetlerden etkilenen insan sayısı yaklaşık 200 milyon kişiydi. Oysa 2010'larda bu sayı 1,7 milyara yükselmiştir" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ VE TEHDİTLERİMİZ BİR'
Son 60 yılda afetlerin yüzde 40'ının Asya kıtasında yaşandığına işaret eden Soylu, "Hem dünyanın hem de Asya'nın afet tablosunun bize verdiği mesaj net ve açıktır. Hem Türk dünyası hem de Asya kıtasındayız. Aynı medeniyetin, aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Hedefimiz, tehditlerimiz bir. Öyleyse bu masalarda da birlik içerinde olmalıyız" dedi.
Türkiye'nin afet yönetimi konusunda son 23 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını bildiren Soylu, "Eskinin afet yönetimi, afet olduktan sonra arama kurtarma çalışmalarıyla sınırlıydı. Ne özel bir uzmanlık ne bir koordinasyon ne de bir müdahale planı söz konusu değildi. 1999'da büyük bir Marmara depremi oldu ve maalesef insanlarımızı kaybettik. Bundan sonra Türkiye, çok önemli bir adım attı. Afet ve deprem konusunda strateji değiştirdi" ifadelerini kulandı.
Bakan Soylu, devletin zor zamanlarda milletin yanında olması gerektiğini söyleyerek, "Eğer zor zamanlarda vatandaşımızın yanında olmazsak, içinde bulunduğumuz ve şereflendiğimiz devletlerimiz vatandaşlarımızca sorgulanır ve 'nerede bu devlet' denir. Onun için bu konuda büyük bir hassasiyet içinde bulunduğumuzu biliyorum. Son 3 yılda gerçekleşen afetlerde, 60 bine yakın evi yıkılan ve ağır hasar gören tüm vatandaşlarımıza, bir plan çerçevesinde bu afet evlerinin yapımına Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla başladık. AFAD yer belirlemelerini yaptı ve bu binaların şu ana kadar 40 binini bitirdik. Vatandaşlarımızın, birçok hasarında yan yana olduk. Afete uğrayan vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını görmeye çalıştık" dedi.
'GÜZEL BİR YOL BIRAKIYORUZ'
Türkiye'nin afetle mücadele konusunda ciddi tecrübe ve kapasiteye ulaştığını söyleyen Soylu, "Her birimiz kendi kapasitelerimiz ve tecrübelerimizi masaya getirip 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nı kurmanın eşiğindeyiz. Geçen yıl kasım ayında geçekleşen 'Türk Konseyi Zirvesi'nde de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, orada bulunan devlet başkanları ile birlikte 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nın kuruluşunu teklif etmişlerdir. Her yürüyüş bir ilk adımla başlar. İnşallah bizler bu yürüyüşün ilk adımlarını atıyoruz ve gelecek nesillere bizi hayırla yad edecekleri güzel bir yol bırakıyoruz. Her birimiz bir araya gelsek bir adam imal edemeyiz; ama bir araya geldiğimizde bir kişiyi kurtarabiliriz" ifadelerini kullandı.