07.01.2020 - 16:12 | Son Güncellenme:
DHA
Nisa Bayazıt, 2002 yılında cam kemik hastası olarak dünyaya geldi. Birkaç günlükken el bileği, 4-5 ay içinde de önce sağ bacağı sonra sol bacağı kırıldı. Bu kadar çok sakatlanınca, gittikleri doktor, aileye "Çocuğunuza şiddet mi uyguluyorsunuz?" diye bile sordu. Teşhisi ancak 6 aylıkken omzu çıkınca konulabildi. İlaç tedavisi gördü ama 5 yaşına geldiğinde bacakları eğrilmiş, omurgasında kamburluk (skolyoz) oluşmuştu. Yürüyemiyordu ve skolyoz ameliyatı için de 10-15 yaşını beklemesi gerektiği söylendi. İlk ameliyatını 7 yaşında sürekli kırılan bacakları için geçirdi. Ameliyatlar birkaç kez tekrarlansa da çözüm olmadı, takılan teller çıkarıldı. 15 yaşına geldiğinde daha hayati bir durumu ortaya çıktı. Skolyozu nedeniyle iç organları yer değiştirmeye başlamıştı. Acilen ameliyat gerekiyordu. Babası kredi çekti, tazminat alabilmek için işinden ayrıldı ve yardımseverlerin de desteğiyle 150 bin lira toplandı; 2017 yılında skolyoz ameliyatı yapıldı. Sırada bacakları vardı ama Bayazıt ailesinin bu ameliyatı karşılayacak durumları kalmamıştı.
MİNİK HASTA KEDİSİ ‘DUMAN’, HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Nisa, skolyoz ameliyatı olacağı günlerde annesinden bir kedi istemişti. Anne Yadigar Hanım, internetten buldukları minik bir yavruyu sahiplenmeye karar verdi. Ama aldıkları kedi de hastalandı. Tam 4 ay, o maddi sıkıntılar içinde bir de minik yavruyu yaşatmak için uğraştı Yadigar Bayazıt. Ama hem ameliyatlı kızı, hem de hasta bir kedi ile ilgilenecek hali kalmamıştı. Sahibine iade etmek zorunda kaldı. Kedi sahibi ile veterinerde buluştu, bu randevu Yadigar Hanım’ın İstanbul Armoni Korosu sanatçısı Süheyla Işıl’la tanışmasına vesile oldu. Ona kızını anlattı, ayağa kalkabilmesi için bacaklarından da büyük bir operasyon geçirmesi gerektiğini, ancak imkanları olmadığı için yaptıramadıklarını söyledi. İstanbul Armoni Korosu sanatçısı Süheyla Işıl durumu, korodaki arkadaşı Dr. Rabia Karasu’ya anlattı. Dr. Karasu ise tıp fakültesinden sınıf arkadaşı Çocuk Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Muharrem İnan’dan bu ameliyatı ücretsiz yapmasını rica etti. Geriye tek engel kalmıştı, Nisa’nın bacaklarını düzeltmek için kullanılacak malzemeler ve hastane masrafları için maddi destek. Koro Şefi Nergis Yıldırım’ın çabalarıyla koro üyeleri, parayı topladı, Prof. Dr. İnan hastaneden indirim sağladı, ekibiyle birlikte hiçbir ücret almadan Nisa’nın ameliyatını gerçekleştirdi.
‘ONU AYAĞA KALDIRMAMIZ 17 YIL SÜRDÜ’
Nisa geçirdiği bu iki büyük ameliyat sonrası, ilk kez 17 yaşında, yürüteçle de olsa ayağa kalktı. İstanbul Armoni Korosu ile konserde şarkı bile söyledi. Önümüzdeki ay kollarından da ameliyat olacak ve daha sonra güzel sanatlarda okuma hayalini gerçekleştirecek. Yadigar hanım, kızının bu zorlu yolculuğunu gözleri dolarak anlattı ve "Biz çok uzun bir yoldan geçtik. Tam 17 yıl sürdü Nisa’yı ayağa kaldırabilmemiz. Teşhisi geç konuldu, biz teşhisten sonra hastalığı kabullenemedik. Büyük küçük 9 ameliyat geçirdi. İlk ameliyatını 7 yaşındayken bacaklarından oldu. Tel takıldı ama büyüdükçe teller topuğundan dışarı çıktı bir yıl sonra. Acile götürüp çıkarttırmak zorunda kaldık. Birçok maddi zorluk yaşadık. Bir tanıdık vasıtasıyla tanıştığımız Esra ablamız (Yetilmez), skolyoz ameliyatının asıl mimarı oldu. Onu çözdük ama yürüyebilmesi için bacaklarından tekrar ameliyat olması gerekiyordu. Karşılayacak gücümüz artık kalmamıştı. Orada da sahiplendiğimiz o minik kedi bizi çareye götürdü aslında" dedi.
