18.02.2022 - 14:07 | Son Güncellenme:
Özden ATİK /İSTANBUL (DHA)
Damla GÜLER / milliyet.com.tr
Terör örgütü PKK ile iltisaklı olduğu belirtilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve (DİAYDER) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarının da aralarında bulunduğu 23 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 9’u tutuklu 23 sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmada ilk olarak savunma yapan DİAYDER Başkanı tutuklu sanık Ekrem Baran, derneğin kuruluşundan bu yana kimseden emir ve talimat almadığını söyledi. Derneğin valilik izni ile kurulduğunu anlatan Baran, “Şafii mezhebine göre ibadetlerimizi bu mescitlerde yerine getirmekteyiz. Buna benzer dini hizmet veren kurumlar vardır. Derneğimizin isminden de anlaşılacağı üzere maddi ve manevi yardımlaşmayı esas almaktayız. Medrese ve ilim kültürünü yaşatmaya çalışan Arapça ve Kürtçe dini vecibelerini yerine getiren bağımsız bir kuruluştur. 35 yıl önce kurulan derneklerin amacı neyse bizimki de odur” dedi.
“SÖZDE İMAMLAR İFADESİNİ KABUL ETMİYORUM”
Derneğin terör örgütü KCK ile bir ilişkisi olmadığını söyleyen sanık Baran, “Ben din alimiyim, dinin emrettiği kuralları anlatmakla yükümlüyüm. İddianamede geçen 'sözde imamlar' şeklindeki ifade tarzını kabul etmiyorum. 7 yıl diyanette görev yapmış biriyim. Derneğimizin herhangi bir örgütle bağlantısı yoktur. Örgüt üyeliği iddiasının hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Derneğimizin giderlerimizi karşılaması için üyelerden para toplarız, toplanan paraları bir örgüte gönderiyormuşuz gibi algı yaratmak doğru değildir. Borçlarımız nedeniyle bazı aylarda aidatlar karşılamadığında kendi cebimizden ödediğimiz olmuştur” dedi.
“HER PARTİYE TALEPLERİMİZİ İLETTİK”
DİAYDER’in bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ve her parti ya da siyasi görüşe taleplerin ilettiklerini söyleyen sanık Baran, “AKP ile de ilişki geliştirdik, iftar programlarına katıldık. AKP'ye yakın sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ettik, onlar da bizi ziyaret etti. Bunun gibi CHP ve HDP ile de ilişkilerimiz oldu. Elbette İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile de ilişkilerimiz oldu. İBB'den, çok sayıda farklı görüşe sahip din adamı alınacağı duyurusu yapıldı. Biz de üyelerimize duyurduk. Bunun üzerine başvuran şafii mezhebinden olan gassallarımız işe alındı” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye’sine yardım için 600 ailenin ismin verdiklerini söyleyen sanık Baran, “Bu ailelere zaten önceki yönetimde olan belediyenin de yardım yaptığı ortaya çıktı. Bize 300 yardım kartı verildi, biz de bu kartları hiçbir ayrım yapmadan ilettik” dedi.
“KATILDIĞIMIZ TAZİYELER SUÇ GİBİ GÖSTERİLMİŞ”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bölgeye şafi imam atamadığı için yeni mescit açmak zorunda kaldıklarını anlatan Baran, “Diyanet'in yapması gereken işleri biz yapıyoruz diye burada yargılanıyoruz. Katıldığımız cenazeler ve mevlitler taziyeler suçmuş gibi gösteriliyor. Açtığımız telefonlar bile iddianameye delil olarak konulmuştur, hiçbiri suç unsuru taşımamaktadır” dedi.
“OKUTULAN HUTBELER DİYANET’İN HUTBESİDİR”
Tutuklu sanık Mehmet İnan ise savunmasında, cami cemaatinin talebi üzerine Halkalı Hz. Hüseyin Camisi'nde imamlık yaptığını belirterek, “Mescitte okunan Cuma hutbeleri de Diyanet’in hutbeleridir. Mescidin giderleri cemaatin yardımlarıyla yapılmaktadır. Tek başıma DİAYDER aracılığıyla işe girmedim, 4 kişi girdik. Bugüne kadar bir tek aidat ödemedim. Zorunluluk olsa hepimiz öderdik. Belediyeye bir işe girince vefa borcumu ödemek istedim, derneğe yardımda bulundum” dedi.
“MÜSLÜMANIM AMA TERÖRİST OLDUĞUMU DÜŞÜNMÜYORUM”
Tutuklu sanık Seda Mehmetoğlu, kendisine her gün, “Neden buradayım?” diye sorduğunu söyleyerek, “Çeşitli gazetelere amatör olarak yazılar yazarak attım. Yazılarımı DİAYDER adına yazdığım iddiası var. Nasıl bir bağlantı kurulduğunu anlayabilmiş değilim. DİAYDER aslında bir dernekten çok mescittir. Halka açık bir mescittir. Müslümanım ama terörist olduğumu düşünmüyorum. Hayatım boyunca en karşı olduğum kavramlar silah, terör ve örgüt. Hiçbir örgütle irtibatım yoktur” dedi.
PAZARTESİ GÜNÜ DEVAM EDECEK
Tutuksuz sanık Nezir Erdemci de yaptığı savunmada, DİAYDER üyesi olmadığını söyleyerek, “Neden bu davada yargılandığımı bilmiyorum” dedi. Tutuklu sanıkların ifadelerini alan mahkeme, tutuksuz sanıkların ifadesinin alınması için duruşmayı Pazartesi gününe erteledi.