29 Eylül ‘Uluslararası gıda kaybı ve israfı farkındalık günü’: Gıdanın geleceği burnumuzda!
29.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Bugün ‘Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’. Türkiye’de binlerce insan yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunu yaşarken, diğer yandan kişi başı yılda ortalama 93 kilo gıdayı çöpe atıyoruz.
GÜRKAN AKGÜNEŞ/ VALENSİYA- Çöpe giden gıdanın önemli bir kısmı da etiket okuma konusundaki bilinç eksikliğinden kaynaklanıyor.
Sabri Ülker Vakfı’nın sonuçlarını BM tarafından Sürdürülebilir Gıda Kenti seçilen Valensiya’da açıkladığı ‘Tüketici İsraf Araştırması’na göre, Türkiye halkının sadece yüzde 11.8’i bozulduğunu düşündüğü gıdayı çöpe atıyor. 2 bin 400 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan çalışmaya göre katılımcıların yüzde 56.2’si bozuk gıdayı hayvanlara yemek olarak verdiğini belirtirken, yüzde 19’u da ihtiyaç sahiplerine verdiğini belirtiyor.
Katılımcıların yüzde 24.2’si fazla satın aldıkları için gıda israfı ortaya çıktığını belirtirken, yüzde 75’i en çok israf edilen gıda ürününün ise ekmek olduğunu dile getiriyor. Araştırmanın en çarpıcı verisi ise, gıdanın geleceğine daha çok duyu organlarıyla karar verdiğimizin ortaya çıkması. ‘Gıdanın bozulup bozulmadığına nasıl karar veriyorsunuz’ sorusuna verilen yanıtlara göre, katılımcılar yüzde 70 oranında koklayarak, yüzde 58.9 oranında görünümüne bakarak, yüzde 34.9 oranında ise tadına bakarak karar veriyor.
Sonuçların açıklandığı toplantıda konuşan Avrupa Gıda Bilgi Konseyi Koordinatörü Laura Fernandez Clemin, bilgi eksikliğinin gıda israfında önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Clemin, özellikle bazı gıdalarda son kullanma tarihlerinin geçmesine karşın tüketilmeleri halinde çok belirgin bir zarar oluşmadığına yönelik bilgilendirmeler yaptıklarını anlattı.
STT ve TETT
Tarım Bakanlığı Gıdanı Koru Programı Koordinatörü Zeynep Özkan, et süt ve yumurta gibi mikrobiyal yapısı değişen gıdalarda Son Kullanma Tarihi (STT) kullanıldığını ve tarih aşımında ürünün mutlaka çöpe gitmesi gerektiğini ancak Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi(TETT) olan makarna, pirinç, bisküvi gibi gıdalarda ise tarihi geçse bile ürünlerin tat ve kokusunda değişiklik yoksa yenebileceğini vurguladı. Sabri Ülker Vakfı Genel Sekreteri Selen Tokcan ise, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğiyle ilkokullarda gıda israfı, etiket okuma ve dengeli beslenme eğitimleri verileceğini açıkladı.