'BEN DOĞURDUM AMA ONLAR AYAĞA KALDIRDI'
Kızının ortaokulu eve öğretmenlerin gelmesiyle dışarıdan bitirdiğini söyleyen Yadigar Hanım, liseye geçtiği için evde uzaktan eğitim alamadığını ve en büyük hayalinin kızının okuması olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Benim kızıma çok insan el uzattı. Nisa'yı ayağa kaldırdılar. Süheyla abla, Rabia hoca, Koro Şefi Nergis hoca, hepsi bize ümit oldu. İstanbul Armoni Korosu Nisa'ya hep öncelik verdi, onların sayesinde kızımın yüzü gülüyor. Ayağını yere ilk bastığında ağladık. Nergis Hanım koroya almak istiyor şimdi Nisa’yı. Biz o kediye el uzattık, Allah da benim çocuğuma el uzattı."
'YİNE DÜNYAYA GELSEM BÖYLE GELMEK İSTERDİM'
3 ay sonra 18’ine girecek olan Nisa ise pozitif enerjisiyle etrafındakileri kendisine hayran bırakıyor. Nisa, "Ben her şekilde ayağa kalkabileceğimi biliyordum zaten. Müziği resim yapmayı çok seviyorum. Sanatın her türlüsünü çok seviyorum. Bir sinema filminde oynamak isterdim örneğin. Güzel Sanatlar okumak istiyorum. Halime şükrediyorum. Benim gibi olanlar lütfen evde takılı kalmasınlar. Arkadaş edinsinler, benim çok arkadaşım var, hepsini çok seviyorum. Hep pozitif oldum. Hayata tekrar gelseydim, bu halimle gelmek isterdim. Çünkü farklı ve özel olduğumu düşünüyorum. Sanki bir süper gücüm varmış gibi hissediyorum" diye konuştu.
'KOLLARI İÇİN DE SON BİR AMELİYAT GEÇİRECEK'
Ortopediatri Çocuk Ortopedi Akademisi’nden Prof. Dr. Muharrem İnan ise cam kemik hastası Nisa’nın okula başlayıp kendi işini görebilecek duruma gelmesinin en büyük hedefleri olduğunu söyleyerek, "Halk arasında cam kemik hastalığı olarak bilinen bu hastalık, aşırı kemik erimesi ile ortaya çıkan ve kırıklarla karşımıza gelen bir durum. Çocukların birçoğunu etkileyebiliyor, hafiften ağıra onlarca tipi var. Bizim amacımız bu kırıkları daha bebeklik yaşından itibaren en aza indirmek. Nisa'nın her kemiği eğriydi belden aşağı ve belden yukarı. Bu kadar çok kemik sorunu olup bizim ileri yaş dediğimiz büyüme yaşını tamamlamış bir genç kızımızı ayağa kaldırmaktı hedefimiz. Hayırsever insanlarla da yolu kesince, İstanbul Armoni Korosu, sınıf arkadaşım Rabia Hanım, hastanenin yardımı, Nisa mutlu sona ulaştı. Biz bacakları düzelttik ama yürüteçleri kullanabilmesi için ellerini kullanması gerekiyor. Her iki kolunda da kırıklara bağlı yanlış kaynama ya da kaynamama nedeniyle ciddi eğrilik var. Bunları düzeltmek için son bir operasyon daha planladık. Onu da tamamladıktan sonra uzun mesafeli yürüyüşler yapabilecek, okula gidebilecek, okulda kendi işini yapabilecek, evde kendi işlerini görebilecek Nisa. Hayatta en büyük yenilgi, denememektir. Bir umudumuz varsa, bu umudu kullanmalıydık Nisa için. Ben eminim ki diğer cam kemik hastası çocukların da böyle bir umudu var. ve Her çocukta başarı sağlanamayabilir ama iyi değerlendirilen bir çocukta, küçük yaşta başlarsak tedaviye, bunu başarabiliriz" dedi.