20.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN İstanbul - İstanbul genelinde 52 bin avukatın üye olduğu ve dünyanın en büyük barosu olarak nitelendirilen İstanbul Barosu’nun Genel Kurulu haftasonu gerçekleşti. 7 adayın yarıştığı seçimi 8 bin 503 oy alarak yeniden Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olan Mehmet Durakoğlu kazandı.
Üçüncü kez İstanbul Barosu Başkanı olan Durakoğlu seçim sonrası Milliyet’e konuştu. 3 dönemdir başkan olmasının temel olgusunun Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’na egemen olan Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk devrimlerine bağlılığının bir ifadesi olduğunu belirten Durakoğlu, “Kazım Kolcuoğlu, Muammer Aydın ardından Ümit Kocasakal ve sonra da benim başkanlığını yaptığım dönemler yaşandı. Bu süreç içerisinde meslektaşlarımızla ilgili olarak ortaya koyduğumuz duruş ve bu duruşumuzdan meslektaşlarımızın etkilendikleri kanısındayım. Çünkü burada herhangi bir isim söz konusu olmaksızın bize yöneldiler” dedi.
Son başkanlığı
Bir sonraki seçimde tekrar aday olup olmayacağını sorduğumuz Durakoğlu, İstanbul Barosu’nda bir teamül olduğunu söyleyerek, “Genellikle başkanlar üç dönem başkanlık yapıyorlar. Ben de üç dönem başkan olduğum için artık dördüncü dönemi yapmayacağımı ilan ederek yürüyorum. Ben bir grubun üyesiyim ve o grubun desteğiyle buradayım. Grubumuz bir sonraki seçimde yeni bir aday çıkaracaktır” diye konuştu.
Durakoğlu, geçmiş üç yılın muhasebesini bu genel kurulda yaptıklarını belirterek, “Ortaya çıkan çeşitli sonuçlar var. Bizim açımızdan geride bıraktığımız 3 yıl çoklu baro sisteminin ortaya konmuş olması ve İstanbul’da da bir ikinci baronun kurulmuş olması nedeniyle de son derece önemliydi. Biz meslektaşlarımızın hemen hemen tamamı hangi gruba, kime ve hangi adaya teveccüh göstermiş olursa olsun tamamı ikinci baronun kuruluşundaki mantıkla kendilerini hiçbir zaman mutabık saymadılar. Bu genel kuruldan çıkan en önemli sonuç budur diye düşünüyorum. Ortaya çıkan tablo bizim için son derece önemli. Mücadeleci anlayış içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Bizim kazanımlarımız geçen dönem içerisinde çok geriye gitti. Özellikle mücadelelerle kazandığımız şeyleri hem olağan üstü hal döneminde KHK’larla kaybettik. Hem de bu anlamda bir mesleksel kayıplarla karşılaştık. Bu genel kurul bu kayıpları haklı olmadığına da karar vermiş oldu. Bu bakımdan da Ankara’ya önemli mesajları ulaştırabileceğimiz bir atmosferi fiilen yaşadık.”
Hedef genç avukatlar
“Mesleki olarak bir temel sorunumuz var. İstanbul Barosu bir ihtiyacı ifade eden bir sayının ötesinde büyüme yaşıyor. Bir genel kuruldan öbür genel kurula giderken 13 bin yeni meslektaşımızı levhaya kaydettik. Bu sayı Türkiye’nin üçüncü en büyük barosu olan İzmir Barosu kadar büyüdü bu 2 senede. Bu kadar hızlı bir büyümenin çok ciddi sonuçlar ortaya çıkardığını söylemem gerekiyor. Ekonomik, sosyal ve deontolojik sorunla ortaya çıkardı. Bunları çözmemiz gerekiyor. Genç meslektaşlarımızla ilgili çok büyük sorunlar var. Bunlar temelde ekonomik sorular. Bu sorunların çözümlerine yönelik yeni projeler geliştirilmesi bağlamında çalışılması gerektiğine tanık olduk. Biz meslekte yaşanan nitelik sorunları bakımından bazı çözümler üretmeye çalışıyoruz. Genç meslektaşlarımızı geleceğe taşıyabilmek adına önemli projeler gerçekleştiriyoruz. Gelecekteki yeni avukatlık modeline adapte edebilecek çözümler için çalışıyoruz” dedi.
‘Omurga gerektirir’
İkinci baroya da değinen Durakoğlu, “Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar konusunda ikinci baroyu hiçbir yerde göremedik. Yaşanmakta olan hak ihlalleri karşısında ikinci baro herhangi bir tavır göstermedi. O meslektaşlarımızla yine ileride İstanbul Barosu çatısı altında buluşacağımıza inanıyorum. Genel Kurul’dan sonra yaptığı konuşmasında “omurga” kelimesini kullanan Durakoğlu bu konuyla alakalı olarak ise, “İstanbul Barosu’nda bulunmak omurga gerektirir. Hatta ikinci cümleyi de kurmuştum İstanbul Barosu kemik erimesini kaldırmaz diye. Genel kuruldan hemen sonra tekrarladığımda biz omurgalı olduğumuz için kazandık cümlesini bazı meslektaşlarım anladığım kadarıyla kendileri omurgasız oldukları için kaybettikleri şeklinde anlamış. Böyle bir haddim yok. Böyle bir derdim yok. Ama cümleden sonra kurduğum ikinci cümleye bakarsanız omurgayla neyi kasttediğimi söyleyebilmeniz mümkündür. Biz İstanbul Barosu’nu omurgalı olduğumuz için kazandık” dedi.
Yönetim kurulu değişmedi
Yönetim kurulu ile ilgili de konuşan Durakoğlu, “Bir yıl sonra yeniden genel kurula gideceğiz. Yeni arkadaşlarımızla sürekli değişen bir tabloyla yürüyebilmek herkes için kuşkusuz ideal olandır. 10 yönetim kurulu üyemizin 8’i bizim daha evvelde yönetici olan arkadaşlarımız. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde deneyime ihtiyacımız var bizim. Bu deneyimi mevcut yönetici arkadaşlarımızın deneyimi olarak niteliyoruz. Çok büyük bir değişiklik yapmadan benzer bir kadroyla yürüdük” dedi.