24.12.2020 - 10:58 | Son Güncellenme:
Google zaman zaman önemli isimleri ve önemli günleri doodle olarak kullanıcı karşısına çıkarıyor. Gün boyu o isim veya önemli gün hakkında Google'ın arama motoru sayfasında görsel oluyor. Milyonlarca Google kullanıcısı ise o görselin detayını öğrenmek için arayışa geçiyor. Bugün ise Google'da Aliye Berger doodle'ı yer alıyor. Peki Aliye Berger kimdir, Aliye Berger eserleri ve tabloları nelerdir? İşte Aliye Berger'in hayatı-biyografisi haberimizde...
ALİYE BERGER KİMDİR?
24 Aralık 1903'de Büyükada'da doğan Aliye Berger, 9 Ağustos 1974'de Büyükada'da hayatını kaybetti. Türk gravür ve grafik sanatçısı, ressam.
Türkiye’nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarındandır. Adını geniş sanat çevrelerine ilk kez 1954’te Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği resim yarışmasında birinci seçilerek duyuran sanatçı, dışa vurumcu oyma baskıları ile tanınır.
Babası Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım’dır. Yazar Halikarnas Balıkçısı ile ressam Fahrünnisa Zeyd’in kardeşi; seramik sanatçısı Füreya Koral, tiyatrocu Şirin Devrim ile ressam Nejat Devrim’in teyzesidir.
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde eğitim gördü. Resim ve piyano dersleri aldı. 1924’te Türkiye’de bulunan Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger’den ders aldı. İlişkileri aşka dönüşen çift, yirmi üç yıl beraber yaşadı.
1935’ten 1939’a kadar Berlin ve Paris’te kardeşi Fahrünnisa Zeyd’in yanında kalarak sanat hareketlerini izledi. 1947’de Karl Berger’le evlenen Aliye Berger, altı ay sonra eşini kaybedince Londra’ya giderek John Buckland Wright’in atölyesinde heykel ve gravür çalıştı, 1951’de Türkiye’ye 150 gravür ile dönerek ilk kişisel sergisini açtı.
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin 1954’te İstanbul’da toplanan kongresi nedeniyle Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği “İş ve İstihsal” konulu yarışmada “Güneşin Doğuşu” adlı ilk yağlı boya çalışmasıyla birincilik ödülünü kazandı. Sanatçı, ertesi yıl 2. Tahran Bienali'nde ikincilik ödülünü aldı.
Aliye Berger desen ve yağlı boya resimler yaptıysa da çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarında yapıtlar verdi. Zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullanan sanatçı günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul’un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıttı. Yaşamı boyunca dünyanın çeşitli kentlerinde on iki özel sergi açtı, kırk sekiz karma sergiye katıldı.
Sanatçı, 9 Ağustos 1974'te Büyükada'da hayatını kaybetti.
Ölümünden sonra yapıtları çeşitli defalar sergilenmiştir. En büyükleri, 16 Ekim- 1 Kasım 1975 tarihleri arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde düzenlenen sergi ile Yapı Kredi Bankası’nın 11 Şubat-6 Mart 1988 tarihleri arasında düzenlediği sergidir. Sanatçının İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde dört, Albertina Müzesi'nde de üç yapıtı sergilenmektedir. 117. yaş gününde Google tarafından doodle yapılarak hatırlandı.
ALİYE BERGER'İN ESERLERİ - TABLOLARI
Aliye Berger’in gravürleri, kendi deyimiyle yaşamda her şeyi “renkli gören, yaşamayı en büyük coşku ve aşk olarak kabul eden bir anlayışın ürünleridir. Gravürün 1960 yıllarında sevilip yayılmasında etkili olan yapıtlarında Aliye Berger, kasap kağıdı, zımpara kağıdı gibi alışılmamış gereçler kullanmıştır.
Konularını, kendi çevresindeki oluşumlardan ve yaşamın bütünü içinden seçmiştir. Görüp yaşadığı konular çevresinde zengin bir imgeler dünyası oluşturan Aliye Berger’in gravürlerinde, özellikle seçilmiş ve üstünde ısrarla durulmuş konulardan çok, günübirliğine değişen, sanatçıyı ilgilendirdiği ölçüde görsel anlam kazanan görüntüler egemen olmuştur.
Bunları birleştiren tek özellik sanatçının yaşama bağlılığı ve çevresiyle birlikte düşünme tutkusudur. İlk bakışta kendilerini ele vermeyen yapıtlarında dış dünyanın görüntülerinden esinlenilmiş olmakla birlikte, bu görünlüler hazır birer motif gibi kullanılmamıştır. İç dünyanın biçimlendirici karmaşası, önüne geçilmez bir coşkunun yaratma ve yorumlama çabasının hazırlayıcı öğesi olmuştur. Gravürde, renkli ve siyah-beyaz özgün baskıda coşkulu, verimli bir dönemin başlıca temsilcilerinden olan Aliye Berger Türkiye’de gravür sanatının zenginleşmesine büyük ölçüde katkıda bulunmuştur.