09.08.2022 - 16:22 | Son Güncellenme:
Taha AYHAN/DHA
En eski şehir devletinin kurulduğu Arslantepe Höyüğü'nde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 1932 yılında başlayan çalışmaların üçte biri tamamlandı. Geç Kalkolitik Dönem'den Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititler'den Roma ve Bizans'a kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Geçmiş yıllardaki kazılarda Geç Hitit Dönemi'ne ait, girişinde aslan heykelleri ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, dünyanın ilk yağmur drenaj hattı gibi şehir altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühürle, Anadolu'daki 'ilk şehir devleti'nin yapıları ortaya çıkarıldı. Bu yılki kazı çalışmaları ise Arslantepe Höyüğü Onursal Kazı Heyeti Başkanı ve İtalya Sapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane yönetiminde başladı.
'BURASI KERPİÇ BİR YAPI, DİKKAT EDİLMELİ'
Arslantepe Höyüğü Onursal Kazı Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, her sene olduğu gibi kazıdan önce restorasyon ve koruma işi yaptıklarını, ancak UNESCO'dan sonra çalışmaların daha da büyük önem kazandığını kaydederek, "Burası kerpiç bir yapı ve dikkat etmek gerekiyor" dedi.
UNESCO'dan sonra höyüğe gelen ziyaretçi sayısının arttığını dile getiren Prof. Dr. Frangipane, "Girişte bir sur duvarı var. Milattan önce 2500-2200 yıllık. O sur duvarını temizledik, şimdi de restorasyon çalışması yapıyoruz. Bunun yanında resimlerin olduğu duvarda bir çalışma yaptık. O resim çok iyi durumda bulunuyor. Bu çatı sistemi çok iyi, iklim değişse de hava aynı kalıyor. İzole bir durumda ama her sene kontrol yapıyoruz. Yapı iyi durumda ama her sene restorasyon yapılıyor" diye konuştu.
'2 AY ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ'
Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ise Arslantepe Höyüğü'nde çalışmalara 18 Temmuz'da başladıklarını, 2 haftalık süreçte restorasyon ve koruma çalışması yaptıklarını belirterek, "Kazılara 3 gün önce başladık. Bu sene, geçen sene yaptığımız açmalarda çalışıyoruz. Şu anda iki açma var; Kalkolitik ve Hitit Dönemi bir açma üzerinde çalışıyoruz" dedi.
Prof. Dr. Restelli, Kalkolitik Dönem'e ait milattan önce 3600 binanın bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Umarım bu binaların altında yeni binalar bulabiliriz. Bulduğumuz binalar normal değil; elit evleri bunlar. Bu bizim için çok önemli. Çünkü saray dönemini doğru anlatabilirler. Buluntu ne bulabiliriz bilmiyorum. Ama umarım güzel eserler çıkacak. Geçen yıl küpler, kemik iğneler, küçük boncuklar, taş objeler ve aletler bulduk. Umarım bu yıl da aynı olur. 2 ay çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eylülün sonuna kadar kazı devam edecek. Hitit açmasında 1 ay çalışacağız. Çünkü höyükte başka bir açma üzerinde çalışmaya başlamak istiyoruz. O açmada da Eski Tunç tabakalar var."